๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 03 Haziran 2010, 10:22:19



Konu Başlığı: Çalıntı umutlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 03 Haziran 2010, 10:22:19
Çalıntı Umutlar


Umutlarımızdan çalan şeylerden biridir sevgilinin gidişi Yağmurlu bir günde ya da yaz akşamı olması da önemli değildir aslında Gitmiştir bir kere Bir parça umut eksilmiştir artık bizden Bir parça bulut misafir olmuştur gözlerimize

Yağmur tadında birkaç damla gözyaşı bırakırız kıyılarımıza vuran hıçkırıklarla birlikte…

Oyalanacak şeyler ararız sonra Birkaç kitap karıştırırız halimizi tanımlayabilecek şeyler bulmayı umarak Bir kitabın bir sayfası çıkagelir sonra Bir cümle takılır dudaklarımıza okudukça acıtan ama umut vaat eden bir hikayenin ortasından

Bizim şarkımız dediğimiz şarkı sıradandır artık Sıradan ve can yakan…
Geçmekte olan gecenin bir hikayesi yoktur Günlüğün sayfalarında özel bir yeri yoktur
Onunla gelen şeyler arka sayfalarda ileriye dair kurulan hayaller yarıda kalmıştır Bizimle kalan sadece uzun ve ıssız bir gecedir

O gitmiştir bir kere ceplerinde çalıntı umut kırıntıları ile birlikte

Her zaman oturduğumuz bank ilk göz göze geldiğimiz mekan hüzün vaat etmektedir artık Üzerinde yürüdüğümüz caddeler çeler zihnimizi Geçmiş sayfaların tozlarını üfler adımlanan kaldırımlar Onu anımsatan her şey tutsak eder çelimsiz düşüncelerimizi Daha hızlı adımlarız yolları artık boşluk tutar elimizi

Zaman zaman öfkeler sarar titremeler alır bizi Sonra yeminler eder güçlü olmaya çalışırız Kendimizi kandırır dünyadan çekeriz elimizi “Bundan böyle” ve “artık” diye başlayan cümleler gelir giden “keşke” li sözcükler yerine Çok geçmez bir şarkı ile yeniden bocalar bir akşam gözlerimize bulutlar yeniden uğrar hatıralar damlar ellerimize

Çıkmazlar başımızı ağrıtmaya başlar Geçmişe dair şeylerin kıskacı böler uykularımızı Sıklaşır nefes alıp verişimiz ansızın kesilir soluklarımız İçimizde bir şarkı başlar acı bir keman sesi dolar kulaklarımıza Yeniden ve tekrardan inanmak istemeyiz kabustan uyanmayı beklerken geceler sabah olur Durup durup bir girdap içine çeker bizi Zoraki gülümseyişler takınır çehremize umursamaz olmayı deneriz

Kalabalıklar içinde gülerken içten bir alev sarar uzaklara saplanır gözlerimiz

O gitmiştir bir kere

Elde kalanlarla yetinmek gerek Bir tutam çiçek ve ondan başka geriye kalan koca bir dünya

Giden gitmiştir zira ardında kalan biz eksilen ümitlerimiz…



Abdullah Kibritçi