> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden  (Okunma Sayısı 1021 defa)
02 Eylül 2010, 02:42:36
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 02 Eylül 2010, 02:42:36 »



Bilindiği üzere yüce İslam, Müslüman'ı bencillikten korumuş, egoistlikten uzak tutmuş, yüce Peygamberimiz (sas) de, "Müslüman'ın derdiyle dertlenmeyen bizden değildir." ikazıyla imkan sahiplerine, yoksula yardım mükellefiyetlerini çarpıcı şekilde hatırlatmıştır.
İslam'la ilgilenmeyenler, sadece kendi menfaatlerini düşünebilirler, kendilerini kurtardıktan sonra yoksula yardım mükellefiyeti duymayabilirler. Ama Müslüman çevresine böyle ilgisiz kalamaz. Çünkü iman ettiği İslam ona görev yükler ve buyurur ki:

-Servetinin kırkta birini ayırıp çevrende gördüğün ihtiyaç sahibi yoksul kardeşlerine Allah'ın emri olarak vereceksin. Hem öylesine karşılıksız vereceksin ki, sen verdiğin için minnet etmeyeceksin, onlar aldığı için minnet duyacaksın, seni borçtan kurtardıkları için teşekkür etme ihtiyacı bile hissedeceksin.

Bu sebeple özellikle bu Ramazan ayında varlıklarını hesap eden Müslümanlar, zenginlik sınırına ulaşmışlarsa servetlerinin kırkta birini mutlaka ayırıp ihtiyaç sahibi kardeşlerine verme mükellefiyeti duyarlar. Hem de verdiklerinin, yoksulun servetleri içindeki hakları olduğunu düşünerek verirler.

Bu itibarla bugün böyle düşünenlerin soru ve cevaplarını arz ediyorum sizlere. Bakın neleri soruyor, neleri uygulamak istiyorlar mükellefiyet sahibi müminler:

Soru 1: Bayramdan önce ihtiyaç sahibi kardeşlerimize servetimizin içindeki zekat haklarını vermek istiyoruz. Ancak ne kadar paraya ne kadar zekat vermek gerekiyor net olarak bilemiyoruz. Bu konuda bilgi verirseniz zekat borcumuzu tespit ederek ihtiyaç sahiplerine haklarını hemen verecek, borcumuzu ödemiş olacağız.

Cevap: - Zekatın hesabı çok kolay. Yeter ki yoksulun malınızın içindeki hakkını vermenin sorumluluğunu olanca derinliğiyle hissedin ve 'Rabb'ime şükürler olsun bana da zekat verme mutluluğu nasip etti', diyerek zekat verme sevincini yaşamaya hazırlanın.

Bu konuda zihinleri karıştıracak akademik ayrıntıya girmeden kısaca şöyle bir tespit yapabiliriz:

-Zekat zenginliğinin alt sınırını (4-5) bin liradan başlatabilirsiniz. İhtiyaçtan artarak bekleyen bu miktar paranın her bin lirasına (25) lira zekat vermek suretiyle yoksulun hakkını verir, mükellefiyetinizi yerine getirme mutluluğunu duyabilirsiniz.

Ticaretle meşgul olanların hesaplarını da şöyle ifade edebiliriz:

-Zekat vereceğiniz sırada kasanızda mevcut olan paranızı tespit edin, varsa vitrindeki ticaret malınızın alış değerini de kasadaki bu mevcuda ilave edin, ayrıca sene içinde alacağınız varsa onu da ekleyin, ödeyeceğiniz borcunuz varsa onu da mevcuttan çıkarın, kalan yekunun her bin lirasına (25) lira zekat ayırmak suretiyle zekat verme bahtiyarlığına ulaşarak borcunuzu sevinçle ödemiş olun.

Soru 2: Ev ve araba gibi asli ihtiyaçlarımı almak için beklettiğim bir miktar param var. Bu paranın da zekatını vermem gerekir mi?

Cevap: -Bir görüşe göre, beklettiğiniz parayı ya almak istediğiniz asli ihtiyacınıza harcayacaksınız, yahut da zekat zamanında elinizde bekliyorsa zekatını vereceksiniz. Bir diğer görüşe göre ise bu para zaruri ihtiyaç almak için beklediğinden dolayı zekatını verme mecburiyeti yoktur; ama verirseniz daha sevaplısını tercih etmiş olursunuz.

Soru 3: Zekat verirken (temlik) şartını ileri süren bazı alimlerimiz, alacaktaki para zekata sayılmaz, borçlu önce para bulup borcunu ödemeli, sonra siz ona ödediği borcundan zekatınızı vermelisiniz, diyerek işi zorlaştırıyorlar. Alacağı zekata saymanın yoksulu incitmeyen kolay yanı yok mu?

Cevap: - Diyanet ilmihalinde borçlunun lehine olanı tercih etmenin uygun olacağı ifade edilerek, borçluya, 'Sendeki alacağımı zekata sayarak borcunu sildim, rahat et,' demenin yeterli olacağı görüşü ifade edilmiştir. Temliki geniş manada anlayan bu hükmü ben de uygun bulmaktayım. İsteyenler borcunu ödeyemeyen yoksula: "Para bul borcunu öde, ben de sana ödediğin paradan zekatımı vereyim" deme yerine; "Borcunu zekata saydım, borçlu değilsin, bilgin olsun, rahat et!" diyerek borcu sildiğini ifade etmek daha gönül yapıcı bir kolaylık olarak görünmektedir.

AHMET ŞAHİN

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden
« Posted on: 18 Nisan 2024, 21:06:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden rüya tabiri,Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden mekke canlı, Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden kabe canlı yayın, Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden Üç boyutlu kuran oku Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden kuran ı kerim, Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden peygamber kıssaları,Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden ilitam ders soruları, Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes