๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 14 Temmuz 2010, 15:27:22



Konu Başlığı: Beklentisiz olmak
Gönderen: Sümeyye üzerinde 14 Temmuz 2010, 15:27:22
Beklentisiz olmak




Siz siz olun, beklentisiz olun Yazın bana dedim; yazdınız “En azından ben okumuş olurum” dedim, yolladınız; okudum
Cevap yazarım demedim; ama çoğunuza yazdım Yazarken, bana yollarken “en azından o okuyacak” deyip başka bir şey beklemediniz Benden cevap aldığınızda belki sevindiniz, alamadı iseniz en azından üzülmediniz Beklenti de olmayınca iddia etmediniz, iddiasız davranınca da işin içine benliğinizi, nefsinizi karıştırmadınız O yüzden asıl mükâfatı şimdi hak ettiniz Beklentisiz olmak, iddiasız olmak böyle bir güzelliktir; ama herkesin anlayacağı bir şey de değildir

Beklemeyeceksiniz dünyadan bir şey dünya adına Şayet hedefinizde o yoksa asıl hedefin öteler olduğunun şuurunda iseniz, şuurunuz yetmese de en azından bilgisinde iseniz bilirsiniz “Mülkü dilediğime, ilmi ise isteyene veririm” diyor Allah En genel anlamı ile dünya veya dünyalık anlamında yorumlayacağımız mülk bizim istememizle bize gelmeyecek, belki gelse biz onu değil, o bizi yiyecek O yüzden istemeyin, verirse verir O Kaybederken de üzülmezsiniz bu anlayışta olduğunuzda “Kesben değil, kalben terk etmek gerek” denmiş ya!

Beklemeyeceksiniz bir şey arkadaşlarınızdan, arkadaşlıktan Siz arkadaşlık, kardeşlik ne ise onun gereğini yapın, dost kelimesinin anlamını yaşayarak gösterin Ama olur da bir vefasızlık görürseniz dost bildiğinizden, bir darbe yerseniz arkadaş dediğinizden yıkılmamanız için, sabır için baştan beklentisiz olmak gerekir Hem bir şey bekleyerek yapılacak arkadaşlıkta, dostlukta samimiyet olur mu? Samimiyetsiz dostluk hiç olur mu?

Beklemeyeceksiniz bir şey sevgiden, sevdiğinizden, sevgilinizden Yine en geniş anlamı ile ele alabilirsiniz sevgiyi, sevgiliyi Ben seviyorum, o da sevsin diyebilirsiniz Severken sevilmemek kolay gelmez kimseye Ama asıl sevgi o sevmese de sevebilmek değil mi? Beklenti ile sevmek, karşılık beklemek adeta sevgiye pazarlık katma gibi bir şey olmaz mı? Hani diyor ya büyük söz sultanı: “Karşılık bulamama elemi”  Sevmede öyle bir noktaya gelinir ki karşılık beklenmez orada Sebeplerden geçilir, sıfatlar aşılır orada Güzel diye değil, O diye seversiniz Böyle sevince güzellik gitse de, olmasa da seversiniz Seviyor diye değil, sadece ve sadece O diye seversiniz, ilhamla seversiniz İşte bu yüzden çok zordur; ama o nispette güzeldir sevmede karşılık beklememek, hak etseniz bile
Maddi kaygılarla yapılan işlerde maddi faydalar beklenir Dökülen bir emek vardır, harcanan bir zaman vardır, kullanılan bir enerji vardırAma bir de semeresi ötede beklenen, beklenmesi gereken işler de vardır Koşturmuşşunuzdur bir hayır işinde, omuz vermişsinizdir bir yardım yükünde, nefes nefese kalmışsınızdır bir güzellik kervanında İşiniz bitmiş ise durmayın orada Arayın başka bir iş, başka bir yük, başka bir kervan Çünkü beklerseniz O’nun rızasından başka bir şey, boşa gider yapılan her şey “Ücrette değil, hizmette önde olmak” dedikleri de bu değil midir sizce?
Büyüyen şeylerdir insanı beklentilere salan, geçen günlerdir nefsi zorlayan Yaşınız büyür, abi olursunuz, abla olursunuz belki daha büyüğü de olursunuz Abilik hakkı, ablalık hakkı der, beklentiye girersiniz Makamınız büyür, mansıbınız değişir Kıdem dersiniz, şunca yıldır bu işin içinde olmaktan bahseder, beklentiye girersiniz Bilginiz artar, görgünüz gelişir Tecrübe dersiniz, “biliyoruz” der, beklentiye girersinizYaratan bir kabiliyet vermiştir, az çalışma ile geliştirmişsinizdir “Yaptık, ettik, tuttuk” der, kendinizden bilir, beklentiye girersiniz

İnsan bu; nefis taşır Nefis bu; dünyayı taşır Taşıyan da taşıttıran da, yapan da yaptıran da Allah’tır Ne zaman ki bunu anladık, o zaman bir ümit bekleriz; bekleriz de O’nun rızasına ereriz

Esat Gürbüz