> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Çağrılanlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çağrılanlar  (Okunma Sayısı 923 defa)
23 Kasım 2010, 18:04:00
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Kasım 2010, 18:04:00 »




Çağrılanlar


Bütün bir dünyada mübarek sefer başladı, kutsal beldelere akın akın.. Müslümanlar bir denize akan nehirler gibi; doğudan, batıdan, kuzeyden güneyden Kâbe okyanusuna akıyorlar. Şairin, “bir mübarek sefer olsa da gitsek,/Ka’be yollarında kumlara batsak” diye niyazda bulunduğu arzuyu her Müslüman içinde taşımaktadır. Şu günlerde:“Ya Rabbi! İçimizden seçip çağırdığın kimseler bugün Hz. İbrahim’in çağrısına cevap vermek için kutlu yollara dökülüyor. Ne olur, gelecek sene de kardeşlerimiz gibi bizleri de çağrılanlardan kıl!” diye duâlar yükseliyor, şehirlerin en büyük alanlarından.

Hac, Müslümanların dayanışma ve vahdetinin bir göstergesidir.

Hac ‘tevhid eğitiminin’ her yıl tekrarlandığı bir mekteptir.

Hac,  “kesrette vahdet/çoklukta birlilik” düşüncesinin yaşama geçirildiği bir ibadet türüdür. Çokluk göstergesi olarak dünyanın her yerinden Müslümanlar bahr-ı umman olan Kâbe’de birlik denizine karışıyor. Bir damla gibi parlıyor, mü’minler denizine karışıyor ve sonra gözden kayboluyor. Hac, aynı zamanda bir kayboluştur.  Bu bir tevhid değil midir?

Hac, sembollerden ibarettir. Her bir sembolün ifade ettiği bir anlamlar dünyası vardır. Her Müslüman ‘ihram’ isimli kefen gibi bir beyaz elbise giyecektir. Mahşerin provasını canlandıran bu tek tip elbise, bir tevhid düşüncesini simgelemez mi?

Hz. İbrahim’in çağrısına uyarak yollara düşen Rahman’ın misafirleri; “Lebbeyk! Allahümme Lebbeyk!” nidalarını tekrarlamaktadırlar. Hacılarımız bu telbiyeyi sözel anlamda tekrarlarlarken, mana olarak da tevhit anlayışlarını yenilemeleri gerekir. Çünkü Haccın ve Umre’nin virdi durumunda olan bu sözde tevhid yenilenirken, şirk mahkûm edilmektedir. Başlarında bulunan hocalarımız bu kutlu tevhidi sadece koro halinde sözel anlamda tekrarlatmakla kalmamalıdırlar. Mana ve hikmetini de kavratma yolunda azami çaba sarf etmelidirler. Kadın-erkek her Müslüman, her yerde bu sözü tekrarlarken buna paralel olarak bir birlik düşüncesini de tekrarlamış olmuyorlar mı?

Kur’an’a göre Kabe, mecazi anlamda bir hidâyet vesilesidir. (Âl-i İmran 3/96). Hidayet, insanın kendisini emniyette hissetmesi olayı olunca, manevi bir sığınak kılınan Kâbe ile müminin tavafla bütünleşmesi, inanç ve düşünce hayatında gönlünü tezkiye etmede önemli bir basamak oluşturur. Kabe’nin şahsında bütün camilerimiz de aynı işlevi yerine getirirler. Mescid-i Nebi’nin hidayet vesilesi oluşuna örnek bir olay şöyle yaşanmıştır tarihte: Takriben hicrî V. Senede Müslümanlar Necid bölgesine bir gazve düzenlerler. Burada Necid’li reis Sümâme b. Usal’ı esir olarak yakalayıp Medine’ye getirirler ve kılınan namazı izleyebilecek şekilde Mescid-i Nebî’nin bir köşesine bu reisi hapsederler. Hergün insani yardım olarak onun yiyecek, içecek ve her türlü tabii ihtiyacı temin edilir. Hz. Peygamber, camiye her gelişinde onu İslamiyet’e davet eder. Fakat Sümame her seferinde şöyle cevap verir: “Para istiyorsan sana para verebilirim. Beni öldüreceksen kan dökmüş olan birisini öldürmüş olacaksın.” Üç gün müddetince Hz. Peygamber, onu İslam'a davet ettiğinde, cevabı değişmedi. Hz. Peygamber üçüncü günü de ondan aynı şeyi duyunca, onu serbest bıraktı. Camiden çıkan Sümame bir gusül abdesti aldı ve sonra camiye geri gelerek, sevinçli bir şekilde Müslümanlığını ilan etti. İlâve olarak: “Ey Muhammed! Şimdiye kadar, benim en çok nefret ettiğim şahıs idin. Fakat şu andan itibaren yeryüzünde en çok sevdiğim şahıs durumundasın.” Çünkü Sümame, temsil Müslümanlığını müşahede etti. Müslümanların birbirlerine olan samimi davranışlarını ve İslam’ın nasıl bir hayat tarzı olduğu konusunu üç gün gibi kısa bir sürede kavradı. Tarihte Harem-i Şerif’in tevhide uygun bir Müslümanlık dönüşümünü gerçekleştirmeye vesile oluşuna da bir başka örnek şöyledir: Hac görevini yapmak için Mekke’ye gelen Amerika’lı müslüman Malcolm X  “ırk ayrımcılığının olmadığı gerçek kardeşlik anlayışını Kabe’de gördüm” diyerek gerçek İslam’la buluşmasını bu kutsal mekan sayesinde sağlamıştır. Çünkü Hac, her türlü dil, mezhep, renk farklılığının ‘ümmet’ kalıbında eridiği bir manevi atmosferin adıdır. Bugün İslam topraklarında emperyalist güçler Müslümanları etnik ve mezhepsel farklılıkları fitne söylemlerine alet ederek birbirlerine düşürmeye çalışıyorlar. İşte Hac, bu cahiliye zihniyetini mahkûm etmenin adı olup, Müslümanların kardeşlik bilincini yükseltmelerinin yegâne adresidir. Bu sebeple Hac kongresi iyi bir fırsattır bazı hastalıkların tedavi edilmesinde.

Dünyanın her tarafında bulunan camiler, mescitler, Ka’be-i Muazzama’nın bir şubesi gibidirler. Bütün yönlerin ana merkezi, orasıdır. Çokluk gösterisi halinde Müslümanlar tek olan Kâ’be’yi tavaf ederler, namazda ona karşı yönelirler. Ka’be, tevhidin yeryüzünde bir göstergesi değil midir? Kâbe, her yıl Müslümanlara vahdet ve dayanışma dersi verir. Çünkü Kâbe, her türlü ahlaksızlığa, her türlü saygısızlığa, her türlü haksızlığa, her türlü zillete karşı durma bilincinin bir simgesidir. Bu bağlamda Kâbe’nin insanlık için bir kıyam merkezi kılınması anlamlı değil midir? Acaba her yıl milyonlar bu dersten geçtiğine göre, ne kadar dersinin farkındadırlar? Eğer Kâbe’nin bize kazandırdığı güzellikler, hayatımıza bir anlam olarak yansımış olsa, nasıl bir İslam âlemi ortaya çıkar? Hiç düşündük mü?

Tavaf, hacer-i esved’e selamla başlar. Her Müslüman, komutanına bağlılığın bir simgesel ifadesi olan bu taşı, istilam ederek tavafa başlar. Bu bir birlik ve dayanışma dersi değil midir? Müslümanlar imamesi kopuk bir tespih tanesi gibi saçılıp gitmesinler dersi verilmiş olmuyor mu?

Hac, ahlâkî anlamda davranışlarımızın düzeltildiği bir uygulamalı ders örneğidir. Sabır eğitimi, insanın öfkesini nasıl yöneteceğinin ve bir arada kardeşlik içerisinde yaşamanın kuralları yaşama geçiriliyor. Hac, ‘insanın başkasıyla iyi geçinmesinin’ eğitiminin verildiği bir ibadettir. Hac, Hz. Peygamberin: “Kendisiyle iyi geçinilmeyen kimsede hayır yoktur” buyurduğu uyarının dikkate alınarak kavrandığı ve gerekli değişimin sergilendiği manevi bir atmosferdir. Hac esnasında kötü söz söylemek, Allah’a itaatten çıkma tezahürleri içine girmek ve herhangi bir kimse ile kavga etmek, yasaklanmaktadır. Bu kısa dönemde diline, eline ve beline sahip çıkmanın eğitimini alan bir Müslüman, bu güzellikleri ömür boyu hayatına taşımalı ve yansıtmalıdır. Dolayısıyla bu bağlamda Hac, bizi itikat, fikir ve davranış planında değiştirmeli ve dönüştürmelidir.

Mekke ve Medine, ilahi vahyin inişine sahne olan mekânlardır. Şöyle bir derin tefekküre dalarak bu coğrafyada olup-bitenleri düşünmek, Allah resulü’nün ve İslam’ın ilk bağlıları olan sahabenin yaşadığı topraklarda bulunmanın farkını içselleştirmek, bize dini hayatımızda coşkusallık kazandıracak ve entelektüel hayatımızın derinleşmesine vesile olacaktır. Onun için bu şuuru taşımak ve uyanık olmak bu ibadete iştirak eden tüm Müslümanlarda vahdet şuurunun uyanmasını sağlar.

Ne mutlu çağrılanlara ve bu çağrıya icabet edenlere!


Ramazan Altıntaş
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çağrılanlar
« Posted on: 28 Mart 2024, 11:56:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çağrılanlar rüya tabiri,Çağrılanlar mekke canlı, Çağrılanlar kabe canlı yayın, Çağrılanlar Üç boyutlu kuran oku Çağrılanlar kuran ı kerim, Çağrılanlar peygamber kıssaları,Çağrılanlar ilitam ders soruları, Çağrılanlarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes