๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 25 Ekim 2010, 20:24:08



Konu Başlığı: Bir Sevdalı Adam
Gönderen: Zehibe üzerinde 25 Ekim 2010, 20:24:08
Bir Sevdalı Adam...

Adı Şerafettin Boyacı. Antalya'ya bağlı Kurşunlu köyü Merkez Camii'nin imamı. Hani şu, Kurşunlu Şelalesi'nin içinde çağladığı köy...

Köye imam olarak geldiğinde ortada, içinde kuşların yuva yaptığı toz toprak içinde, sıvaları dökülmüş, harabe halinde bir cami varmış.

-Bu cami, cami olmalı, diye başlamış işe...

Kum lazım, kireç lazım, boya lazım, halı lazım, usta lazım...

Ve bunlar için para lazım. Para yok.

-Şerafeddin Hoca'nın maaşı var ya... Evini geçindirmeye zor yeten maaşı.

Oradan başlamış işe... Cami bir yol kenarına kurulmuş. Ve Şerafeddin Hoca, yoldan geçen herkesin camiye bir tuğla koyabileceğini düşünmüş. Kendisi maaşını koyduktan sonra, başkasından cami için bir şey istemek zor değil.

-Bir kamyon kum döker misin camimiz için? Kireç temin edebilir misin? Bahçeyi düzenler misin dozerle? Taş veya biriket getirebilir misin Antalya'dan?

Cami pırıl pırıl bir cami olmuştu ziyaret ettiğimizde... Bedeli ise, Şerafeddin Hoca'nın eşi ile 6 ay kadar ayrılık yaşaması olmuştu. Çünkü evin hanımefendisi, maaşlar camiye gittikçe ve evin ihtiyaçları aksadıkça daralmış, bunalmıştı. Şerafeddin Hoca'nın "Biraz daha sabret hanım, işte pencereler de oldu, bak mihrab ne kadar güzelleşti, bak halılarımız ne güzel" demesi, haklı olarak, çocuklara üst baş meselesini en çok idrak eden evin hanımefendisinin darlığını gideremiyordu. Ayrıldı, babasının evine gitti. Çok üzüldü Şerafeddin Hoca, ama cami öyle yarım bırakılamazdı. Hasreti yüreğine gömdü ve camiyi tamamladı.

Evet, ziyaret ettiğimizde pırıl pırıl bir cami olmuştu Kurşunlu Camii.

Sonra, hasretler de tamamına ermiş, gidilmiş, hanımefendinin gönlü tamir edilmiş ve aile bir araya gelmişti.

Şerafeddin Hoca, sonra imamlığa başlamıştı. Sevdalı bir imamlığa...

Köy halkı seracılıkla geçiniyordu. Acaba bir imam köylü ile seracılığın neresinde buluşabilirdi?

Şerafeddin Hoca, okuyan bir insandı. Köylüye, ziraatçılık alanında öncülük edebilirdi. Camide neden kurs açılmasındı? Gitti müftülüğe, gitti Ziraat Müdürlüğüne, bir kapıyı gerektiğinde 8 kere çaldı, kovuldu kapılardan dönmedi ve camide kurs izni çıkardı. Basbayağı zirai bilgi verecekti köylüye...

Biz ziyaret ettiğimizde caminin son cemaat mahallinin bir bölümünde sıralar ve kara tahta vardı... Küçük bir kütüphane konmuştu oraya. Köyün imamı Şerafeddin Hoca, köylü ile hem namazda hem zirai bilgi alışverişinde buluşuyordu.

Sonra asıl sevdası başladı Şerafeddin Hoca'nın...

Köylüye Kur'an öğretme sevdası... Köylüyü mukaddes kitabı ile buluşturma, seviştirme sevdası...

Dağınık bir köydü Kurşunlu. Her seranın başında bir ev kurulmuştu. Çoluk - çocuk her insanın taşıması gereken bir yükü vardı seracılıkta...  Onları camide gündüzleri toplamak işin yoğunluğu sebebiyle zordu, geceleri de yorgunluk sebebiyle...

Şerafeddin Hoca için zor yoktu Kur'an hizmeti söz konusu olunca...

Köyün 8 ayrı yerinde kurs mahalli düzenledi. Kurs mahalli dediysek, bunlar bir barakanın altına konulmuş sandalyelerden ve kırık-dökük masalardan ibaretti. Köylü ile konuştu. Onlara dedi ki:

-Sizin ayağınıza geleceğim. Nerede iseniz oraya... En yakınınıza... İşinizden uzun süre ayrılmayacaksınız. Şöyle gelip, yarım saat içinde dersimizi okuyacağız ve işinizin başına döneceksiniz.

Bir bisiklet almıştı bu iş için... Atladı bisiklete... Kendi çocuğunu bisikletle okula bıraktı ve koştu Kur'an dersine... İnsanlar, çocuklar geldiler, yarım saat içinde derslerini okudular ve gittiler. Bir Kur'an şenliği yaşandı Kurşunlu'da...

Caminin oldukça geniş olan bahçesinde taşlar dizilmişti bir yere...

-Burayı bir kültür merkezi olarak yaptırmayı planladık, dedi bize Şerafeddin Hoca. İlk taşları yoldan geçen bir römork bıraktı buraya... Allah'ın izniyle olacak. Bu köye bir kültür merkezi kazandıracağız.

Etrafı ardıç ağaçları ile çevrilmiş olan geniş bahçede bir hayli üzüm tevekleri vardı. Bayağı büyümüşlerdi.

-Çabuk büyütmüşsünüz üzüm teveklerini, dedim.

-Onları o haliyle hediye etti köyümüzden birisi, dedi Şerafeddin Hoca... Geçtiğimiz sene üzüm verdiler...

Deprem sırasında, daha önce görev yaptığı Düzce'ye bir kamyon yardım malzemesi götürmüştü. Yüzü hep gülüyordu. Yorgunluk, bıkkınlık yoktu. Sanki yüreğindeki sevinç yüzüne yansıyordu.

Kutlu bir imamla tanışmıştık ve bizim de yüreğimiz genişlemişti. Cami cami öyle imamların görev yaptığı Türkiye'yi düşündüm. Nasıl da başka bir sevinç dalgası dolaşırdı kimbilir Türkiye'yi...

Şerafeddin Hoca'nın yüreğini büyütüp paylaşmayı ne kadar istedim bilemezsiniz...

Bize bu sevdalı adamlar lazım...

Ahmet Rüstemoğlu


Konu Başlığı: Ynt: Bir Sevdalı Adam
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 26 Ekim 2010, 17:43:02
Esselamu aleykum.Yaradana giden yollar engel tanımaz.Aşk ister,iman gücü ister.Mükemmel bir hizmet örneği.Hizmet aşkı böyle birşey olsa gerek.Allah-u Teala (c.ş) kalpleri en iyi bilendir.Niyet halisse yardım anında gelir.Önemli olan niyet sonra amel..
Selametle.


Konu Başlığı: Ynt: Bir Sevdalı Adam
Gönderen: somuncu üzerinde 26 Ekim 2010, 18:09:40
Birkaç hafta önce diyanet işleri başkanının bir beyanatı düştü basına,şöyle demiş din adamlarımız sosyal hayata müdahale etme hakları olmalı,toplumda kanaat önderliği yapma hakları olmalı.Ben çok şaşırmıştım,hiç kimseye sosyal hayata müdahale hakkı verilemez veya kanaat önderliği payesi verilemez.Hocam bu yazıda anlattığınız Şerafettin hoca yaptıklarıyla saygın bir kişilik ve rehberlik düzeyine kendisini taşımış,aynı zamanda kanaat önderi olmuş,Allah kendisinden razı olsun.Bütün imamlarımızdan aynı örnekliği sergilemelerini arzu etmekteyiz.


Konu Başlığı: Ynt: Bir Sevdalı Adam
Gönderen: Ekvan üzerinde 27 Ekim 2010, 00:39:38
Bu yazıyı okudugumda cok mutlu oldum ne kadar guzel bir imam örneği ama sanırım nadir rastladıklarımızdan.. aslında ne guzel boyle bir hizmet ehlıyle tanısan kardesımız bıze bunu bir yazıyla aktarmıs stede vazıfelı kardeslerımızde bızlere ulastırmıs bu yazıların ve örnek imamlarımızın sayıları artar inşaallah.. Şahsen okudugum zaman ümidim artıyor ve daha cok dua ediyorum.. Allah Razı Olsun..