> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Birbirinizi sevmedikçe
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Birbirinizi sevmedikçe  (Okunma Sayısı 809 defa)
26 Haziran 2010, 14:25:32
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 26 Haziran 2010, 14:25:32 »



Birbirinizi Sevmedikçe



Kimisinden belki hiç haberdar olmadığımız onbinlerce hadisler arasında, defaatle duyduğumuz hadisler de vardır Resûl-i Ekrem aleyhissalâtu vesselam'ın "İman etmedikçe cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız" buyurduğunu haber veren hadis-i şerif, işte bu ikinci gruba dahil olanlardandır Bu hadisi, belki onlarca, belki yüzlerce kez görmüş veya duymuşuzdur

Şahsen, birçok kereler duymuş ve Resûl-i Ekrem'in (asm) hayatından ve rehberliğinden esintiler taşıyan birçok kitapta da görmüş olmakla birlikte, bu hadisin özellikle ikinci cümlesini uzunca süre pek kavradığımı söyleyemem Tâ ki, bir ders ortamında, zihnini, fikrini ve kalbini beraberce bir hakikatin anlaşılması için yoran ve yoğunlaştıran arkadaşlar vesilesiyle cümlenin düğümü açılasıya kadar…

İman etmiş olmanın yahut imanın kalbe yerleşmiş olup olmadığının ölçüsü olarak, birbirini, yani mü'min kardeşini sevmeyi zikreden Resûl-i Ekrem (asm), bu ders ortamında anladık ki, gerçekten muazzam bir hakikate dikkatimizi çekiyordu Bunu, 'birbirini sevme'nin zıddına, yani 'birbirini sevmeme'nin dayandığı zemine bakarak kavrayabilirdik

Bir mü'mini sevmemenin, değişik gerekçeleri olabilirdi Bu gerekçeler içinde bize belki en doğru ve esaslı görüneni ise, herhalde, o mü'minde görünen hata ve yanlışlardı Bu hatalar ise ya bizim mizacımıza uymayan, bizim bakış açımız, görgü ve anlayışımız ile uyuşmayan, yani 'bize göre' (subjektif) hatalar olurdu; yahut, objektif kriterlerle göre, meselâ âyet ve hadisin kıstasına vurulduğunda yanlışlığı ortaya çıkanlar

Bir kere, Kur'ân ve sünnetin ölçülerine vurulduğunda 'yanlış'lığı ortaya konamayacak olan, yani 'bize göre' yanlış olan şeyler yüzünden bir mü'mine karşı kalbini kapamak, başlıbaşına bir kusur idi Bunu, başka insanların, mizaçlarına uymadığımız için bize husumet göstermelerine razı olup olmadığımızı vicdanımıza sorarak kolayca anlayabilirdik

Kalbinde iman olan bir mü'minin, anlayış ve yaşayış olarak sergilediği, Kur'ân ve sünnet mi'yarına uymayan tablolar karşısında yine mü'mini kalbimizden silip atmada ise, vicdanın gene tedirgin olmasına mukabil, aklî savunmalar geliştirebiliyorduk Yapılanın objektif kritere aykırılığı, bizi bu noktada cesaretlendiriyordu

Ama burada da, 'empati' denilen ve birbirimize düşman olma gibi bir halin çözülmesinde en fıtrî çözüm araçlarından biri olan muazzam nimeti kullanacak olursak, yapılanın yanlışlığını kavramamız mümkündü Şöyle bir düşünseydik, "Kalben doğru olanı tasdik etmek ve onunla amel etmeyi istemekle birlikte, nefsimize uyup işlediğimiz günahlar yüzünden mü'min kardeşlerimiz bize kalblerini kapasalar, razı olur muyuz?" Olmazdık; çünkü, imanımızı amel-i salihle süslemenin bir esas olmasının yanında, iman ile amel-i salih arasında bir mesafenin varlığı da vâkıa idi Kur'ân-ı Hakîm defaatle 'iman edenler ve amel-i salih işleyenler'e hitap ederken, aradaki 've' ile hem iman ile amel-i salih arasındaki ilişkiye, hem de ameline bakarak kişinin imansızlığına kâil olamayacağımıza dikkat çekiyor değil miydi? Kendimiz, kendi hayatımızdan, bunu rahatça çıkarabilirdik İşlediğimiz günahların yanlışlığını aklen biliyor ve yaptığımız halde kalben ıztırap çekerek içten içe istiğfar ediyor değil miydik? O halde, bir başka mü'mini de, gördüğümüz, Kur'ân ve sünnet gibi 'objektif kriterlere' ters düşen davranışları yüzünden daire dışına atmaya hakkımız yoktu Nitekim, nefsin bu noktada oynadığı ve oynayacağı tuzaklara binaen, Kur'ân-ı Hakîm ve de Resûl-i Ekrem, "imanını ikrar edene, 'Sen mü'min değilsin' dememeyi" şart koşmuyor muydu?

Gelin görün ki, nefis kendini yüceltmeyi arzu ettiği için, kendini avukat gibi müdafaa ediyor ve karşımıza "hatalı insanlar, hatasız ben" tablosu çıkarma gayretine giriyordu Bu yolda en büyük silahı, elbette, cerbeze idi Bir mü'minin binlerce cümlesi, hatta senelerce söylediği o kadar çok söz arasından seçilen yanlış sözlerle tarif edip, sanki bütün söyleyip ettiği bunlardan ibaretmiş gibi görünce; yahut, yine bir mü'minin nice seneler işlediği—ve belki istiğfarı binlerce kez yapılmış ve ihtimal ki önemli kısmı fiilen terkedilmiş olan—günahları sanki her gün ve sürekli yapıyormuş gibi tahayyül etmeye kalksak, elbette 'sevmeyi' veya 'acıma'yı değil, 'nefret'i hak eden insan manzaralarıyla karşılaşırdık Ama bu adilâne bir değerlendirme miydi? Bir insanın bir ömür boyu çıkardığı balgamı veya yellenmeyi bir günde çıkarmış gibi hayal edip ondan nefret ile kendisinden kaçmak ne kadar çirkin, kerih ve yanlış ise, bu da en az o kadar yanlış olurdu

Velhasıl, mü'min kardeşimizi sevemediğimiz tabloların altında, iyice eşelersek, 'ene'nin hissesi, 'enaniyet'ten gelen bir asabiyetle nefsin kendini masum, başka mü'minlerin nefislerini ise mahkum etme gayreti yatıyordu Tâ ki, kendini tezkiye ve tebrie edip yüceltebilsin!


Kısacası, mü'min kardeşini sevmemeler, zahirî gerekçesi ne olursa olsun, altında yatan aslî unsur, 'enaniyet' idi ve 'enaniyet,' sahih ve halis bir imanı engelleyen ve bozan en birinci şirk zeminiydi

Bu çerçeveden bakınca, hadisin verdiği ders, nasıl da insanın içine oturuyor: "İman etmedikçe cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikçe—yani, buna göre, enaniyetinizi aşmadıkça—iman etmiş olmazsınız"


Metin Karabaşoğlu
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Birbirinizi sevmedikçe
« Posted on: 26 Nisan 2024, 19:07:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Birbirinizi sevmedikçe rüya tabiri,Birbirinizi sevmedikçe mekke canlı, Birbirinizi sevmedikçe kabe canlı yayın, Birbirinizi sevmedikçe Üç boyutlu kuran oku Birbirinizi sevmedikçe kuran ı kerim, Birbirinizi sevmedikçe peygamber kıssaları,Birbirinizi sevmedikçe ilitam ders soruları, Birbirinizi sevmedikçe önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes