๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Temmuz 2010, 15:59:26



Konu Başlığı: Ask dedigin
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Temmuz 2010, 15:59:26
AŞk DedİĞİn

Sordum kendime: "Aşk nedir?" diye
Elbette bu soruyu önce kendime sormalıydım ve önce kendim cevaplamalıydım Defalarca sordum aşkı kendime ve cevap verdi içimdeki ben:
"Aşk" dedi, "aşk tarif edilemez, tanımlanamaz, aşk şudur yahut aşk budur denilemez Onu yaşamak gerek, onu hissetmek gerek, tüm benliğinle onu duymak, algılamak gerek"
Onun için aşkı anlatmayacağım size, aşkı tanımlamayacağım Tariften uzak olanı tanımlamaya çalışmanın adı tanımsızlık olsa gerek Bu nedenle tanımlamaktan ziyade tanımayı, anlatmaktan ziyade anlamayı tercih edeceğim
Aşk dediğin ya Allah'tan gelmeli, ya Allah için olmalı ya da Allah'a ulaştırmalı; yoksa yerle bir olmalı Aşk "sevgi" boyutuna ulaşmıyorsa adı batmalı Sevgi ki, Allah'ın varlıkları yaratmasındaki yegâne gayesi Sevgi ki, Allahu Teâlâ'nın kullarına yerleştirdiği en güzel hediye O'ndan gelen ve O'na dönecek olan en anlamlı duygu
Mutlak bir varlık olan Allah'tan besleyemediklerinde sevgilerini, o sevgi yok olmaya mahkûm olacaktır Kaynağı Allah'tan gelmeyen tüm aşklar yok olmaya, batmaya mecburdur çünkü
Yaratılış itibari ile tüm insanlarda sevgi mayası vardır Her insana bahşedilmiş olan bu hazineyi kullanabilenler, önce aşk sonra da bütün sevgileri içine alan "Muhabbet" derecesine ulaşabilirler Onun için "Aşk"ı, aşktan ayırmak gerekmektedir Günümüzde aşk denilince anlaşılan, cinsellikten başka bir şey değildir Aşk bu kadar küçültülemez, aşk bu kadar basitleştirilemez Aşkı cinsellikle aynı seviyeye indirgeyenler, ne yazıktır ki, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da bir kavram karmaşası yaşadıklarını anlayacaklardır Toplumumuzun en fazla acı çektiği bu gibi kavram karmaşaları yüzünden neredeyse her alanda iletişim sorunları yaşanmaktadır Bu durumdan "aşk" da nasibini almış ve asıl boyutundan uzaklaşmış, çok farklı bir anlam yüklenmiştir Her gün gazete ve dergi sayfalarında çok rahat karşılaştığımız yazıları şöyle bir analiz ettiğimizde şunu görmekteyiz:
Aşk, sahiplenme motifinin en üst düzeyi olarak görülmektedir Özellikle eğitim sistemimizin kanayan yarası hâline gelen, aşkı (!) için derslerini aksatan, eğitimini tamamlayamayan, günlerini ve gecelerini hep onu düşünmekle geçiren, her şeyi göze alan hatta aşkı (!) için ölümü bile göze alıp: "ya benimsin ya toprağın!" diyerek önce âşık olduğu insanı sonra da kendini öldüren, "Aşk ki, aşktır varsa sonunda ziyan" nidâlarıyla hiçbir şeyi umursamayan ve "aşk cellâdı" kesilen insanlara bir bakın Aşktan anlaşılan şey bu mudur? Aşk bu mu olmalıdır? Bunun adına aşk mı denir?
"O bedenimdeki ruhtu O bendim Ben onda anlam kazanıyordum Tüm varlığımla ben ondaydım Kendi iniltimi onda duyuyordum O benim her şeyimdi Onsuz hayat benim için hayat değildi Ne ben anlatabiliyordum, ne de o anlayabiliyordu Bu nasıl bir duyguydu? İnsan niçin sevilme ihtiyacı duyuyordu? Kendimi ona farkettirmek için elimden geleni yapmıştım Onun beni farketmesi, benim için neden bu kadar önemliydi? Çileyse çile, dertse dert, acıysa acı; yeter ki onunla olaydım, her şeye razıydım Onun yanında; yeter ki, yeter ki (hıçkırıklar ve gözyaşları)Ben bu aşka yenik düştüm" diyerek başlıyordu dinlemiş olduğum bir aşk hikâyesi
Aşk bu kadar ağır mıydı? İnsanlar niçin aşka yenik düşüyordu? İnsanlar, aşkta huzur ve mutluluk bulmaları gerekirken; niçin acı, elem, dert ve keder çekiyorlardı? Âşık olduğu için acı çeken, kendisini mahveden binlerce insan aşkı anlayamamışlar mıydı; yoksa aşk mı kendini anlatamamıştı?
Hayır! Aslında sorun aşkta değil; insanların aşka bakış açılarındaydı Yerli ve yabancı tüm dizilerin temel konusu "aşk"tı; fakat cinsellikten öteye gitmeyen bir aşkı anlatıyorlardı insanlara Filimler aşka değinmeden edemiyorlardı; fakat bu nasıl bir aşktı? "Seni seviyorum!" demekle aşk kelimelere mi bürünüyordu Kelimelerle anlatılamayan bir olgu, nasıl oluyordu da kelimelere sığdırılmaya çalışılıyordu? Aşkın karşısında kelimeler anlamını yitirirlerken, cümleler yetim kalırken filimler, diziler, romanlar ve diğerleri aşkı anlatmaya kalkışıyorlardı "Seni seviyorum!" Ya sen? Sen de beni seviyor musun?
Tam bu noktada şunu vurgulamak gerekir: Aşk, başkasını sevmekmiş gibi görülse de aslında hiç de öyle değildir Aşk ve sevgi ilişkilerinde sevmekten ziyade sevilmek; önemsemekten ziyade önemsenmek; değer vermekten ziyade değer verilmek vardır

 

ALINTI


Konu Başlığı: Ynt: Ask dedigin
Gönderen: Salihalp üzerinde 21 Temmuz 2010, 13:56:15
Aşk dediğin ya ALLAH'tan gelmeli, ya ALLAH için olmalı ya da ALLAH'a ulaştırmalı; yoksa yerle bir olmalı!..
bunun üzerine söz söylenemez vesselam..