๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 12 Kasım 2010, 15:34:04



Konu Başlığı: Başörtüsünün Orta Asya Serüveni
Gönderen: Zehibe üzerinde 12 Kasım 2010, 15:34:04
Başörtüsünün Orta Asya Serüveni

Abdullah Aydoğan Kalabalık


Orta Asya ülkeleri bir aralar Batıdan esen demokrasi rüzgarları ve misyonerlik ile güneyden gelen farklı İslami akımlar arasında bocalamak durumunda kaldı. 1991 yılında Sovyetlerin yıkılmasının ardından bölgeyi işlenmemiş verimli topraklar olarak değerlendiren bütün grupların ortak eksiği, bölgeyi yeterince tanımıyor olmalarıydı.

İlk on yıl böylece geçti. 11 Eylül saldırılarının ardından bütün dünyada başlayan terörizmle mücadele dalgası, Şangay İşbirliği Örgütü’nün de aynı yöndeki teşvikleriyle, Orta Asya ülkelerinin tamamına yakını, İslam ülkelerinden gelen sivil toplum örgütleri ve Batı kaynaklı misyonerlik faaliyetlerini kontrol altına almak istedi.

Bu bağlamda başı çeken Özbekistan’ı, Kazakistan ve Tacikistan izledi. Kafkaslarda Azerbaycan da aynı tutumu sergileyerek, Arap ülkelerinden gelen sivil toplum örgütlerinin tamamına yakınını kapattı. Türkiye kaynaklı kuruluşları ise, daha yakından takip etmeye başladı.

Serbest çalışma alanının sağlandığı ilk on yılda bulundukları ülkelerde teşkilatlanmayı başaran misyonerlik hareketleri, -İslami olanı da aynı değerlendirmeye tabi tutulmaktadır- Özbekistan örneğinde olduğu gibi, yerlilerle yola devam edebildiler. Diğerlerinin ise zamanla bölge ile bağlantıları koptu.

Orta Asya’nın İsviçre’si ve demokrasi adası olarak isimlendirilen Kırgızistan’da ise, yukarıda bahsettiğimiz bütün faaliyet alanları, her hangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan yoluna devam ediyor. Resmi verilere göre ülkede 1500 den farzla yerli ve yabancı kuruluş dini faaliyet göstermektedir. Bu ülkede Krişnacılar ve Satanistler dahi kendilerine faaliyet alanı bulabilmektedirler.

Ülkede Pakistan kaynaklı Davet Cemaati oldukça faal durumda. Müslüman ülkelerden gelen diğer sivil toplum örgütleri de faaliyetlerine devam ediyor.

Özellikle ülkenin güneyinde yer alan Oş ve Celalabad Vilayetlerinin bulunduğu bölgelerde dindar insanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Haliyle başörtüsü, yeni bir terim olarak resmi kurumları ve devlet adamlarını meşgul etmeye başladı.

Son birkaç yıldan beri, eğitim yılının ilk aylarında Kırgızistan’ın güneyinde başörtüsü ile ilgili okul yöneticilerinin farklı tutumları gündeme geliyor. Ülkede bu konu ile ilgili yasa veya tüzüğün bulunmuyor olması, çelişkili uygulamaları da beraberinde getiriyor.

Bu eğitim yılı başında bazı okul idarecileri, kız öğrencilerin bu yıl başörtüsü ile okula alınmayacağı duyurusu yapmıştı. Ardından başörtüsü ile okula gelen bazı öğrenciler uyarılmaya başlandı. Ancak kanuni bir dayanak olmadığı için bu güne kadar okul idarelerinden herhangi bir kesin yasaklama getirilemedi.

Kırgızistan’ın güneyindeki Oş ve Celalabad gibi şehirlerde Özbek nüfus neredeyse toplam nüfusun yarısını oluşturuyor. Özbekler dini inançlarına daha bağlı insanlar. Mesela, Oş Vilayeti Nookat ilçesindeki okulların tamamına yakınında başörtülü öğrenciler bulunuyor.

Başörtüsü problemini yerinde araştırmak üzere farklı basın-yayın kuruluşlardan bölgeye giden muhabirler, öğrenci velileri ile konuyla ilgili görüşmeler yaptı. Medyaya okul idareleri tarafından başlatılan farklı uygulamalar yansıdı.

Mesela: Oş Vilayeti Nookat İlçesinde doktorluk yapan Bahodır Abdurahmanov’un iki kızı var. Sekizinci sınıfta okuyan kızına idare tarafından başörtüsünü çıkarmazsa okula alınmayacağı söylenmiş. Doktor Bahodır Bey, kızının bu zamana kadar her yerde rahatlıkla dolaştığını, bu konuda her hangi bir sıkıntı ile karşılaşmadıklarını ancak, son günlerde farklı uygulamalarla karşılaştıklarını ifade ederek: ‘Bir gün kızım okuldan ağlayarak geldi. Ne oldu? Diye sorduğumda ise; öğretmeninin okula başörtüsü ile gelmesini yasaklandığını söyledi. Hayret ediyorum, insan din ve inanç özgürlüğüne sahip değil mi? Öğretmenlerimiz eğitimi bir kenara bırakmış kılık-kıyafetle uğraşıyorlar. Kızım hâlâ başörtülü derslerine gidiyor. Okul idaresi ise kızımı okuldan atmakla tehdit ediyor” diyor.

Cibek Asanova’nın ise başörtüsü ile okula giden bir kız torunum var. Cibek Nine: ‘Okulda torunumdan ders esnasında örtüsünü çıkarmasını istemişler. Ders esnasında torunumun örtüsünün kimi rahatsız ettiğini anlayamıyorum. Her Müslüman kadının hicab giymesi lazım. Ben, torunum başörtüsü giydiği için çok seviniyorum. Eğer başörtü yasağını getirirlerse ben torunumu başörtüsüne izin veren başka bir okula göndereceğim.” Diyor.

Konu ile ilgili ülkede insan hakları ve hukuk alanında çalışmalar yapan kuruluşlar, Kırgızistan’da başörtüsü ile ilgili her hangi bir kanun bulunmadığını, okul idarelerinin diğer komşu ülkelerden etkilenerek bu tür uygulamalara geçmek istediklerini ifade ediyor.

Bu bağlamada ‘Demokrasi ve Adaleti Geliştirme Vakfı’ çalışanlarından hukukçu Abdumanap Halilov, son günlerde çocuklarının din özgürlüğü kısıtlandığı için, kendilerine başvuran velilerin sayısının artmaya başladığını söylüyor.

Halilov, başörtüsü ile ilgili iki yıl önce Kırgızistan’ın Oş şehrinde bir problem yaşandığını belirttikten sonra, ‘O zaman il ve ilçe eğitim müdürlüklerine baş vurarak konuyu araştırdık, baş örtüyle ilgili hiç bir yasağın olmadığını öğrendik. Bunun üzerine okullarda başörtüsü yasağını kaldırdılar ve kızlarımız rahatlıkla derslere girmeye başladılar.’ Diyor.

Halilov, bazı okullarda okul idaresi ve öğretmenlerin kılık kıyafet ve okulda uyulması gereken disiplinle ilgili tüzük hazırladığını ancak, bunun kanuni bir bağlayıcılığının bulunmadığını ifade ederek, Kırgızistan anayasası ve kanunlarında başörtüsü ile ilgili her hangi bir yasak veya kısıtlamanın söz konusu olmadığını belirtiyor.

Nookat İlçesi Eğitim Müdürü İkrama Rahmanova ise daha farklı düşünüyor. Rahmanova ‘Okul idaresi tarafından hazırlanan tüzüğe öğrencilerin uyması gerekmektedir. Orada baş örtü ile ilgili madde de yer almaktadır. Biz, öğrencilerin başörtü takmasını beğenmiyoruz, bizde din devletten ayrı.’ Diyor.

Koymak istedikleri başörtüsü yasağına kanuni dayanak bulamayan zamanında komünizmden etkilenmiş bazı öğretmenler ise, öğrencilerin başörtüsü ile dersi iyi duyamadıklarını bahane ederek başörtüsünün yasaklanmasını istiyor.

Kırgızistan’da bazı mihrakların kışkırtması sonucu başörtüsüne karşı komplo yapmak isteyen okul idarecileri bir sonuç elde edemeyince, Oş Şehri Hazma Okulunda olduğu gibi idareciler başörtülü öğrencilere para cezası vermeye başladı.

Okul idaresi tarafından belirlenen ceza miktarı ise, 700 Som, Yani 20 Amerikan doları. Türkiye’deki başörtüsü suçunun cezası acaba ne zaman verilecek merak ediyorum doğrusu.