> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar  (Okunma Sayısı 716 defa)
06 Kasım 2010, 16:16:08
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 06 Kasım 2010, 16:16:08 »



'Birşey Olmaz' Mantığının İnsana Verdiği Büyük Zarar


NEDEN;

Din ahlakının yaşanmadığı toplumlarda yaygın olarak görülen “birşey olmaz” mantığı, insanın kendisi ve çevresi için büyük bir tehlikedir?
Müminler bu mantıktan titizlikle sakınmalıdırlar?
Tevekküllü bir müminin herhangi bir konuda tedbir almasına gerek olmadığını düşünmek, büyük bir yanılgıdır?

İnsanların birçoğunu, kendileri farkında olmadıkları halde etkisi altına almış batıl bir din vardır. Bu, kendini açıkça tanıtmayan, gizli bir dindir. Hiçbir yazılı kuralı olmayan ancak insanların hareket ve tavırlarını, düşüncelerini kontrolü altına alan bu din adamlık dinidir. Pek çok kimse şuurunda dahi olmadan hayatları boyunca bu dinin kurallarını uygular, bu dinin emir ve yasaklarına göre yaşarlar. Bu kuralların en göze çarpan özelliği ise; insanları doğruya, iyiye, güzele, kolay olana yönelten Allah’ın razı olacağı umulan ahlak yerine insanları çarpık bir yaşantıya yöneltmesidir. İşte bu yaşantıyı benimseyen insanların özelliklerinden biri ‘umursamazlık’ olarak ifade edebileceğimiz; akılcılıktan son derece uzak, kör bir cesarettir. Bu çarpık ruh halinin farklı yönlerini şimdi birlikte inceleyelim.

Boş Vermişlik

Umursamazlığın insanlar üzerindeki en dikkat çekici etkilerinden bir tanesi, ‘boş vermişlik’ mantığıdır. Din ahlakına uygun yaşamayan toplumlarda sık sık rastlanan bu davranış bozukluğu, insanların hem zihnen hem de fiziksel olarak zarar görmesine sebep olur. Bu ruh halinde insanlar tehlikeyi fark etmez, fark etseler bile umursamazlar. Bu nedenle adamlık dinini benimsemiş toplumlarda umursamazlık yüzünden yaşanan ölümler, sakatlanmalar, maddi kayıplar ve tedbirsizlikler oldukça fazladır. Örneğin;

Kablosu aşınmış bir elektrikli aleti tamir ettirmek yerine ‘nasılsa bir şey olmaz’ diyerek kullanmak, bu davranış bozukluğunun bir göstergesidir.
Ya da çökmeye yüz tutmuş ve yetkililer tarafından çürük raporu almış bir apartmanı yenilemek yerine ‘bu apartman sağlam apartmandır, bir şey olmaz’ diyerek kendini kandırmak da boş vermişliğin göstergelerindendir.
Bazı insanların ‘bana bir şey olmaz, eskiden doktor mu vardı?’ gibi yanlış düşünceler sebebiyle gerektiği durumlarda doktora gitmediklerine de birçok kez şahit olmuşsunuzdur. Şuursuzca gösterdikleri bu umursamazlık nedeniyle, vücudundaki kanseri, tümörleri, virüsleri fark etmeden yıllarca yaşayan ve durum fark edildiğinde de hastalığı ilerlemiş olan birçok insan vardır.

‘Hiçbir Şey Olmaz’ Mantığı

Şeytanın boş vermişlik telkini altında olan kişilerin bir özelliği de, aciliyetli veya önemli konularda gösterdikleri umursamazlık ve tedbirsizlik yani ‘nasılsa hiçbir şey olmaz’ mantığıdır. Örneğin bu kişiler küçük yaşlardaki çocukları ‘nasılsa bir şey olmaz’ düşüncesiyle evde tek başına bırakıp can ve mal kaybına sebep olurlar. Bu olayların ardından ‘hep başkalarından duyardık, başımıza geleceğini hiç düşünmezdik’ gibi pişmanlıklarını anlatan ifadeler kullanırlar.

Kuran ahlakına göre yaşamayan toplumlarda “umursuzluk” o kadar yaygındır ki, insanlar birbirlerinden sürekli olarak “boş ver, aldırma, hiçbir şey olmaz” gibi sözler işitirler. Hatta bu yanlış anlayıştan dolayı insanlar, herhangi bir tehlike karşısında tedbir almaya veya tedbir alınmasını teklif etmeye utanırlar. Çünkü korkaklıkla suçlanmaktan çekinirler. Örneğin yangın tertibatı olmayan bir iş yerinde çalışanların, gerekli teçhizatların getirilmesini teklif etmeleri ya da eskimiş olan asansör tertibatının yenilenmesini istemeleri oldukça zordur. Çünkü böyle bir durumda işyerindeki diğer insanlar büyük bir ihtimalle alaycı esprilerle bu kişiye korkak muamelesi yapacaklardır. Halbuki sırf akılsızca bir “kendini ispatlama” zihniyetiyle yapılan bu tip umursamazlıklar genellikle birçok insanın zarar görmesiyle neticelenir.

Tedbirli Olmak, Allah’ın Emridir

Umursamazlık, İslam ahlakını gerektiği gibi yaşamayan ve ahirete kesin bir bilgiyle iman etmeyen kişiler arasında oldukça yaygın bir alışkanlıktır. Düşünmeden gösterilen bu tutumun dünya hayatında karşılığı ve sonuçları çok çeşitli belalar, kazalar, veya maddi kayıplar olabilir. Nitekim, insanı sahip olduğu düşünme yeteneği ile birlikte yaratan ve yaşamını sürdürebilmesi için bedeninde mükemmel sistemler var eden Yüce Rabbimiz, Kuran’da ‘...Korunma tedbirlerinizi alın...’ (Nisa Suresi, 102) şeklinde buyurarak insanları bu konuda uyarmıştır. Dolayısıyla her insanın umursuz ve sorumsuz davranışlarının neticesinde kendine veya etrafına vereceği zararlardan ahirette sorumlu tutulabileceğini unutmaması gerekir. Bundan sakınmanın yolu ise Allah’ın hoşnutluğunu aramak, O’na teslim olmaktır. Allah Kendisi’ne teslim olanlara, dünyada güzel, saygın, şerefli bir yaşamı ve sonsuz cenneti vaat etmiştir:

“Erkek olsun, kadın olsun, bir mü’min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.” (Nahl Suresi, 97)

UMURSAMAZLIK, KÖTÜLERİN İTTİFAKINI DESTEKLEMEKTİR

Günümüzde dünyanın çeşitli bölgelerinde savaşlar, terör, karışıklıklar, zulüm ve adaletsizlikler sürerken ve bunlara ilişkin haberler devamlı olarak insanlara ulaşırken dünyayı çözülmemiş bu sorunlar ile kabullenmek ve yaşanan kötü olaylara seyirci kalmak bu çarpık anlayışın bir sonucudur. Oysa şunu unutmamak gerekir ki kötülerin ittifakına destek olmak için mutlaka onların yanında olmak gerekmez. Onların yaptıkları karşısında umursamaz bir tavır göstermek de dolaylı olarak onlara destek olmak anlamına gelir. Bu gerçeğin bilincinde olan müminlerse, sahip oldukları üstün ahlak ile dünya üzerindeki kötülüklere karşı umursamaz davranan diğer insanlardan ayrılırlar. Etraflarında olup biten her türlü kötülüğe karşı duyarlılık gösterir, bu konuda birbirleriyle ittifak eder ve iyilikten yana tavırlarını, sürdürdükleri fikri mücadele ile ortaya koyarlar. Allah’ın Kuran’da bildirdiği ahlak, tüm hurafelerden arınmış olarak insanlara anlatıldığı ve insanlar Kuran ahlakını yaşamaya özendirildikleri takdirde, dünya üzerinde var olan tüm sorunlar da Allah’ın izniyle çözülecektir. Bir ayette Kuran ahlakına uymanın önemi şöyle bildirilmiştir:

“Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.” (Nahl Suresi, 89)

ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA!

Umursamazlık konusunda önemli bir noktaya dikkat çekmekte yarar vardır. Elbette herhangi bir olay karşısında aşırı panik olmak, şuuru kapanacak derecede dehşete düşmek, şaşkınlıktan ne yapacağını bilemeyecek duruma düşmek gibi tavırlar doğru değildir. Önemli olan bu tarz olaylarda soğukkanlılığı korumak ve sakin kafayla düşünerek akılcı çözümler bulmaktır. Çünkü sonsuz güç sahibi Allah, insanlara Kuran’da tevekküllü olmalarını yani zor durumlarda, tehlike anlarında da Allah’a güvenip dayanmalarını emretmiştir. Bu konudaki bir ayet şöyledir:

“De ki: “Allah’ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler.”” (Tevbe Suresi, 51)

Tedbirli Olmak Konusunda Kuran’da Verilen Hz. Yakup (a.s.) Örneği

“Ve (Hz. Yakup) dedi ki: “Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah’tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler.”” (Yusuf Suresi, 67)

Bu ayette Hz. Yakup (a.s.) çocuklarına yalnızca Allah’a güvenenlerden ve tevekkül edenlerden olmayı öğütlemekte, aynı zamanda kendilerini koruyacak en akıllı tedbirleri almaları konusunda da onları uyarmaktadır. İşte salih bir Müslümanın göstermesi gereken tavır da böyle olmalıdır. Ne Kuran ahlakı yaşanmadığı için gösterilen umursamazlık ve boş vermişlik ne de tevekkülsüzlük Allah’ın beğeneceği davranışlar değildir. İnsan gördüğü her tehlikeye karşı ‘...Korunma tedbirlerinizi alın...’ (Nisa Suresi, 102) ayetinin hükmü gereği aklını kullanıp tedbir almalı, ama aynı zamanda da Allah’ın dilemesi dışında hiçbir tehlikenin önüne geçemeyeceğini bilerek Rabbimiz’e teslim olup tevekkül etmelidir.



ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:57:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar rüya tabiri,Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar mekke canlı, Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar kabe canlı yayın, Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar Üç boyutlu kuran oku Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar kuran ı kerim, Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar peygamber kıssaları,Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar ilitam ders soruları, Birşey olmaz mantığının insana verdiği zarar önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes