๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Haziran 2010, 09:50:45



Konu Başlığı: Çağın bütün Eyyublarına
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Haziran 2010, 09:50:45
Çağın bütün Eyyublarına!

Kur'an'daki peygamber kıssalarının her biri, insanoğlu var oldukça var olacak hayati bir problemin çözüm
Kur'an'daki peygamber kıssalarının her biri, insanoğlu var oldukça var olacak hayati bir problemin çözüm anahtarını verir

Âdem-İblis kıssası, "hatayı itiraf" ile "hatada ısrar" arasındaki farkın kıssasıdır

Nuh kıssası, "karada gemi yapan adam" kıssasıdır Alay ederler, tahkir ederler "Delinin zoruna bak, denizi bırakmış karada gemi yapıyor" derler Toplumsal davranışlarla İlahi irade arasındaki aktif ilişkiyi keşfedemedikleri için, ilahi müdahalenin bir anda tüm karaları denize çevireceğini hesaba katmazlar Karada gemi yapmak, bunları peşinen göze almak demektir Nuh bir semboldür; bütün bunlara rağmen karada gemi yapmayı sürdürmenin sembolü

Etrafın lafına değil, işine bakmanın sembolü Gürleyip gelen tufanı önceden görmenin sembolü

Hz İbrahim kıssası "hiçbir ateş aşkı yakamaz" ın sembolüdür
Ki aşk zaten, yanmamak için yanmaktır

Hz İsmail kıssası, "Teslim ol, kurtul" mesajıdır

Hz Yakub kıssası "Yitiğine gözünü verecek kadar yanarsan, Mısır'da da olsa kokusunu alırsın" ın kıssasıdır

Hz Yusuf kıssası, "Bir kişiden ne çıkar ki?" diyenlerin dillerine Kur'an'ın sürdüğü acı biberdir

Hz Musa-Firavun kıssası, "Zulüm ana rahmine kadar uzanınca, geriye yapacak bir şey kalır mı?" diyenlere, "Evet! İnanmayan, Firavun'un kucağında yetişen Musa'ya baksın" cevabıdır

Hz Davud ve Hz Süleyman'ın kıssası, "Yükselen zamanda güç ve iktidara tapmadan nasıl sultan olunur" un cevabıdır

Hz Zekeriyya ve Hz Yahya'nın hayatı, "Alçalan zamanda imanın onur ve izzetini korumak için nasıl kurban olunur" un iç dağlayıcı belgesidir

Hz Eyyub'un kıssası "Sabretmek, hak etmektir"in ifadesidir

"Ve kulumuz Eyyub'u da hatırla: Hani o Rabbine '(Rabbim!) Şeytan bana tarifsiz bir bezginlik ve terkedilmişlik hissi vermektedir!' diye yakarmıştı (Biz de) 'Ayağını yere vur; bak işte (şurada), hem yıkanılacak hem de içilecek soğuk bir su var!' (demiştik)" (Sâd, 41-42)

Eyyub peygamber, sabrın Kur'an'daki timsalidir Ve Kur'an muhatabının şahsiyetini peygamberlerden verdiği örneklerle inşa eder Bunu yaparken muhatabı olan insandan "meleklik" beklemez

Cesaret, herkesin korktuğu zamanda Donkişotluk yapman değildir Cesaret, herkes gibi sen de korktuğun halde, yapman gerekenden asla vazgeçmemendir Korksan da, işini yapmayı sürdürmendir

Ne diyor Hz Eyyub: "Şeytan bana tarifsiz bir bezginlik ve terkedilmişlik hissi verdi" Bu bir itiraftır Ama edebe bakınız; "bezdim", "bittim", "burama dayandı", "bıktım artık", "yetti gayrı" demiyor Bunları hissediyor fakat bu hissin şeytani bir dürtü olduğunu biliyor ve itiraf ediyorEğer bir hissi kendinizle aynılaştırırsanız, ona karşı mücadele edemezsiniz

Yapmanız gereken, önce onun size ait bir şey değil, size tebelleş olmuş bir şey bilmenizdir Ancak ondan sonra o iç dürtüye karşı mücadelede başarı kazanabilirsiniz Ancak o zaman dizinize derman gelir

Her zamane 'Eyyub'unun yapması gereken talimat belli: "Ayağını yere vur" Yani "düş yola", "davran bakalım" Zımnen: yan gelip yatma da giy demir çarığı ayağına, al eline demir asayı, ara derdinin dermanını; bak gör, mutlaka bulacaksın! Çünkü Allah'ın yasası bu!


ALINTI