> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Bir Ziyaretin Ardından
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bir Ziyaretin Ardından  (Okunma Sayısı 611 defa)
08 Kasım 2010, 11:30:49
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 08 Kasım 2010, 11:30:49 »



Bir Ziyaretin Ardından

Dr. Zeynep Alpay


Levent'te bir aile dostumuzun evindeyiz. Tanımadığım hanımlar da var. Sohbetimiz sona ermek üzere. Doktor oluşum daima alaka konusunu sıhhat noktasına çekiyor. Sorulan sualleri kısa, anlaşılır biçimde cevaplandırmaya çalışıyorum. Zihinlerde kökleşmiş bazı yanlış kanaatler yerini doğrulara bıraktıkça memnuniyet, çoğu kez de hayret duygularının arttığını farkediyorum. Bilmek... Ama doğrusunu..Herşeyin doğrusunu bilmek ne kadar mühim. Bu kadarla kalmayıp doğruları yaşamak ise hepsinden mühim.

Biraz ilerde, köşede sessiz oturan, fakat konuşmaları alaka ile takip eden solgun yüzlü bir hanım dikkatimi çekiyor. Ayrılmak için vedalaştığımız zaman ev sahibinin arkasında bir şeyler söylemek ister gibi...

- "Hayırlı akşamlar" diyorum. Ona hitap edişimden biraz daha cesaretlenmiş bir hali var.

- "Buyrun" diyorum "beraber çıkalım. Eviniz yakın mı?"

Bu alaka onu biraz daha güçlendirmiş gibi.

-"Af edersiniz doktor hanım, acaba bir ricamı kabul eder misiniz? diye deminden beri düşünüp duruyorum. Sağolun cesaret verdiniz. Evimiz hemen bir sokak ötede. Bir komşum var, sizi çok görmek istiyor ama buraya gelecek durumda değil. Onu ziyaretinizden ne kadar memnun olacağını tahmin edemezsiniz."

- "Henüz vakit erken, memnuniyetle" diyorum, "komşunuz hasta olmalı."

Gözünde aniden biriken yaşlara mani olmaya çalışıyor.

"Evet" diyor "ama bildiğiniz hastalardan çok farklı."

- "Onunla ilgilenmeniz ne güzel bir davranış. Komşu hakkının önemi günümüzde unutulmaya başlayan güzel hasletlerimizden biri."

Bir hasta ziyaretinin vereceği manevi huzura merakım da ilave oluyor. "Buyrun gidelim" diyorum.

Oldukça bakımlı, çiçekli bir bahçeden tek katlı, şirin aydınlık bir eve giriyoruz. Aralanan camlı kapıdan odaya bakıyorum: 35 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir kadın, tekerlekli sakat arabasında adeta bütün uzuvları birbirinin üzerine yığılmış gibi oturuyor. Başı omuzlarının üzerine bir gülle ağırlığı ile çökmüş olmalı ki boyunla birlikte sağa doğru devrilmiş. Hareketsizlikten incelmiş kollar ve bacaklar sanki başka şahsa ait. Soluk yüzünde ve vücudunda canlı olduğunu düşündüren tek belirti açılıp kapanan göz kapakları...

Yanına yavaşça yaklaşıp "Geçmiş olsun" diyorum. Duyduğu belli. Konuşmak için gayret ediyor.Yüzünde bir an dolaşan ve kaybolan kırmızılık bende bu intibaı uyandırıyor. Komşu hanım ona şefkatle bakıyor, karşısına geçiyor ve bir elinde kağıt, kalem tutmuş olduğu halde alfabenin harflerini sıradan okuyor.

- "A, B, C, Ç, D, E,..." diye.

Hasta "H" harfi gelince her iki gözkapağını aynı anda sıkıca yumuyor. Komşu hanım "H" harfini yazar yazmaz yeniden alfabeyi sıralıyor:

- "A, B, C, Ç, D,..." Bu sefer "O" harfi gelince göz kapakları ani ve sıkıca kapanıyor, açılıyor. "H" harfinin yanına "O" harfi konmuş oluyor. Aynı işlem yine alfabe baştan alınarak tekrarlanıyor. "Ş" harfinde göz kapağı "tamam" anlamında işaret veriyor. Ben heyecanla atılıyorum:

- "Hoş geldiniz" demek istiyorsunuz sanırım, diyorum.

- "Evet" anlamında göz kapakları yumularak beni tasdik ediyor.

Hastayla dört-beş cümleyle ifade edilebilecek ufak bir konuşma için 45 dakika uğraşıyoruz. Bazen süratli okunursa işaret edilen harf atlanmış oluyor, yanlış yazılıyor, mana çıkmıyor, işlem tekrarlanıyor.

Bütün hareket sistemini tutan ve bir tek gözkapağı hareketine müsaade eden "genel felç"in hikayesini dinliyorum, tabii hastaya veda ettikten sonra...

(M...) hanımın iki yıl süren mutlu bir evliliği var. Ama bir gün her şey değişiyor. Banyoda, tüpün kaçırdığı gazdan zehirleniyor, komaya giriyor. Hastanede uzun müdahalelerden sonra, günlerce bitkisel hayata benzer bir durum yaşıyor. Neticede bütün vücutta bereket kayboluyor, konuşma kabiliyetini yitiriyor ve müşahade ettiğimiz durum ortaya çıkıyor.

(M...) hanım, zengin bir ailenin kızı. Bu hadiseden sonra kocası onu terkedince, bu ev ona tahsis ediliyor. Bir de devamlı hemşire tutuluyor? Hemşirenin izinli olduğu günler, komşu hanım "Allah rızası" için seve seve yardımcı oluyor.

Evden ayrıldığımızda:

- "Ne büyük dert bu, bundan beteri olamaz herhalde" diye başını iki yana sallıyordu. Gerçekten tablo beni de allak bullak etmişti. Bir an için yaşayan, şuuru yerinde olan bir insanın hiç hareket etmemesi ve işittiği halde konuşamamasının ruhundaki akislerini tahayyül etmeye çalışıyorum. Bu bile güç isteyen bir iş görünüyor. Bir an "Rahman Suresi"nde Rabbimizin nimetleri hatırlatılırken bize "beyan"ı öğrettiğini, düşündüklerimizi ifade edebilecek dili ve konuşma kabiliyetini lütuf olarak verdiğini derinlemesine ilk defa kavrıyorum. Bu gördüğüm tabloda nice hikmetler var. Bir an aklı, belagatı, güzelliği, zenginliği ile gururlanan insanın, bunların hiçbirinin hakiki sahibi olmadığını düşünüyorum.

Komşu hanımın biraz daha yüksek sesle:

- "Cevap vermediniz Doktor hanım, bundan daha büyük bir bela var mıdır, bu kadının suçu nedir? diyen sesindeki isyan ile, irkiliyorum.

- "Hiç bir bela yoktur ki ondan daha büyüğü olmasın" mesajı hafızamda canlanıyor.

Gördüğüm gerçekten ürpertici bir tablo, ama daha büyüğü de olamaz mı? Bu içler acısı halde bile (M...) hanımın üzerindeki nimetlerden bir kaçını hatırlamaya çalışıyorum. Muhatabınını hayret ve itiraz dolu bakışları ben konuştukça tasdik mahiyetine bürünüyor.

Öyle ya...

Bu felaketle birlikte (M...) hanım fakir de olamaz mıydı? Bahçeli, müstakil bir ev yerine, onu her an kapıya koymak isteyecek kimselerin elinde kalamaz mıydı? Özel hemşire imkanı nasıl bir imkandı?

Özet olarak bakımı zor olan bu hasta için hiç bir problem yoktu.

Ya manevi mesuliyeti yönünden, bizden kat-kat şanslı değil miydi? Kazayı geçirdiği andan itibaren diliyle, eliyle, ayağıyla ve diğer azalarıyla hiçbir kötü iş yapmamıştı. Adeta kronometre günah yazmamak için durdurulmuştu. Bu felakete bedel olarak -Rahman ve Rahim- olan yüce Allah ya geçmiş günahlarını affetmiş veya sonsuz dereceler bahşetmişti.

Tek mesuliyet noktası olan kalbi duyguları da ayarlayabilirse bir anlamda bizden daha iyi durumda sayılamaz mıydı?

Rüya gibi geçen bir alemde, bebek kadar masum bir ömür değil miydi bu?

Komşu hanımın gözleri, İslam'da hadiselere bakış açısının ne kadar kurtarıcı olduğunu anlamanın huzuru ile dolu:

- Bütün bunları (M...) hanıma anlatacağım, bu şartlarda bile yaşamanın sevincini ona ulaştıracağımı sanıyorum, diye mırıldanıyor.

Yol boyu: "Yarabbi bizi ağır imtihanlarla imtihan etme. Eğer edersen Hz. İbrahim'in bahçesini gül bahçesine çevirdiğin gibi bizimkini de gül bahçesine tebdil et." diye dua ediyorum.

Eve geldiğimde cıvıl-cıvıl koşuşan, konuşan yavrularıma bakarken, bu güne kadar farket-mediğimiz daha nice nimetlerin varlığını düşünmeye çalışıyorum. Bu nimetleri bağışladığı sürece, onları hayırlı işlerde kullanmaya bir kere daha söz veriyorum.

Değmez mi?...

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bir Ziyaretin Ardından
« Posted on: 20 Nisan 2024, 02:19:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bir Ziyaretin Ardından rüya tabiri,Bir Ziyaretin Ardından mekke canlı, Bir Ziyaretin Ardından kabe canlı yayın, Bir Ziyaretin Ardından Üç boyutlu kuran oku Bir Ziyaretin Ardından kuran ı kerim, Bir Ziyaretin Ardından peygamber kıssaları,Bir Ziyaretin Ardından ilitam ders soruları, Bir Ziyaretin Ardındanönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes