> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahlili
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahlili  (Okunma Sayısı 843 defa)
23 Eylül 2010, 22:56:17
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Eylül 2010, 22:56:17 »



ZİNA AYETİ ve İLETİŞİM PSİKOLOJİSİ AÇISINDAN TAHLİLİ

İçinde hiçbir şekilde tesadüfe yer olmayan, her kelimenin yerli yerinde ve en güzel şekilde kullanıldığı Kur'ân-ı Kerîm, indiği günden bu yana, kendisini kabul etmeyenlere meydan okumuştur. (Bakara, 2/23; Hud, 11/19)

Kur'ân-ı Kerîm'deki birtakım ifadelerin dil açısından değerlendirilmesi yapıldığı gibi; sosyolojik ve psikolojik açıdan da değerlendirilmesi yapılmalıdır. Bu gayeyle İlim adına ortaya bir şeyler koymak istenirken Kur'ân'ın ruhuna ters birtakım tekellüf ve tevillere de gidilmemelidir. Bu konuda Kur'ân-ı Kerîm'in kendine has metodolojisi esas alınmalı, yapılan değerlendirmeler Arapça dil kâideleri ve dil mantığı içinde kalmalıdır. Tabii ki, müfessirlerin yorumuna da öncelikle müracaat edilmeli ve onlardan müstağni kalınmamalıdır.

İşte biz de bu makalede başta Kur'ân-ı Kerîm ve Hadis-i Şerifler olmak üzere, müfessirlerin görüşleri, özellikle iletişim psikolojisinin mevzu ile alâkalı verilerinden hareketle, bazı değerlendirmeler yapmaya çalışacağız.

ÂYETİN SEMANTİK ÖZELLİKLERİ

Dikkat edilirse Kur'ân, mu'cizevî tarzla, "Zinâ yapmayın!" emri yerine, "Zinâya yaklaşmayın!" ibaresini kullanarak, değil o kötülük kapısından içeri girmeyi, kapıya yaklaşmayı bile menediyor. Çünkü "Zinaya yaklaşmayın" ifadesi, "Zinâ yapmayın!" şeklinden daha belîğ, daha açıktır.2 İnsana, bir şeye "yaklaşma" demek, bir şeyi "yapma" demekten daha te'sirli, daha etkilidir..3 ve "zinâya yaklaşmayın" deyişi, zinânın başlangıcı olabilecek dokunma, Öpme, bakma, göz kırpma gibi insanı zinâya götürecek şeylerden alıkoymayı ifade eder.4 Sebeplerine müracaat da, zinâyı te'yid eder. Zinâysa, çok kötü bir fiil ve büyük bir günahtır. Ayrıca zinâ, gelip geçici bir hevesin perdesini açması, neseplerin karışması, haramlara gidilmesi, başkasının hukukuna tecavüz, aileyi yıkmak suretiyle cemiyet direklerinin yıkılması, anarşinin yayılması, ıztırap kapısının açılması, ahlâksız hastalıkların yayılması sebebiyle de kötü bir yoldur.5

Şeyhü'l-İslâm Alûsî de, çocuklar için ölüm olması itibariyle demiştir ki: "Zinâ, nesepleri daraltır, kısırlaştırır. Zirâ, nesebi sabit olmayan ölü hükmündedir. 6 Ölülerin ise, İslâm hukukuna müteallik bahislerde ne kadar girişim, faaliyet ve aktiflikleri olabilir ki?"

İLETİŞİM PSİKOLOJİSİNE GÖRE

Mes'ele, iletişim psikolojisi açısından ele alındığında zinâ, âyette "yaklaşmayın" denilerek işaret edilen birtakım sessiz ve sesli iletişimlerden sonra ortaya çıkan kötü neticedir.

Birbiriyle karşılaşan iki insan, belli bir uzaklıkta, saniyenin yansından daha kısa bir zaman dilimi içinde, karşılıklı olarak birbirlerinin özelliklerini görür. Bilinç uyanıklığı ve algılama ameliyesini de ihtiva eden bu bilgiyi zihnî süreçlerden geçirerek, iletişimin idâmesi için gereken ilk mesajı gözleriyle verir.7 Böylece "göz göze gelme" ile iletişimin ilk bağlantısı, köprüsü kurulmuş olur.8 "Göz göze" durumunun sürdürülmesi, iletişimin idâmesine "evet"; gözlerin kaçırılması ise iletişimin kesildiğini belirleyen "hayır" mânâsına gelir."9

AYETİN TAHLİLİ

Yarattığı kulunu her yönüyle olduğu gibi, psikolojik ve biyolojik yapısıyla da çok iyi tanıyan Yüce Allah (Mülk, 67/14); "Ey Nebi! Mü'min erkeklere söyle, gözlerini kapasınlar, ırzlarını da korusunlar1' (Nur, 24/30) emriyle, zinâya götüren ilk adıma mâni olmuştur. Üstelik her iki âyette de (Nur, 24/30,31) ırzların korunmasından önce, gözlerin sakınması zikredilmiştir. Zira, gözleri sakınma, ırzın korunmasına götüren bir vesiledir.

Vesile de, kendisiyle ulaşılabilecek neticeden daha ehemmiyetlidir.10 Hummâ, nasıl ölümün öncüsü, habercisiyse, göz de kalbin öncüsüdür..11 ve yine çoğu şerlerin kapısı, zinânın kuryesi ve fücurun da öncüsüdür göz.12

Sıralanan husûsiyetlerden sonra, Allah-u Teâlâ inanan kullarına, gözlerini haramdan sakınmalarını, ancak kendisine bakmayı mübah kıldıklarına bakmalarını, gözlerini mahrem şeylerden sakınmalarını emrediyor. Şayet kasıtsız olarak göz bir harama tesadüfi ilişirse, gözünü hemen ondan çevirmelidir. 13 Abdullah b. Büreyde (ra) babasından rivayetle: "Resûlullah (sav), Hz. Ali'ye (ra) şöyle dedi: Ey Ali! Bakışlar bakışları takip etmesin. Birinci bakış senin, diğeri ise senin değildir."14 Bir diğer hadîsde: "Meymune ve Ummü Seleme (r. anhüma) Resûlullah (sav)'in yanındayken İbn Ummü Mektum bize doğru yöneldi ve Resûlullah (sav)'in yanına geldi. Bu hâdise, biz örtünmekle emrolunduktan sonraydı. Resûlullah (sav), 'yüzünüzü ondan gizleyin' dedi. 'Ey Allah'ın

Resûlü, o âmâ değil mi; ne bizi görür ne de tanıyabilir' dedim. Resûlullah (sav) 'Hadi o âmâ.. ya siz ikiniz görmüyor musunuz?' 15 ikazında bulunmuştur. Bir başka zaman da, gözlere ait bu meseleyi en veciz şekliyle ortaya koyarak "... gözler de zinâ eder. Gözün zinâsı harama bakmaktır" 16 buyurmuştur.

BİR DİĞER AYET

Mevzuyla alâkalı âyetin ikincisinde (Nur, 24/31), zînetlerin de örtülmesi isteniyor. O halde bu zînetleri açmak bile menhî olunca, bunların mahallî olan bedeni açmak evleviyetle nehyedilmiş olur. Yani "Bedenleri açmak şöyle dursun, üzerindeki zînetleri bile açmasınlar" demektir. Maamâfîh bir kısım ulemâ, burada zînetten muradın, zînet mahalli olduğuna kâil olmuşlardır. 17 Hanefî mezhebinden olan Nesefî de bu mahalleri açıklayarak, "Zînet yerleri ise; baş, kulak, boyun, göğüs, pazular, kollar ve bacaklardır" der. 18

SESSİZ İLETİŞİM

Gözün kendisi başlıbaşına bir mesaj kaynağıdır. Bir kimse gözünüze bakıyorsa, size ilgi duyuyor demektir. Göz ilişkisi kurulduktan sonra ise yavaş yavaş diğer ilişkiler kurulur.19 İşte bu noktada ikinci safha olan "sözlü iletişim" ortaya çıkar. Bu, ya iki taraftan birinin iletişime başlaması, ya da üçüncü bir kişinin araya girip sözlü iletişimi başlatmasıyla olur.20 Sesli iletişimde, konuşmaların muhtevâsının, hatta ses tonunun zaman zaman cinsî mesajlar verdiği görülür. Aynca sesimizin tonu bir kimseye karşı nasıl duygular içinde olduğumuzu ifade eder.21 Bu ise, ses tonuyla da birtakım cinsî mesajlar verilebileceğini, dolayısıyla sesin zinâya bir basamak teşkil ettiğini gösterir.22

Öfke, hoşnutsuzluk, sevgi, şefkât, heyecan, sinsice ve aldatıcı bir durum 23 gibi farklı duygulan kolaylıkla ifade edebilen ses tonunun -istenildiğinde- cinsî istek uyandırabilmesi garip karşılanmamalıdır.24 Bu yüzden yüce dînimiz İslâm, yabancı erkeklere karşı kadınların, kadınlığa has yumuşak bir ses tonu kullanmalarını yasaklamıştır.25 Hatta Kur'ân-ı Kerîm'de, yanlış bir mesaj verebilecek, yanlış anlaşılacak veya dikkatleri kendisine çekebilecek birtakım sesler çıkarmaktan dahi kadınlar menedilmiştir (Nûr, 24/31). Kur'ân'ın en büyük müfessiri Peygamber Efendimiz (sav), bu safhaya işaret eden vecîz cümleleriyle "... dilin de zinâsı vardır, dilin zinâsı konuşmaktır. Kulağın da zinâsı vardır, kulağın zinâsı ise dinlemektir" 26 buyurur.

Aynı hadîste Peygamber Efendimiz (sav); "... ellerin de zinâsı vardır, ellerin zinâsı tutmaktır" beyanının ilk merhalesi ise tokalaşmakla başlar. Deride birtakım alıcılar ve uyarıcılar vardır. Bu alıcılar değişik deri yüzeylerinde farklı yayılma göstererek, alıcıların yoğunluk kazandığı belli bölgeler ortaya çıkar. Meselâ, dokunma duyusunun alıcıları el parmaklarının uçlarında yoğunlaşmıştır.27 Bu açıdan el sıkışma, iki insanın dokunma duyularının en hassas olduğu uzuvların birbirleriyle temas etmesi demektir. El sıkışma mesaj olarak şu anlamı verir: ''Seninle dostça iletişim kurmak istiyorum." Karşı taraf elini uzatırsa "Ben de bunu kabul ediyorum" demektir.28 Çeşitli istismar ve fikirlere açık olan bu davranıştan (erkek-kadm tokalaşması), Peygamber Efendimiz (sav) şiddetle sakınarak, müzminlerin bu hususta alması gereken tavrı ortaya koymuştur. 29

Yukarıda kısımlar halinde geçen hadis-i şerifte Hz. Peygamber (sav) bütün bu fiillere zinâ demiştir.. zira bütün bu fiiller insanı zinâya götürebilir.30

İSLÂM HUKUKUNA GÖRE

Zinâya açık bütün fiiller yasaklandıktan sonra, İslâm hukuku zinâ cürmünü, âmme menfaatine, şahsiyetine tecavüz kabul ederek ona göre cezalandırır.. ve işlenmemesi için cezaî müeyyidelerini ağırlaştırır. Hakîkaten de zinâ cürmü, aile nizâmını kökünden sarsar ve tehdit eder. Aile ise cemiyetin temelidir. Eğer böyle bir cürüm serbest hale gelirse fuhuş son derece yayılır, bu durum ailenin çöküşüne, cemiyetin bozulmasına, nesillerin yozlaşmasına yol açar. Halbuki İslâm hukuku, cemiyetin bekâsını her şeyin üstünde tutar ve buna son derece önem verir. 31

Binâenaleyh İslâm hukuku zinâyı, korkulu neticelerinden sakındırmak ve cemiyeti korumak için en ağır şekilde cezalandırmış ve zinânın her nev'ini yasaklamıştır. Hatta evli kişilerin zinâsı halinde onun yaşamasını hiç de uygun bulmamış, onu en kötü bir örnek saymıştır ki, İslâm'da kötü örneklerin hayat hakkı yoktur.32

Fakihler, zinâ eden bekâr-hür kimseye, ister erkek olsun, ister k...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahlili
« Posted on: 16 Nisan 2024, 15:46:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahlili rüya tabiri,Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahlili mekke canlı, Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahlili kabe canlı yayın, Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahlili Üç boyutlu kuran oku Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahlili kuran ı kerim, Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahlili peygamber kıssaları,Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahlili ilitam ders soruları, Zina ayeti ve iletisim psikolojisi açisindan tahliliönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes