> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Batılı kavramlar ve müslümanlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Batılı kavramlar ve müslümanlar  (Okunma Sayısı 689 defa)
01 Aralık 2010, 18:40:20
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 01 Aralık 2010, 18:40:20 »



Batılı Kavramlar Ve Müslümanlar


Kavramlar düşünmenin temel taşlarını oluşturur. Bir toplumda bir kavrama farklı farklı anlamlar yükleniyorsa orada sağlıklı bir düşünme ortamının olduğunu söyleyebilmemiz mümkün değildir. Hele ki bu kavramlar o toplumun malı olmayıp başka toplumlardan şu veya bu şekilde ithal edilmişse durum daha da karmaşık hale gelmektedir. Siyasi düşünce tarihimizde özellikle Batı menşeli kavramlarda bunu görmek mümkündür. Demokrasi, sekülerizm, çağdaşlaşma, özgürlük, insan hakları, hümanizm, kapitalizm, liberalizm, sosyalizm gibi kavramlar Batı toplumlarının kavramlarıdır. Bu kavramları sağlıklı bir şekilde anlayabilmek için Batı toplumlarının yapısını ve tarihini bilmek gerekir. Diğer bir ifade ile Batılı toplumların tarihinde bulunan sınıflaşmayı bilmeden demokrasiyi, orta çağ skolâstiğini bilmeden laikliği, köle ticaretini bilmeden insan haklarını, faizi ve sömürge düzenini bilmeden kapitalizmi, kapitalizmi bilmeden de sosyalizmi anlayabilmek mümkün değildir. Batının yaşamış olduğu tarihi tecrübeyi hiç de yaşamamış genel de Doğu toplumlarına özelde de İslam dünyasına bu kavramları olduğu gibi aktarabilmek imkânsızdır. Aktarılmaya çalışıldığında ise bu kavramlar asli manasından uzaklaşır, Batı’da gördüğü işlevi göremez hale gelir. Batı menşeli bu kavramlara farklı farklı anlamlar yüklenmeye, her kesim kendi işine geldiği şekilde bu kavramları yorumlamaya başlar. Bu kavramları bir kesim diğeri üzerinde tahakküm ve dönüştürme aracı olarak kullanır. Bu kavramların ne olduğu, bizim için bir anlam ifade edip etmediği tartışılmaz. Bunun yerine kimin ne kadar demokrat, kimin ne kadar sosyalist, kimin ne kadar modern olduğu tartışılır ve insanlara bu kavramlar üzerinden değer biçilir.

Tabi bir Müslüman için durum daha da çetrefillidir. Öyle ki bu kavramların tarihi arka planını bilmeyen nice Müslüman kolaylıkla “demokrat” olduğunu söyleyebilmekte, başörtüsünün serbest olması için “herkese özgürlük” çağrısı yapabilmekte, sosyalizm’in hedefleri ile İslam’ın temel ilkelerinin aslında aynı şeyler olduğunu ifade edebilmektedir. Çoğu zaman iyi niyetle yapılmaktadır bütün bunlar. Ancak mesele iyi niyet çerçevesinde değerlendirilebilecek kadar basit bir mesele değildir. Çünkü bu tavrın altında Batılı kavramları tanımama, cahillik, İslam’ın temel ilkelerinden bi-haber olma hatta bunlardan uzaklaşma yatmaktadır. 

Ne demek “herkese özgürlük”? Bunu diyen bir Müslüman mesela eşcinseller için de özgürlük çağrısı yaptığının farkında mıdır? Ya da “herkese özgürlük” derken, başörtülü bir Müslüman hanımın bu hali ile devletin her kademesinde var olabilmesinin temennisini taşırken; diğer bir hanımın Allah’ın haram kıldığı bir kıyafetle dolaşabilmesinin ve bir Müslüman olarak bunu hoş göreceğinin çağrısını da yapmakta değil midir?

Yapılan bir diğer yanlış ise hangi kavram/ düzen zamanın modası haline gelmişse İslam ile bu kavramın/ düzenin arasında benzerlikler bulunarak İslam’a bu kavram ve düzenler üzerinden bir değer biçilmeye çalışılmaktadır. İslam’ın değerini burada aramak ancak aşağılık kompleksi ile açıklanabilir. Hâlbuki İslam’ın değeri ne moda kavramlarla ne de beşeri ideolojilerle ölçülebilir. Çünkü İslam’ın değeri onun ilahi bir din olmasından kaynaklanmaktadır. Bir Müslüman için bunun aksini düşünmek mümkün değildir. İslam İslam’dır. Onun ortaya koyduğu ilkeler bellidir.  İslam’a Liberal, demokratik, ılımlı, sosyalist gibi ekler getirilerek İslam’ın ilkelerinden taviz verme yoluna gidilemez. Bir Müslüman bu kavramları/ düzenleri tanır, İslam’ın bunlara bakışını ortaya koyar ve insanları Müslüman olmaya davet eder.

İslam’ı diğer medeniyetlerin sicili pek de temiz olmayan kavramları ile izah etmeye kalkışmak, İslami kavramları her yerde hoyratça kullanmak ve başka tecrübelerin çözümlerine İslami motifler ekleyerek ortaya çıkan çözümü İslam’ın çözümü imiş gibi sunmak Müslümanca bir tavır olamaz.

İşte bu kavramlardan biri olan ve bugün Müslüman’ım diyen geniş bir kesim tarafından benimsenen “sağcılık” ve “solculuk” kavramlarına biraz daha yakından bakalım.

Sağcılık ve solculuk kavramı 1789 yılında meydana gelen Fransız devrimi ile ortaya çıkmıştır. Fransız devriminden sonra kurulan meclis kürsüsünün sağ tarafında aristokrat ve ruhban sınıfının temsilcileri; sol tarafında ise Fransız devrimini yapan eski feodal yapıya karşı değişikliği, yeniliği savunan burjuvazinin temsilcileri oturuyordu. Sağ tarafta oturanlar geleneğe bağlı, yıkılmış kurumları tekrar diriltme niyeti içinde olan, daha çok muhafazakâr bir tavır gösterirken; sol tarafta oturanlar değişiklikten ve devrimden yana olmuşlardır.

Bu kavramların Türkiye’de etkin bir şekilde siyasal ve sosyal hayatımıza girmesi 1950’lerden sonradır. Türkiye’de sol hareketlerin lider kadrosu ve ideolojik yapıları daima İslam’a karşı düşmanca bir tavır içinde, söylem olarak yenilikleri savunmakla birlikte genelde statükocu olmuştur. Sağ ise İslam’a karşı daha hoşgörülüdür. Ancak bu hoşgörü dinin toplumda bir motif/ süs olarak görülmesinden öteye geçmez. Türkiye’de en genel hatları ile sağ kapitalist/ liberal bir düzen; sol sosyalist bir düzen kurma iddiasındadır.

Durum böyle iken bir Müslüman’ın çıkıp da kendisini -daha çok- sağa nispet ederek “sağcıyım” demesi anlaşılır gibi değildir. İşin daha kötüsü bununla da kalmayarak vakıa suresindeki “ashabul meymene” ve “ashabul’- meş’eme” kavramlarını bu tutumlarına delil olarak göstermeleri de işin bir diğer yönüdür. Kısa bir alıntı ile bu kavramların sağcı ve solcu olarak tercüme edilip edilemeyeceğine bakalım: “Bilindiği gibi Kuran-ı Kerim’in Vakıa Suresinde “ashabul meymene” ve “ashabul’- meş’eme” geçer. (Vakıa 8/9) yine aynı surenin 38. ve 41. ayetlerinde “ashabul yemin” ve “ashabu’ş şimal” tabirleri kullanılmaktadır. Bazı meallerde bizce tamamen yanlış olarak bu tabirler sağcı ve solcu olarak tercüme etmişlerdir... bu ayetlerin kendilerinden önceki ve sonraki (Siyak ve sibak) durumlarına iyice baktığımızda, surenin genelde kıyamet olayını anlattığını açıkça göreceğiz… Kıyameti ve kıyamet sonrası ahiret hayatını anlatan bu sürede geçen ayetleri dünyada sürüp gitmekte olan siyasal guruplaşmalara dayanak olarak göstermek kesinlikle yanlış ve hatalı bir durumdur…“ashabul yemin” demek sağ ehli, “ashabu’ş şimal” demek sol ehli demektir. Görüldüğü gibi deyim aslında izafet terkibidir. Mesela ateş ehli kastedilen “ashabu’n-Nar”ı biz “ateşçi” olarak tercüme edebilir miyiz? Elbette hayır… Görülüyor ki Kuran’ın orijinal metninde değil, mealde yanlışlık vardır. Kaldı ki Arapça sağcıya “yeminiyy” solcuya “yesariyy” derler… Kuran’ın hiçbir yerinde yeminiyy ve yesariyy de geçmiyor” (1)

Kafa karışıklığına sebep olan ithal kavramlarla –bunlara ne mana yüklersek yükleyelim- sağlıklı bir şekilde düşünebilmek, iyi bir Müslüman olabilmek mümkün değildir. Müslümanca düşünebilmek ve yaşayabilmek ancak Kuran’ın kavramları ile mümkündür.

Kuran’da “O (Allah), sizi Müslüman olarak isimlendirdi” (Hacc:28) ve “Ben Müslümanlardanım diyenden daha güzel sözlü kimdir?” (Fussilet 33) buyrulmaktadır. Bu ayetlerin gereği olarak bir Müslümanın “Müslüman” ismi dışında bir isim araması beyhude bir çaba olacaktır.


 

 1. Ali BULAÇ, Çağdaş Kavramlar ve Düzenler, İz Yayınları, İstanbul 1998 shf: 174-176

 Ömer Karataş
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Batılı kavramlar ve müslümanlar
« Posted on: 20 Nisan 2024, 05:22:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Batılı kavramlar ve müslümanlar rüya tabiri,Batılı kavramlar ve müslümanlar mekke canlı, Batılı kavramlar ve müslümanlar kabe canlı yayın, Batılı kavramlar ve müslümanlar Üç boyutlu kuran oku Batılı kavramlar ve müslümanlar kuran ı kerim, Batılı kavramlar ve müslümanlar peygamber kıssaları,Batılı kavramlar ve müslümanlar ilitam ders soruları, Batılı kavramlar ve müslümanlarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes