> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Batı düsüncesine bir bakıs
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Batı düsüncesine bir bakıs  (Okunma Sayısı 654 defa)
22 Eylül 2010, 15:48:13
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 22 Eylül 2010, 15:48:13 »



BATI DÜŞÜNCESİNE BİR BAKIŞ

Orta Çağ, batı düşüncesi için mahzeni bir dönemdir.. ışığın karanlıklar içinde kayboluşunu ifade eder. Tedricî değişim karşısında skolastik kilise zihniyetinin bend olarak vazife gördüğü bir zaman dilimidir Orta Çağ.

Hareketin, değişimin, tekamülün dölyatağı olan dış dünyaya karşı pencereler kapatılmış, fermuarlar başlara çekilmiştir bu dönemde. Doğru ve güzelin yeşermediği yerler haliyle çirkinliklere dayelik yapar. İşte Orta Çağ, özelde batı insanı için, genelde bütün insanlık için birer ölüm geçidi olan sistemlerin ve karanlıklarla beslenen gece adamlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Orta Çağın batı insanına bulaştırdığı en kötü hastalıklardan birisi de, kin ve nefreti, düşünce ve sistemlerde temel olarak kullanmasıdır. Kin ve nefret duygusu, batı ve batılı düşüncelerin ruhudur. O, batıda düşünceyi hormonlayan ve düşünceyi oluşturan müteharrik bir güçtür. Tarih boyunca batı aynasına yansıyan şu görüntülere bakın: Rönesans ve Reform hareketlerinde, Haçlı Seferlerinde, kapitalizm, faşizm ve komünizmde; Neron, İskender, Mussoloni ve Marx'da; Nietche, Comte, Camus, Hegel, Darwin ve Freud'da; Amerika ve Avrupa'da ilk göze çarpan vasıflar; kin, nefret, irin ve gözyaşı değil mi?

Rönesans, mevcuda isyan ederek çekirdeğini çatlatmış. O, kiliseye ölesiye düşmandır. Haçlı seferleri, Müslümanın kanını akıtmak üzere yola koyulmuş hareketlerdir. Kapitalizmde sermayedâr emek sahibini hor görür; emekçi, ikinci sınıf bir insan muamelesini görür. Eşyanın ve paranın değer belirleyici olarak işlev gördüğü bir dünyada, emeğinden başka hiçbir şeyi olmayan proleteryanın değeri yok kabul edilir. Komünizmde kin duygusu, ters yönden harekete geçer. Bu sefer emekçi, diğer bir ifadeyle proleterya sermayedara (devlete) düşmandır, ona kin besler. Devletin emekçiye karşı sevgisi ve şefkati yok ki, emekçi sermayedara hürmet beslesin. Faşizmde ise, üstün millet kavgası verilir.. "Ben yaşayayım başkası ölsün" felsefesi hakimdir. Darwin, 'natürel seleksiyon' der ve güçsüzler için ölüm fermanını verir. Freud, 'Libido' diyerek evladı babasına düşman eder. Promethe efsanesi batının tarihinde yer alır.

Velhasıl batı dünyası, kavganın yaşandığı bir arena inşa eder, insan-eşya, insan-insan ve insan-Allah arasında sürekli bir kavganın var olduğunu söyler.

Batı medeniyeti için bu tabiî bir neticedir. Hayatı bir yardımlaşma, dayanışma ve tanışma olarak gören ilahî dinlere olan düşmanlık, batılı düşüncelerin temel çıkış noktası olmuştur. Bu ortak paydada buluşan batılı düşünceler, böylelikle yardımlaşmayı, sevgi ve tanışmayı dünyalarından kovarken; kin, nefret ve kavgaya "buyur" çekmişlerdir.

İslâm ülkelerindeki batı eksenli yapılanmaların çoğu da kendi insanıyla kavgalı olmuştur. Bu sebeple, İslâm ülkelerinde, insanıyla, değer ve tarihiyle barışık bir yapılanmanın tesisi mümkün olmamıştır.

Peki oluşturulan kin duyguları üzerinde yükselen düşünceler, istikbal va'dedebilirler mi? Bu soruya vereceğimiz cevap "hayır"dır. Zira duyguların kabarması ve içtimaî bazda elektrikli havanın oluşmasına sebep olmaları uzun sürmez. Çünkü, hissî ve fevrî hareketlere sebep olan hadisenin ortadan kalkışıyla birlikte kendileri de sönüp giderler.. ve kendileri üzerinde şekillenen yapılar da sahiplerinin başlarına çökmüş olur. Batıda ve batılı anlayışların uydusu olan ülkelerdeki kin eksenli cereyanlara baktığımızda hemen hepsinin entrikalarla şekillenmiş his ve heyecanların üzerinde kurulu oldukları görülür. Ve bugünün dünyasında yaşanan ciddi değişimler, bu gayr-ı insanî sistem ve düşüncelerin sonunu ifade ediyor.

Bundandır ki, komünizmin çökmesiyle birlikte Kapitalizmin de değer kaybetmesinden sonra serbest piyasa ekonomisinin ve liberalist akımların globalleşmesine Francis Fukayama "Tarihin Sonu" dedi. Çünkü arzedecekleri başka tezleri de kalmadı. Bu tez zatında yanılmış olsa da, komünizm ve kapitalizmin ölümünü tescil etmesi açısından doğrudur. Fakat bu tezin üzerinde çok kısa bir zaman geçmesine rağmen dünyanın bu kısa zaman içinde yaşadığı değişimler Francis Fukayama'yı tekzip etmiş, ortaya koyduğu tezin insanlığın son durağı olamayacağını ortaya koymuştur.

Francis Fukayama'yı bir anlamda tekzip eden diğer bir gelişme de kendi ülkesinde ve çok yakın olduğu bir isim tarafından ortaya konuldu. Harvard Üniversitesi'nde İdari Bilimler profesörü olan Samuel P. Huntigton, "Uygarlıklar Savaşı" teziyle, dünya coğrafyasında medeniyetlerin kutuplaşacağını ve bunun da "akraba ülkeler"i oluşturacağını savundu. Yani liberal düşünce, coğrafyaların ortak paydası olmayacak...

Yanılan sadece Francis Fukayama değildir. Kendisinden çok önce bir bakıma "Tarihin Sonu" tezini ortaya koymuş olan Karl Marks, en büyük yanılmayı yaşamıştır. Kendisine göre insanlar bir gelişme (evrim) yaşıyordu ve yaşayacaktı. Feodalizmden kapitalizme, kapitalizmden sosyalizme, sosyalizmden komünizme yani komün hayatına uzanan bir evrim olacaktı. Bu insanın yükselebileceği son aşamaydı. Oysa hadiseler gösterdi ki komünizm, tarihin sonu olmadı ve hiç de olmayacak. Dünyanın yaşadığı değişimler tarafından tokatlanan ve yalanlanan Marks ve Fukayama gibi, yakın bir zaman sonra batı menşeli diğer sistem ve düşünceler de bu tokadı yiyecektir.

Kim ne derse desin, dünya çapında yaşanan hadiseler, Allah'ın razı olacağı bir dünyanın oluşacağını ve şekilleneceğini ifade ediyor. Batı düşüncesi, Orta Doğu, Asya, Afrika ve Bosna'da gökyüzüne son kez bakmakta ve insanlığa son kez hakaret etmektedir. Dünya bugünkü haliyle tarihin sonunu değil, batı menşeli yalanların sonunu haykırıyor. İnsanın özüyle bütünleşip kainatın mayası olan muhabbetle insanı kucaklayan İslâm'ın, fertten topluma, toplumdan milletlere, milletlerden de dünya coğrafyasına uzanan bir çizgide yolunun açıldığını haber veriyor. Modernizm sonrası bu yeni dönemde, İslâm'ın konuşacağı günler olacak...


Nihat Dağlı
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Batı düsüncesine bir bakıs
« Posted on: 19 Nisan 2024, 04:14:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Batı düsüncesine bir bakıs rüya tabiri,Batı düsüncesine bir bakıs mekke canlı, Batı düsüncesine bir bakıs kabe canlı yayın, Batı düsüncesine bir bakıs Üç boyutlu kuran oku Batı düsüncesine bir bakıs kuran ı kerim, Batı düsüncesine bir bakıs peygamber kıssaları,Batı düsüncesine bir bakıs ilitam ders soruları, Batı düsüncesine bir bakısönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes