๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 01 Temmuz 2010, 05:07:26



Konu Başlığı: Bir sünnet macerası­
Gönderen: Sefil üzerinde 01 Temmuz 2010, 05:07:26
Bir sünnet macerası­
   
Türkiye'den gelmiş bir grup insanımız, Arnavutluk'ta bir minibüsle dolaşırken, birbirlerine hatıralarını anlatıyorlar. Dolmuş şoförü Tiranlı Arnavut da, "Bakınız ben size ağabeyim nasıl sünnet oldu onu anlatayım." deyip başlıyor anlatmaya "Enver Hoca dönemi, dini hatırlatan her şey yasak... Tabii sünnet de... Ağabeyim 27 yaşına yaşına geldi, evlenmiyor. 'Ben Müslüman'ım, sünnet olmadan nasıl evlenirim? Başıma ne gelirse gelsin ya sünnet olacağım veya hiç evlenmeyeceğim.' diyor.

Babam ise din yüzünden o kadar çok işkenceler görmüş ki, çocuklarının da başına bir şeyler gelmesin diye izin vermiyor. Gizlice hastanede olsa olur ama doktorlara güvenemiyor. Sonunda bir Müslüman doktor buluyor, ona 'Sana çok para vereceğim, ama bize televizyon tamircisi gibi gel, babamı tavana çıkaracağız, acele sünneti yap git!' diyor. Kabul ediyor. Televizyonu bozuyoruz. Doktor, tamirci gibi geliyor. Babamı, yukarı çıkarıp ben oyalıyorum. Ağabeyimi sünnet edip doktor kaçıyor. Babam 'Bu ne uzun tamirmiş' deyip aşağı iniyor, ağabeyimi o halde görünce doktorun peşine düşüyor ama bulamıyor." diyor...

Bütün totaliter rejimlerde olduğu gibi Enver Hoca, her şeyi yasaklıyor. Hıristiyanlık olsun, Müslümanlık olsun bütün dinleri yok etmek istiyor. Onun için insanları karışık evliliklere zorluyor. Sünni Müslüman'ı Katolik ile, Ortodoks'u Bektaşi Müslüman'la ve her bir aileyi ayrı ayrı dinlerden insanlarla evliliğe mecbur ediyor. Onun için bazı ailelerde hem Katolik, hem Ortodoks hem de Müslüman'a rastlayabiliriz...

Alfred Mouisisiu, aslında Enver Hoca dönemi bunkerlerinin (koruganlar) mimarı... Hatta, Enver Hoca, Alfred'i ilk yaptığı bunkerin içine sokup yukarıdan bombalatmış. "Dediği doğruysa yaşar, yoksa ölür!" demiş. Bu zat (Alfred Mousisiu) cumhurbaşkanı iken 2007'de diyaloglar adına bazı arkadaşlarımız ziyaretine gidiyorlar. Kültürler ve din mensupları arasında diyaloğun önemini anlatıp diyalog adına yaptıkları iftar, kurban ve aşure faaliyetlerini anlatıyorlar. O sırada yanlarında, Mısır'dan ve Batı ülkelerinden gelmiş mühim kişiler de var. Mesela Ezher Üniversitesi profesörlerinin 30 kitabı ile meşhur Abdülhalim Üveys ve yazdığı 40 kitap ile meşhur Muhammed Seyyid el Müyesser merhum da bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Alfred Mousisiu, "Bu diyaloglar insanlık için çok mühim, ama bilhassa ülkemiz Arnavutluk için dinlerarası diyalog çok daha önemli... Çünkü eğer dinler arası bir çatışma çıkarsa bizim ülkemizde toplumlar arası değil; aileler için çatışma çıkar ve çok büyük aile faciası yaşanır. Bizim ailemizde ve pek çok ailede her dinden birer insan bulunuyor. Bunun önü nasıl alınabilir? Bu sebeple sizler çok hayırlı bir işe öncülük yapıyorsunuz. İnanıyorum ki, Hz. Musa'ya gelen Tevrat da, Hz. İsa'ya gelen İncil de, Hz. Muhammed'e gelen Kur'an da Allah'tan gelmiştir. Hepimiz de tek Allah'a inanıyoruz. Evet benim kanaatim bu." diyor.

Cumhurbaşkanı Alfred Mousisiu'nun konuşmasını dinleyen Prof. Dr. Muhammed Seyyid el Müyesser ve Prof. Dr. Abdülhalim Üveys birbirlerine bakıştılar ve "Bak, bir Allah, diyor!.. Maalesef bazıları, diyalogların hikmetini henüz anlamış değiller!." diyorlar.

Aslında Cumhurbaşkanı Alfred Mousisiu'yu "İslamiyet'in Evrenselliği ve İnsanlığın İftihar Tablosu Hz. Muhammed'in (sas) Mesajının Evrenselliği" isimli sempozyuma davet etmişler, fakat Makedonya'da uluslararası bir konferansa katılacağı için bu sempozyuma katılamamıştı. Ama dönüşte, sempozyuma tebliğ sunan bütün konuşmacılarla görüşme yapmak istediğini söylemişti. Onun için de tebliğ sunanlardan ABD'den Dr. Glenn Olds, Dr. Jim Sneyder, Dr. Richard Kelleher, Arnavutluk Diyanet İşleri Başkanı Hacı Selim Muca, Mısır'dan Dr. Muhammed Seyyid el Müyesser ve Dr. Abdülhalim Üveys ziyaretine gitmişlerdi.