๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 24 Haziran 2010, 17:23:26



Konu Başlığı: Ben değişemek ne demek
Gönderen: Sümeyye üzerinde 24 Haziran 2010, 17:23:26
Ben değişemem!” ne demek?

Can çıkmadan huy çıkmaz” derler, ama bence kötü huylar can çıkmadan çıkmalı, çıkarılmaya gayret edilmeli Zira ahirette acısı fena çıkar, öyle değil mi? Bazıları diyor, “Benden bu kadar Beni böyle kabul etmelisiniz Ya böyle, ya da çeker gidersiniz”

Tamam, insanları kusurlarıyla kabul etmeli İyi de; kötü huy, önce sahibine zarar Hem, biz bu dünyaya mükemmelleşmeye, İslâmı yaşayıp, imanı hayatımıza geçirerek, kusurlarımızdan arınıp, iyi bir kul olmaya gelmişsek, gün be gün kusurlarımızı, hatalarımızı düzeltmek zorunda değil miyiz?

“Benden bu kadar” dersek, kulluk yolunda ilerlemek, evde “Ya Rahim!” çekmekte olan kedimize mi kalacak? Bizim evdeki kediden bir farkımız olmalı, öyle değil mi ya? Kedi, “Ya Rahim!” çekecek Biz, “Hadi git işine canım” mı çekeceğiz? Madem ki, insanların onları iyiye, doğruya yöneltecek iradeleri var, onu kullanıp, kötülüklerden arınmak, iyi bir kul olmak zorundalar İyi kul olmak öyle kolay mı? Bu yolda çalışmak, mücadele vermek gerekiyor

“Ya Rahim” çeken o mübarek zikirciler, kediler ağaca iyi tırmanmak zorundalar Köpeklerden kaçmak öyle kolay mı? Daha minicik yavru iken bunun talimlerine başlıyorlar Yaradılışlarına yazılmış bütün hususlarda mükemmelleşmek zorundalar Kuş uçmak, bülbül şakımak, arı bal yapmak, karınca tane toplamak zorunda Gerçi bunları Rabbinin ilhamı ile yapabilmiş olsalar dahi, gayret ve faaliyet gerekiyor Sırtüstü yatıp, keyfedemezler

Bizim de minik bir yavru kediciğimiz vardı Çok şirin bir şey Ona evde bakmıyorduk, ama dışarıya çıkınca hep peşimize düştüğü için, bizim kedimizdi işte Ağaca çıkma denemeleri yapıyor, önceleri hep yere düşüyordu Minik pençesi, bu işe kâfi gelmiyordu Sonra, demek denemelerine devam etti ki, bu işte epey ustalaştı Ama bunu başarabildiğini, bize de gösterebilmek istiyordu Biz, bahçede yürürken, önümüz sıra koşup, her ağaca biraz çıkıp, “Bak, nasıl becerebiliyorum” dercesine, bizim “Aferin!” tasdikimizi aldıktan sonra diğer bir ağaca tırmanmaya koşuyordu Bizim, “Aferin!”lerimiz, onu mest ediyordu

Hayvanın bile başarabildiği bir işi, sevdiği kişilere gösterip takdir beklemesine şaştım kaldım Demek ki, çocuklar da, doğrular hususunda böylesine takdir edilse, elbette daha iyi, daha güzel olanı yapmak hususunda gayrete geleceklerKabiliyetlerini en mükemmele götürmek için çabalamak, insan olsun, hayvan olsun, her yaratılmış için hayat kaynağı ve yaşama sevinci

Hele insan? Nice kabiliyetlerin onda düğümlendiği, sırlar ve güzellikler dolu bir eser İnsan, hayat bulmak ve yaşamanın tadını almak istiyorsa, sırtüstü yatmayı bırakıp, kabiliyetlerini doğru yolda kullanarak, hayata hizmetkâr etmeli

İman ışığında çözülen ve İslâm ile neşvünema bulan bir kabiliyet, insanın hem kendisine, hem de içinde yaşadığı cemiyete nice faydalar sağlar Kendini bilen, işe yarar bir insan olmak, yaşama sevincinin ve mutluluğun tâ kendisidir“Ben hiçbir işe yaramıyorum,” inancına sahip olup da, bütün gün karamsarlıklar içinde yuvarlanan, gününü boş yere geçiren bir insan, mutlu mudur sizce?

“Kendini okumak!” kapsamının içinde, bu dünyaya niçin gönderildiğini sormak en başta gelir “Sen kimsin? Nesin? Necisin? Esas gaye ve maksadın ne?” sorusunun ardından, Rabbini tanımak, hakikî bir kulluğa yönelmek, Rabbinin rızasını tahsil edebilmek gayreti gelir İnsandaki kabiliyetler, bu gayretin ardından, en mükemmel seviyede açılmaya başlarlar Meyvesini en faydalı bir şekilde verirler
Kul olamayan bir insan, en yüksek makamlara dahi çıkmış olsa, ruhsuz bir robotun monoton hareketlerini tekrarlayan, manadan uzak bir hizmetçi durumuna düşer Onun hizmetlerinden bir çok kişi yararlanmış olsa dahi, kendine yararı olmayan, manası susmuş, doktor olsa bile kendisi tabipsiz kalmış, bir hasta durumuna gelir


ALINTI