๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Haziran 2010, 14:26:14



Konu Başlığı: Bilmek yapmak içindir
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Haziran 2010, 14:26:14
Bilmek, yapmak içindir


Allahü teâlânın bildirdiği her din, itikad yani iman ve amel olmak üzere iki kısımdır İtikad, her dinde aynıdır, dinin aslı, temeli ve din ağacının gövdesidir Amel ise, ağacın dalları, yaprakları gibidir İtikad edilecek şeyler, dinin esası, Müslümanlığın temeli olduğundan, bunları öğrenmek, her insanın birinci vazifesidirİman ve amel bilgilerini öğrenmeyen ve çocuklarına öğretmeyen, insanlık vazifesini yapmamış olur

Bir şeyi öğrenmekten maksat, onu tanımak, bilmek ve böylece ona inanıp amel etmek içindir Yoksa kuru bilgi yani o bilgi ile inanıp amel etmedikten sonra, insanı felaketten kurtaramaz İmam-ı Gazali hazretleri, bir talebesine hitaben yazdığı mektupta buyuruyor ki:
Amelsiz ilim, insanı kurtarır zannediyorsun ve ilim sahibi olunca, amel etmeden kurtuluruz sanıyorsun Bu halinize çok şaşılır Çünkü ilmi olan kimsenin, amelsiz kuru ilmin kıyamette kendine zarar vereceğini, bilmiyordum, diye özür, bahane yapamayacağını bilmesi lazımdır Peygamber efendimiz; (Kıyamet günü azabların en şiddetlisi, elbette, ilminin faydasını görmeyen âlime olacaktır) buyurmuştur

Ameli, ibadeti elden bırakma! Kalbe ait halleri ve bilgileri unutma! İyi bil ki, amelsiz ilim, insanı kurtaramaz Bir kimse, dağda bir aslana rastlasa, yanında tüfeği ve kılıcı bulunsa ve bunları kullanmasını iyi bilse ve ne kadar cesur olursa olsun, bu aletleri kullanmadıkça, aslandan kurtulabilir mi? Sen de bilirsin ki, kurtulamaz İşte bunun gibi, bir kimse ne kadar ilim sahibi olursa olsun, bildiğine göre hareket etmezse, ilminin faydası olmaz Bir doktor hastalansa, hastalığını teşhis edip ilacını da bilse ve bu ilaç hakikaten o hastalığa çok iyi gelse, ilacı kullanmadıkça, yalnız bilgisinin onu iyi edemeyeceğini pekala bilirsinBir insan ne kadar ilim edinse, ne kadar kitap okusa, bildiklerini yapmadıkça faydası olmaz

Allahü teâlânın emrettiği, beğendiği iyi şeyleri yaparak onun merhametini kazanmazsan, rahmetine kavuşamazsın Bir âyet-i kerimede mealen; (İnsan yalnız çalışmakla ve ibadet yapmakla saadete kavuşur) buyuruldu Başka bir âyet-i kerimede mealen; (Allah'ın rahmetine kavuşmak isteyenler, emirlerini yapsınlar) buyuruldu Bir başka âyet-i kerimede mealen; (İman edip, ibadet yapanlar ve haramlardan kaçanlar, elbette Cennetlere girecek, nimetlere kavuşacaklardır) ve; (Cennet yalnız iman edip, ibadet edenler içindir) buyuruldu

Peygamber efendimiz de; (İman, altı şeye kalb ile inanmak, inandığını dili ile söylemek ve Allahü teâlânın emirlerini beğenmektir) buyurdu

İnanmak ve söylemekle iman hasıl oluyor, ibadet etmekle de kemale gelip cilalanıyor Amelin lazım olduğunu gösteren daha sayabildiğin kadar vesikalar vardır

İyi bil ki, çalışmayınca, din yolunda yürümedikçe sevab kazanamazsın! Beni İsrailden birisi çok seneler ibadet etmişti Allahü teâlâ, bunun ibadetlerini meleklere göstermek istedi O kimsenin yanına bir melek gönderip şöyle sordurdu:
-Daha ne kadar ibadet edeceksin? Cennetlik olmadın mı? Cevabında dedi ki:

-Benim vazifem, kulluk yapmaktır Emir sahibi Odur Melek bu cevabı işitince:

-Ya Rabbi! Sen her şeyi bilirsin O kulunun cevabını da duydun dedi

Allahü teâlâ; (O kulum, alçaklığı, aşağılığı ile beraber bizden yüzünü çevirmiyor, biz de ihsan ve merhamet sahibi olduğumuzdan, elbette onu bırakmayız Ey meleklerim! Şahid olunuz, onu affettim) buyurdu

Netice olarak bilmek, öğrenmek, ilim sahibi olmak, öğrenilenlerle amel etmek içindir Yoksa kuru ilim, insanı kurtarmaz Hasan-ı Basri hazretleri; İbadet etmeden Allahü teâlâdan Cennet istemek, büyük günahtır buyurmuştur Din büyükleri de; İlmi faydalı olan kimse, ibadeti bırakmaz, ibadetin sevabını düşünmeyi bırakır buyurmuşlardır Hazret-i Ali'nin buyurduğu gibi:
Uğraşmadan, çalışmadan Cennete kavuşacağını zanneden kimse, hayale kapılıyor Çalışarak kavuşacağım diyenin de kendini yorması, ibadet meşakkatlerini yüklenmesi lazımdır


Osman Ünlü