> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvah
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvah  (Okunma Sayısı 647 defa)
18 Kasım 2010, 16:04:30
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Kasım 2010, 16:04:30 »



Bir Gençlik İnşa Etmek Veya Gençliğim Eyvah


Herhangi bir fert dönüp arkasına baktığında, kendi kendisine, yeterince değerlendiremediği gençlik günleri için “gençliğim eyvah!” diyebilir. Zira yaptığı hesap kendi tuttuğu günlüğe göre, o günler için “zarar” göstermektedir. O gençliğine ait “kitap sayfaları” için “bakın benim kitabım, ne güzel, herkes bakabilir” diyecek noktada değildir. Böyle değil de, ebeveyn ve toplumsal mesuliyetinin farkında olan birileri olarak gençliğe (dışardan) bakarsak eğer “gençliğim eyvah” diyebilir miyiz, buna hakkımız var mı? Yoksa bir gençliğin yeniden inşası için bana düşen mesuliyet kapsamı içinde ne yaptım, ne yapmalıyım, yapmam gerekirken yapamadıklarım var mı diye mi düşünmeliyim? Elbette aslolan mesuliyet alanıma düşen konularda yeterince zaman ve imkân ayırmamdır. Yakınmalarla kazanacağım ve kazandıracağım bir şeyler olmadığını bilmem gerekir.

Halife Mansur döneminde hapiste olan Emevilere kendilerine zor gelen meselenin ne olduğu sorulduğunda, onların şu cevabı verdiği aktarılır: “Çocuklarımızın terbiye etmekten mahrum kaldık!” Kendi neslinin terbiyesinden mahrum kalmak en büyük mahrumiyet olarak görülür. Zaten insana düşen kendisini, ehlini ve çocuklarını, yakıtı insanlarla taşlar olan cehennem ateşinden korumak değil midir? İbni Mace’de yer alan bir hadiste Allah Resulü (a.s.v)’ın şöyle buyurduğu bildirilir: “Evladınıza ikram edin, onları edepli, terbiyeli yetiştirin!”

Çocuğa yapılacak en güzel ikram onun hayâ sahibi, ahlaklı, edepli yetişmesine vesile olmaktır. Onlara bırakılacak mal mülk belki dünyevi ihtiyaçları konusunda sıkıntı çekmelerine mani olacaktır ancak güzel ahlak ile donanmaları için gereken yapılmamışsa asıl bunun hesabı ebeveynden sorulacaktır. Çünkü çocuk önce anne ve babaya emanet edilmiştir. Ve her çocuk her ebeveyn için bir emanet ve aynı zamanda sınav sorusudur. Hadisi şerifte “Hepiniz, bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz.) [Müslim] buyrulmaktadır. Çocuğu ile ilgili veya bakımından mesul olduğu diğer insanlarla ilgili veya yöneticiyse yönettiği yer ile ilgili kişiye sorulacak soruları cevaplamak ancak bu dünyada yapılanlarla mümkündür. Bu asla unutulmamalıdır. Her sorunun cevabı bu dünyadayken hazırlanır.

Anne ve baba olmanın dışında neslin eğitimi konusunda sorumlu olan başka kimseler yok mudur?

Elbette vardır!  Meseleyi ulaşılan imkânlarla bağlamalıyız öncelikle. Müderrislik, öğretmenlik, eğitim kurumu yöneticiliği, cemaat, dernek, vakıf, sendika gibi diğer sivil oluşumlar bir neslin inşasında sorumludurlar. Ve elbette devlet gücünü ellerinde bulunduranlar neslin inşasından mesuldür. İnşa edilen nesil bunların hepsinin aynadaki görüntüsü olacaktır. Kişi aynaya her baktığında, kırışan yüzüne ve ağaran ya da dökülen saçlarına bakıp iç çekeceğine, hayatının bakiyesi olan, ticaretin en kazançlı alanlarından biri olan neslinin görüntüsüyle gülebilmelidir. Aynada bu coşku yoksa ve ayna, nesil ile ilgili trajik sahneler gösteriyorsa asıl buna iç çekilmelidir. Her ev bir aynadır. Sokaklar aynadır.

Biz aynadaki görüntümüzün iyi olmasını istiyoruz. Bunun için ne yapmalıyız?

Kendisini bir neslin inşasında sorumlu görenlerin evvelemirde yapmaları gereken ilk şey kendi hayatlarıdır. Muteberliği fiiliyatla tescil edilmiş bir hayat tarzım yoksa fayda grafiğim hep aşağılara doğru seyredecektir. Yani hayat tarzım, fiiliyatımla muteberliğini tescil etmelidir. Sözgelimi öğrencilerinin önünde sigara içip duran sonra da çocuklar sigara zararlıdır diyen bir öğretmen bu konuda muteberliği tescil edilmemiş bir fikre sahiptir. Ailesine cennet ve onun güzelliklerinden bahseden ancak iş fiiliyata bindiğinde onlara durmadan cehennemi yaşatan bir baba itibar edilmeyecek fikir sahibidir. Fikrin güzelliği fiiliyatla tescillenmemiştir. Kızına tesettürden, hayâdan, saygıdan bahseden bir anne, hayânın sınırlarını ihlal eden davranışlar sergiliyorsa, eşi ve çevresiyle iletişiminde saygı noksanlığı varsa, tesettürü bir şeklin tamamlanmasından öte gitmiyorsa muteberliği fiiliyatla tescillenmemiş demektir. Okumayan, dizi müptelası olmuş bir ebeveyn, sopalarla çocuğunun başında dursa yine de itibar görmeyecektir. Çocuğuna yalanın kötülüğünden bahseden bir ebeveyn veya eğitiminden mesul olduğu çocuğa yalanın ne kadar yanlış olduğundan bahseden bir eğitimci, kendi hayat çizgisinde bununla çelişiyorsa muteberliğini fiiliyatıyla tescil ettirememiştir.

Muteberliğin fiiliyatla tescili bir bakıma baraj sorusudur. Baraj sorusunu geçemeyen yarışmaya devam edemez. Baraj sorusuna takılanların yetiştirdiği neslin nelere yol açabileceğini iyi düşünmek gerekir. Zira o çocukların, gençlerin her biri yarın anne ve baba, öğretmen, yönetici, bürokrat, siyaset adamı, yazar, senarist, mühendis, doktor, işçi, memur v.s olacaktır. Baraj sorusuna takılanlar tarafından yetiştirilen böyle bir nesil hayata ne kazandırabilir ki…

Baraj sorusunu geçtiğimizi düşünelim…

İkinci olarak hayata besmele ile başlamayı öğretmek gerek. Böylece bir iş yapacakları zaman, bu iş besmele ile başlanabilecek bir iş midir, değil midir diye düşünecekleri bir bilinç aşısı kazanmış olsunlar. Besmele insanda Allah’a tevekkül, başvuru bilincinin başlangıcıdır. Anahtar cümledir.

Üçüncü olarak, hak bilinci ve merhamet bilincini kazandırmak gerek. Öncelikle kendi nefsini tehlikeye atmaması… Kendi nefsinin kendisi üzerindeki hakkı onu tehlikeye atmamaktır. Her türlü kötü alışkanlık; içki, uyuşturucu-sigara, kumar, hırsızlık, başkasının hakkını gasp etmek… hepsi kişinin kendi nefsini tehlikeye atmasıdır.

Merhamet bilinci kişide yanlış yapma oranını düşürecek bir bilinçtir. Hak ki adaletle birlikte hak ve merhamet bilinci birlikte işletildiğinde beddua alacak işler yapmayı engelleyecektir. Karşı tarafın, haksız değil haklı gerekçelerle, yapacağı beddualar gencin bu dünyasını ve ahiretini etkileyecektir.

Merhamet bilinci yardımlaşma ve infak bilincini besleyecek ve nesil özel hayatı içinde, israf ekonomisini devre dışı bırakacak bir infak ekonomisi geliştirecektir. İnfak üzerine oturtulan bir kazanma-harcama bilinci toplumsal yapının koparılamaz harcını yoğuracak ve birbirine tutkun bir cemiyet modeli oluşacaktır.

Dördüncü olarak gençlikte bir ehemmiyet bilinci üzerinde durulmalıdır. Kişinin kendi işini geliştirmesi önemlidir ancak bunu helal-haram çizgisine dikkat ederek yapmalıdır. Ehemmiyet bilinci gelişen bir insan için meselenin mühim yönü helal çizgidir. Böylece aldatma üzerine kurulu olmayan bir kazanma kapısı açılmış olur. Çünkü Allah Resulünün ifadesiyle “aldatan bizden değildir” ve aldatmayan bir nesil yetişecektir.

