> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu  (Okunma Sayısı 767 defa)
24 Ocak 2011, 16:47:51
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 24 Ocak 2011, 16:47:51 »



Ben aşkı satın aldım, verdiğim bir can oldu


Mavi Marmara’nın sebebi ziyaretimiz olduğu grubumuzla bir dizi görüşme gerçekleştiriyoruz. Ziyaretlerden birinde camianın seçkinlerinin bir arada olduğu toplulukta Mavi Marmara’nın bahar yüzlü çocuğu Furkan’a ve diğer şehidlere geliyor söz ve ayrılırken ayaküstü sohbette aramızda şöyle bir diyalog geçiyor içlerinden biriyle: “Eskiden dua ederken; Yarab! Şehid olmayı, şehid eşi olmayı nasip et diye dua ederdik.” diyor. İç çekiyor yüreğinin en sancılı derinliklerinden “Değiştik” diyor. “Tesettürlerimiz de değişti. Pardösülerimiz bol, başörtülerimiz büyüktü o zamanlar” diye ekliyor.

Evet kavramlarımıza bu kadar yabancı değildik bir zamanlar. Tesettür algımız salt başörtüsünden ibaret değildi mesela. Şimdilerde ise şeklimizden özümüze doğru giden değişim ve dönüşümün sancısını yaşıyoruz. Çocuklarımızın, gençlerimizin önünde örnek hayatların neredeyse kıtlığını…Önce şekillerimiz değişti; oturup kalktığımız mekanlarımız. Sonra oturup kalkmalarımız, sohbet konularımız, zevklerimiz, hayat algımız, dünya ahiret tasavvurumuz, hepsi sil baştan nerdeyse değişip dönüştü. Birbirimize ve dahi kendimize yabancı olacak kadar.

Özümüz kabuğumuzla bağdaşmaz oldu. Biz de, özümüzü de kabuğumuz da değiştirdik. Mazeretlerimiz vardı çeşit çeşit, geçerli sebeplerimiz…

Hatırlarsınız müzik zevklerimizin henüz değişmediği dönemlerimizdi, cihadı ve şehadeti öven o ezgilerden biri “ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu” diyordu mesela. Ne şehadet arzunun, ne şehitliğin günümüzdeki gibi böylesine pervasızsızca-acımasızca sorgulanıp yargılandığı dönemlerden uzak, kimin şehid olup olmadığını kurumların ya da kişilerin değil kitabımızın tarif ettiği dönemlerdi. Kimin ne dediğinin umurundan uzak, kınayıcının kınamasının kıyısından geçmediğimiz dönemlerimizdi o dönemler. Şimdi bir uzak ülke gibi duran bir masalın, bir düşün parçaları gibi hatıralarımız, birlikteliklerimiz, arkadaşımız yürü dediğinde “nereye” demeden peşi sıra yürüdüğümüz yolculuklarımız, hayallerimiz, gelecek tasavvurumuz ve dünyayı müslümanlar olarak hayat tasavvurumuza göre dizayn etme misyonumuz vardı. Ahiretimizin ihyası için dünyamızı inşa ettiğimiz sorularımıza ayetlerden cevaplar aradığımız, her gün gayret ve cehtle bir sünneti yaşatmaya çalıştığımız ve hayata geçen her bir sünnetle hayatımızı diri kıldığımız dönemlerimizdi.

Okurken Allah rızası için okuduğumuz, konuşurken onun rızası için konuştuğumuz ve dahi sustuğumuz… Oturmalarımız kalkmalarımız Allah için kılı kırk yarmalarımız. Hassasiyetlerimiz, çizgilerimiz, sınırlarımız vardı sınırlar ötesine uzanan şanlı direniş ve özgürlük düşlerimiz…

Yetimle yoksulla ilişkimizin sınırlarının cüzdanımız ve banka hesap numaramızdan öte olduğu, yetimin yoksulun araya araya peşine düştüğümüz, neler yapabileceğimiz için kafa yorduğumuz, yoksulun kapısını çalıp yoksul sofrasına diz çöktüğümüz, sağ elin verirken sol ele nazire yapmadığı dönemlerimiz…

Tevhid, cihad, şehadet, mücahid kelimelerinin müfredattan kaldırılmadığı, Şehid isimlerini çocuklarımızı isimlendirdiğimiz ve hayatlarını ezberlettiğimiz dönemler. Popülariteye, konformist bir hayata talip olmadığımız, ikbalin peşinden koşmadığımız, her hal ve şartta biz olmaya çalıştığımız elbiselerimizin içinde adamlığımızı taşıdığımız hallerimiz vardı. Kendimize gelmemiz için “Ey iman edenler iman edin” buyruğunun içimizi titreten nidasını döne döne okuduğumuz ruh hallerimiz.

Kitaplarımız, ezgilerimiz, marşlarımız… Hayatlarını yaz sıcağında serin bir bardak su gibi içerek zerre zerre hazzını duyduğumuz ve kurak ruh iklimimizi yeşerttiğimiz kendi hayatımıza çıkış yolu, pusula oluşturmaya çalıştığımız, ölümlerini şehadetle taçlandıran önder şahsiyetler ve ortaya koydukları örnekliklerinden aşkın olan aşkı satın almanın özlemini yaşardık. Yüreklerimiz ritmini kaybetmemişti, henüz yüreklerimiz erişilmez düşlere ev sahipliği etmiyordu o zamanlar. Hayatımızın, varlık sebebimizin, dünümüzün bugünümüz ve yarınımızın amacı değil de bir defterin sayfa aralığında kalmış hatıraların pusundaki nostalji pasajları gibi şimdi o dönemler.

Neyse ki halen Furkan Doğan gibi gençler, İbrahim Bilgen gibi ak saçlı dedeler, Fahri Yaldız gibi davasının delileri şehadeti duasının başına koyuyor da durduğumuz yere bir daha göz atabiliyoruz geç olmadan. Hala bir Askarov Zayniddin zindan köşesinde sessizce yürüyor da Rabbimize ay ışığını, güneş ısısını kesmiyor üstümüzde hamdolsun.


Demet Tezcan
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu
« Posted on: 19 Nisan 2024, 18:20:24 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu rüya tabiri,Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu mekke canlı, Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu kabe canlı yayın, Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu Üç boyutlu kuran oku Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu kuran ı kerim, Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu peygamber kıssaları,Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can oldu ilitam ders soruları, Ben aşkı satın aldım verdiğim bir can olduönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes