๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Aralık 2010, 16:41:20



Konu Başlığı: Ateş yakar mı ?
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Aralık 2010, 16:41:20
ATEŞ YAKARMI?


Bir gün Behlül'e, "Ey Behlül, nereden geliyorsun böyle?" diye sorarlar,
"Cehennemden geliyorum" cevabını verir. Sual sahipleri, "Cehennemde ne işin vardı, niye gitmiştin oraya?" diye devam ederler.

Behlül, "Ateş almaya gitmiştim ama ateş yoktu." Nasıl, ateş yoktu Cehennemde derler? Behlül şu cevabı verir, onlara: "Evet, der, ateş yoktu Cehennemde, Cehennemde yanmayacak kimseler için Cehennemde ateş bulunmaz. Ateşte yanmayı icab ettirecek hareketlerde bulunmayan kimseleri Cehennem yakmaz. Gerçi Cehennemde ateş yoktur ama orada yanmayacak kimseler için yoktur."
Meselâ, İbrahim Peygamberi de ateşe atmışlardı. Atmışlardı ama Allah dostu İbrahim Peygamber'i Nemrud'un ateşi yakmamıştı, yakamamıştı. Çünkü, ateşin yakacağı bir ameli işlememişti ki O. Onun içindeki ateş yakmamıştı O'nu. Yakmak şöyle dursun bilâkis üşütmüştü de. Rabbü'l-Âlemîn ateşe:

"Ey ateş, İbrahim'e serin ve selâmet ol!" (Enbiyâ: 69) buyurmuştu.
Anlaşılıyor ki insan ateşte yanmasına sebep olacak işleri yapmamışsa ateş onu yakmaz. Velev ateşin içinde bile olsa. Rabbü'l-Âlemîn'-in emri olmadıktan sonra ateş bir şey yapamaz.
Gavs Abdulhakim El Huseyn-i (K.S.A.) bir sohbetlerinde şöyle anlatmıştı:

"Bir zamanlar bir memlekette çok büyük bir kıtlık olmuştu. O şehirde altı çocuk sahibi, fakir, dul bir kadınla çok zengin bir demirci vardı.
Çocuklarına yiyecek bulamayan dul kadın demirciye gidip halini arzeder. "Altı tane yetim yavrum var. Yiyecek bir şeyler verin" diye ricada bulunur.

Demirci: "Olur, veririm ama arzularıma uyman şartıyla" der. Böyle bir cevap alan fakir kadın, eli boş olarak ağlaya ağlaya eve döner. O gece kendisi ve çocukları aç olarak yatarlar.
Sabah olur, kadıncağız çocuklarına yiyecek bir şeyler bulabilmek için erkenden evden çıkar. Akşama kadar dolaşır, dolaşır ama yine de yiyecek bir şey bulamaz. Akşama eli boş olarak eve dönerken demirciye uğrar. "Dünden beri açız, yiyecek bir şeyler ver." diye rica eder. Fakat demirci bir evvelki günkü teklifini tekrarlar.



Kadın ikinci gün de aç olarak evde aç bekleşen çocuklarının yanına döner. O gün de aç yatarlar, Üçüncü gün dul kadın tekrar yiyecek bulmak kastıyla evden çıkar. Akşama kadar dolaşır fakat yine eli boş kalır. Akşam açlıktan bitkin bir halde demircinin dükkânının önüne gelir. Durumunu arzeder:
"Üç günden beridir ben ve altı çocuğum açız. Artık tahammülümüz kalmadı. Ne olur, bize yiyecek ver." diye yalvarır. Fakat demirci,

"Arzularıma uyarsa istediğini veririm" der.
Açlıktan ölecek duruma gelmiş kadının gözü önüne altı çocuğunun açlıktan kıvranması gelir. Başı önünde, sürüklene sürüklene, demircinin gösterdiği odaya girer. Bir müddet sonra odaya giren demirci, kadının yere oturmuş, hüngür hüngür ağladığını görünce, merhamete gelir, içine Allah korkusu düşer. Kadına,

"Kalk bacım, ne istersen vereceğim, al git." der.
Sevinçten kalkan kadın ellerini kaldırır. "Ey Rabbim, bu adamı dünya ve âhiret ateşinde yakma" diye duada bulunur.
Demirci kadına istediği kadar yiyecek verir. Yiyeceği alan kadın hemen çocuklarının yanına gider.


Ertesi sabah demirci dükkânını açar. Ocağını yakar. Başlar çalışmaya. Bir ara ocaktan sıçrayan ateşlerin yakmadığını hayretle görür. Elini sokar ateşe, ateşin içinde kızarıp ateşleşmiş demirleri elleriyle tutar. Örsün üzerine koyar başlar dövmeye.
Bunun kerpetensiz olarak elleriyle tuttuğu ateşi eli yanmadan dövdüğünü gören halk, "Aman sen ne büyük bir velî olmuşsun da haberimiz yok. Bu makamı nereden, nasıl kazandın? diye sormaya başlar. Demirci, "Vallahi, kabul olacak bir duaya muhatap oldum da ondan ellerim yanmıyor." diye soranlara cevap verir.
İşte böyledir. İnsan Allah dostu olur, Allah tarafından sevilirse, ateş onu artık yakmaz. Yakamaz onu, ateş nedir ki onu yakabilsin?



ALINTI