Ehemmiyet bilinci hayat tarzının bütününün üzerinde etkilidir. Boşa gitmeyecek veya Allah (c.c) tarafından reddedilmeyecek işler yapmak bununla mümkün. Mesela yardımlaşmanın ehemmiyet noktası riyasız ve övgü beklemeden yapılandır. Yardımın kendisinden ziyade ehemmiyet noktası burasıdır.

Ehemmiyet bilinci yönelimleri de belirleyecektir. Böylece kişilik üzerinde durmak daha öne alınacak ve iyi bir tüccar, siyasetçi, işçi, memur, doktor, mühendis, mücahid v.s olmak için doğru kişilik şartı öne alınmış olacaktır. Yalancı, aldatan, hak-hukuk gözetmeyen insanın mücahid olamayacağı öğrenilmiş olunacaktır. Savaşta bile iyi mücahid en iyi kılıç kullanan değildir. Hak gözetendir, pervasız davranmayandır, haksız yere cana kıymayandır v.s. Meslekler açısından da böyledir. Mesleğini aldatma üzerine bina etmeyen, haksızlık üzerine bina etmeyen bir nesil üzerinde durulmalıdır.

Ehemmiyet bilincinin insana kazandıracağı bir diğer güzellik ise ertelemeci bir anlayışla yaşamamasıdır. Okulu bitireyim veya şu makama geleyim ya da hele bir zengin olayım bakın çok daha güzel işler yapacağım demek yerine, “küçük güzellikler” ile bir güzellik süreci başlatılacak ve devam ettirilecektir. Güzelliğin bu şekilde büyüyeceği öğrenilecektir. Zira her erteleme beraberinde başka ertelemeleri getirir.

Beşinci olarak yaptığını bütün olumlu sınırları gözeterek, itinayla yapmayı öğrenen bir gençlik üzerinde durulmalıdır ve bu gençlik yaptığı bütün güzel işlerin sonucunu bu dünyada alacakmış gibi yetiştirilmemelidir. Bazı işler vardır ki neticesi dünya gözüyle görülmez. Bu nedenle gençliğe “güzel sabır” bilinci verilmelidir. Güzel sabır bilinci bunalımı, kötü stresi engelleyecek ve yanlışların en büyüklerinden olan “banane, birazda başkaları yapsın” noktasına gelinmeyecektir.

Altıncı olarak yaptığını küçümsemeyen veya büyük görmeyen bir bilinç üzerinde durulmalıdır. Küçümseme veya büyük görme “istiğnası” beraberinde sapmalar getirir. Küçümseme doyumsuz bir nesil, büyütme doymuş, arınmaya ihtiyacı kalmamış bir nesil yetiştirir.

Yedinci olarak örnek alma bilinci üzerinde durulmalıdır. Kimi örnek alacağı üzerinde durulmalıdır. Güzel ahlak ve güzel hayat anlayışı noktasında mutlak örneğin peygamber (a.s.v) olduğu öğretilmelidir. Peygamber dışında hiç kimsenin insan olarak insana mutlak örnek olamayacağı bilinci oluşturulmalıdır. Bunun içinde Kur’an ve Hadis bilinci birlikte verilmelidir.

Bir nesil inşası uzun sürecek maraton demektir. Bu noktada kendisini sorumlu hisseden herkes, yenilgi olarak kabul edilecek halleri de göz önüne alarak, yenilgi yenilgi büyüyen bir maratonu hesaplamalıdır.

Kendi geçliğim ve yetişmesine vesile olmak istediğim geçlik açısından “gençliğim eyvah” dememek için, hep yapılması gereken çok şeyin olduğunu, insanın bir öğrenme ve bilme sürecinden geçmesi gerektiğini, tek başına bir “bildim, yeter sürecinin” olamayacağını anlamam bakış açımı güzelleştirecektir.[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvah
« Posted on: 16 Nisan 2024, 15:01:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvah rüya tabiri,Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvah mekke canlı, Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvah kabe canlı yayın, Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvah Üç boyutlu kuran oku Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvah kuran ı kerim, Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvah peygamber kıssaları,Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvah ilitam ders soruları, Bir gençlik inşa etmek veya gençliğim eyvahönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes