๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 08 Aralık 2010, 18:29:48



Konu Başlığı: Birlik beraberliğimizi koruma görevimiz üzerine
Gönderen: Hadice üzerinde 08 Aralık 2010, 18:29:48
Birlik beraberliğimizi koruma görevimiz üzerine


Ülke çapında birlik beraberliğimizi koruma konusunda Rabb'imiz biz kullarına sorumluluklar yüklemiştir. Bu sorumluluğumuza ait bilgileri ise, Kırık Testi'den derleyerek dikkatinize takdim ediyorum bugün.

 

 

Yazı okununca görülecektir ki, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere karşı birlik beraberliğimizi sevgi, saygı ve hoşgörü ile güçlendirme ve koruma ile mükellef tutulmuşuz hepimiz. Bu mükellefiyetimizi Efendimiz'in (sas) kabul olmayan duasının hikmetini okuyunca daha net bir şekilde anlayacağız. Sözü daha fazla uzatmadan görevimizi gösteren bilgilerin özetini birlikte okuyoruz:

 

Efendimiz (sas) Ümmet-i Muhammed'in kökten ve toptan yok edilmemesi, umumi bir kıtlığa maruz kalmaması ve çoğunu helak edecek bir düşmanın onlara musallat kılınmaması için Cenâb-ı Hakk'a dua dua yalvarmış ve Allah (cc), Efendimiz aleyhissalâtü vesselâmın bu duasını kabul buyurmuştur!.

 

Buna göre bu ümmet, umumi bir helake uğramayacağı gibi, devamlı olarak başkalarının hâkimiyeti altında da kalmayacaktır! Bu çok sevindirici bir sonuçtur.

 

Ancak Efendimiz'in (sas) bu ümmetin kendi arasında birbirleriyle vuruşmamaları, birbirlerine düşmemeleri için yapmış olduğu duasının, Cenâb-ı Hak tarafından kabul buyurulmadığı ifade edilmiştir. (Müslim, Fiten, 19/20)

 

İşte bu son talebin kabul edilmeyiş hikmetine bakıldığında şu çarpıcı yorumlar dikkat çekmektedir.

Birlik beraberlik konusu, insanların kendi iradeleriyle çözecekleri bir husustur. Zira insan, akıl ve şuur sahibi bir varlıktır. Kendi iradesi işin içinde olmadan sürü gibi güdülmek, bir yere toplanmak, ağaçlar gibi üst üste yığılıp bir arada bulunmak insan haysiyet ve şerefine terstir!. Bunun yerine insanın, iradesinin hakkını vererek bir arada yaşayabilme ve başkalarıyla beraberlik tesis edebilme yollarını araştırması ve birliğini koruma imtihanından başarı ile geçmesi gerekir!.

 

Cenâb-ı Hak İlahî kelamında farklı âyet-i kerimelerde tekrar tekrar insanların birbiriyle imtihan edileceğini ifade buyurarak Ümmet-i Muhammed'in maruz kalabileceği bu büyük fitne imtihanı hususunda bizi ikaz etmektedir.

 

"Bazınızı bazınızla imtihan edeceğiz!" (En'am Sûresi, 6/53) Evet, Allah (cc), bizi pek çok şeylerle imtihan etmektedir..

İşte bu imtihanlardan biri de bazımızın bazımızla imtihan edilmesidir. Çünkü Allah (cc) insan nevinde değişik neviler yaratmıştır. İnsanlardan her bir fert, başlı başına bir nev gibidir. Herkesin mizaç ve huyu farklıdır. Kimse kimseye benzemez. Allah insanları bu şekilde farklı farklı yaratmakla, esma-i ilâhiye ve sıfat-ı sübhaniyesinin tecellilerini gösteriyor. Ve aynı zamanda bununla bizi imtihan ediyor ve imtihanda başarılı olanlara İlahi mükâfatlar vaat ediyor.

 

Nitekim senin huyun onun huyuna uymadığı gibi, onun huyu da sana uymayacak. Sen ayrı bir meşrebin çocuğu, o ayrı bir mizacın evladı olacaktır. Aranızdaki bütün bu farklılıklara rağmen, beraber yaşayabilmenin yollarını arayacak, birlik beraberliği koruma yönünde özel gayretler göstererek imtihanı kazanacaksınız.

 

Bu yüzden fertler arasında oluşan küslük ve kırgınlıklardan sonra ilk defa özür dileyip "Kusura bakma kardeşim, hakkını helal et.." diyerek el uzatan kimse, birlik beraberliği koruma kahramanı sayılmıştır. Bir hadis-i şerifte Efendimiz (sas) bu hususa işaret ederken, birbirine küsen iki kişiden hayırlı olanın, önce selâm vererek arayı önce düzeltmeye çalışanı olduğuna dikkat çekmiştir.

 

Diyebiliriz ki, eğer birlik beraberliği sağlamanın bizim irademize bırakılan imtihanımız olduğuna inanıyorsak, kardeşliğimizi zedeleyecek her türlü itici ve uzaklaştırıcı duygu ve davranışın rüyalarımıza dahi girmesine fırsat vermemeli, bize sırtını döneni dahi kucaklama yollarını arayarak beraberliğimizi koruma konusunda önce biz harekete geçmeliyiz.

 

Çünkü birlik beraberliği korumayı kullarının imtihanı olarak takdir eden Rabb'imiz, önce sevgi ile selam verip tebessümle el uzatanı, imtihanı önce kazanan kulu olarak görmektedir.



Ahmed Şahin