> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Ar Damarı Nasıl Çatlar?
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ar Damarı Nasıl Çatlar?  (Okunma Sayısı 5085 defa)
14 Temmuz 2009, 22:36:07
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 14 Temmuz 2009, 22:36:07 »






AR DAMARI NASIL ÇATLAR?

                                                                                             

“-Utanmıyorsan, dilediğini yap!” ikazını,bütün büyükler tekrarlamışlardır.Çünkü,insanın en güzel süsü,utancından dolayı ,yüzünün kızarmasıdır.

            Efendimiz de (s.a.) “Haya imandandır” buyurmuştur.

            İnsan,utanma duygusunu doğuştan getirir ama,imanla korur ve geliştirir.

            Bütün güzellikler gibi,utanmanın,iffetin,hayanın da kaynağı imandır ve bu sebeble de kadın erkek herkesin asıl değeri, doğru bir biçimde Allah’a ve ahirete inanmaktadır.

            İslam imanı,bütün mensuplarını iffete ve edebe çağırır.

            Allah tarafından  her an görüldüğünü ve  gözetildiğini bilen bir insan,yaptıklarından  hesap vereceğini de bildiği için,elbette ki kendisi için çizilmiş sınırlara uyar;nerede durması gerektiğini,nerede serbest olduğunu hep hesaba katar.Çünkü,dünya hayatının sonunda kurulacak olan  en büyük mahkemede, her halinden dolayı sorgulanacak ve  en küçük iyiliğinin de,en küçük kötülüğünün de karşılığını mutlaka görecektir.

            “O,Allah’ın kendisini gördüğünü bilmez mi?”Alak 14

“Şüphesiz Allah,sizin üzerinizde  her şeyi görüp gözetendir.”Nisa 1.

“-Nerede olursanız,O sizinle beraberdir.”Hadid 4

 

            Görürcesine bir Allah imanı ve Allah tarafından görüldüğüne kesin olarak inanmak,iffetli olmayı doğurur.Böyle bir mü’min,sürekli Cenab-ı Hakk’ın nazarına muhatap olması itibariyle hayada,iffette,edepte derinleşir,kesintisiz bir temkin üzere yaşar.

            Güzeller Güzeli (s.a.) şöyle buyurur:

            “-Allah’a karşı olabildiğince hayalı davranın!Allah’a karşı gerektiği ölçüde hayalı olan ,kafasını ve kafasının içindekilerini,midesini ve midesindekilerini kontrol altına alsın.Ölüm ve çürümeyi de hatırından uzak tutmasın.

Ahireti dileyen, dünyanın suri güzelliklerini bırakır…İşte,kim böyle davranırsa,o Allah’tan hakkıyla haya etmiş sayılır.”

            Ayıplanan şeye düşme korkusuyla,insanda hasıl olan değişim,durum ve tavır,hayadır.

            İnsan bu duygusuyla,kötülüklerden ve çirkinlikliklerden uzak durur.

            Tabii ki haya,kadın erkek her mümin içindir.Ancak yapı ve yaratılışları gereği,kadınlara daha da yakışan bir güzelliktir.

            Ebu Said el-Hudri der  ki:

            “-Resulullah (s.a.) çadırdaki bakire kızdan daha çok haya sahibi idi.Hoş olmayan bir şey görmüşse,biz bunu yüzünden hemen anlardık.”

            (Kütüb-i Sitte-c.17-s.609-611)

            Efendimiz ,hayayı ahlakımızın özü olarak tarif etmiştir:

            “-Her dinin kendine has bir ahlakı vardır.İslam’ın ahlakı ise,hayadır.”

 

Haya, sadece kadınlara mahsus değildir.Mesela Hz. Osman(r.a.), haya timsali olarak tanınmış bir mübarek zat idi.

            Hayanın en önemli sonucu,fevkalade iffetli,edepli ve namuslu olmaktır.

            Kutsal’ın olmadığı yerde,utanmak;utanmanın olmadığı yerde de,iffet,edep,haya barınamıyor.Laikçi bir bakış açısından, sağlam bir ahlak,edep,haya,iffet anlayışı doğmuyor.

            İşte bu yüzden,ülkemizdeki din eğitiminin perişanlığına bakarak,Rahmetli Necip Fazıl,bundan yarım asır önce, “Bu gidişle,utanmaktan utanan bir nesil gelecek!” demişti.

*************************

            Tabii ki, insanın yaratılıştan getirdiği duygular,kolay kalkmıyor ortadan.Hele de arkasında onu desteklemiş,derinleştirmiş bir altyapı ve asırlara dayanan köklü ve benimsenmiş bir birikim varsa…

            Bu sebeble ,yavaş yavaş,alıştıra alıştıra,sinsice geliştirilmiş çabalar gerekiyor.Önce iffet,haya,edep duyguları zayıflatılıyor.Bu duygular öylesine zayıflatılıyor ki,onları ifade eden kelimeler bile dilimizden alınıyor ve unutturuluyor.

Bu insani duyguların,aslında gericilik,ilkellik ve gelişmemişlik olduğu vurgulanıyor. “Ayıp!” duygusu ayıplanıyor. “Günah” inancına saldırılıyor.”Utanmak da neymiş!” deniliyor.

            Sonra da bu duyguların dışa yansıyan görüntüleri fazlalık ve gereksizlik gibi gösteriliyor.

Mesela baş örtüsü,uzun etek,karşı cinsler arasındaki iletişimde mesafeli,dikkatli,tedbirli olmak gibi hususlar yerden yere vuruluyor.Mesela, “Kılık kıyafetle namus mu olur?”, “Karşı cinsten bir arkadaşı olmak neden kötü olsun!”, “Bu yaşta bu tesettür,neden ki!” gibi yaklaşımlarla kafalar karıştılıyor.

Açık saçıklık ise,medeniyet,ilericilik,modernlik olarak dayatılıyor.Kısacası,o meşhur ve meş’um kural uygulanıyor:

            “-Kur’an’ı kapatın,kadınları açın!”

 

            Aslında,olumsuzlukların sökün etmesi için,sadece Kur’an-ı Kerim’i kapatmak yetiyor.

Zira,Kur’an kapatılınca,ne kadar açık olması gereken varsa,kapanıyor;kapalı olması gereken her şey de,sonuna kadar açılıyor.

            Bu yüzden,iman ve bilgi temeline oturmayan tavır,tutum ve semboller,sağlıklı ve  uzun ömürlü olmuyor.Mesela,başını örten bir kızımız asıl örtmesi gereken yerlerini açıyor.Ya da,tesettür aracı olan baş örtüsünü dikkat çekme vesilesi yapıyor.

            İffet,edep,haya bir duruştur,tavırdır.Bu asil duruşun dışa yansıyan ahlakı ve  halleri vardır.Deruni dünyaları örtülmüş olan erkek ve kadınlar,dışlarına ve bedenlerine de bu güzelliği yansıtırlar.Dolayısiyle,içi örtülmemiş olanın dışındaki örtü,anlamsızdır,iğretidir ve kendisinden beklenen tavrı göstermekten çok uzaktır ve varken bile yok gibidir.Çünkü maddesiyle var oluşu,manası ve ahlakıyla da var olmasını gerektirmiyor.

            Bedenin örtüsü,iç dünyanın örtüsü olan hayanın,iffetin ve edebin dış dünyada görülen sembolüdür.Tesettürün kökü içeridedir; önce içeride başlar örtünmek...

************************************

Peki, örtünmeyi bilmeyenlere karşı tavrımız ne olmalı?

Bir mübarek Allah dostu olan,Bandırmalı Ali Efendi,(Allah selamet versin,şimdi 98 yaşındadır),bir ziyaretimizde  anlatmıştı:

Bir gurup delikanlı kendisini ziyarete gelmiş ve Bandırma sahillerinde gördükleri  açık saçıklıklardan şikayet etmişler.O mübarek zat da şu ibretli cevabı vermiş:

“-Evlatlarım,madem o kardeşleriniz,kılık kıyafet hususunda ölçüyü bilememişler,haddi aşmışlar,açılıp saçılmışlar.Öyleyse neden sizler,bakışlarınızla  onları örtmediniz?”

Demek ki ne imiş efendim?

Açılmayı marifet bilenlere karşı,haddini ve hesabını bilenlere düşen görev,bakışlarıyla onları kapatmakmış.

            Özellikle de cins-i latif olan hanımlar,şefkat kahramanları,daha hassas ruhların temsilcileri,fıtratları icabı daha çok örtünmek isterler.Çünkü,kem nazarlar, hain bakışlar,onları daha fazla rahatsız eder,yaralar.

            Çalıkuşu’nda Reşat Nuri,bu gerçeği çok etkili açıklar.Roman kahramanı olan Feride,kötü niyetli bakışları yüreğine saplanmış oklar gibi hisseder.

            Bu acıyı,Batılı kadınlar da ,zaman zaman yüreklerinde hissedip seslerini yükseltirler. Mesela,metroda,kendileri için ayrı bir vagon olmasını isterler.Bu konuda yapılan bir gösteriye,ben de 20 yıl önce Berlin’de şahit olmuştum.Daha sonra Berlin’de,kadınlar için ayrı kahvehane,ayrı otel ve bütün çalışanları ve sürücüleri kadın olan ve sadece kadın müşteri kabul eden bir taksi şirketi kurulmuştu.

            Berlin’de, “Hain bakışlardan” şikayet eden kadınlar Müslüman değillerdi.Acaba Türkiye’de Müslüman kadınlar, benzeri bir çıkış yapsalar,bizim malum basının yaygarası ne şiddette olur dersiniz?

            Açık saçıklığı önlemenin çok önemli bir yoludur gözü korumak…Rabbimiz de öyle buyurur:

            “-İnanmış erkek ve kadınlar, gözlerini harama bakmaktan kapasınlar.” Nur 29-30

            İmam Şibli,bu ayeti şöyle yorumlamış:

            “-Sadece kafa gözlerini kapamakla kalmasınlar;kalp gözlerini de kapalı tutsunlar,haramları hayallerine bile almasınlar!”

            Her günah,bir bakışla başlar.

            Görüldüğünde neyi hatırlatmak ister insanlar,erkekler,kadınlar?..Günahı,azdırmayı,saptırmayı,yoldan ve baştan çıkarmayı mı? Yoksa,hakiki bir mü’min olurlar da,onları gören kulluğu mu hatırlar sadece?

            Evet,bazen  bir bakış günahın yolunu açar…Bazen de bir nazar,Hakk’a kul eder…

            Güzeller Güzeli,aniden ve iradi olmadan hasıl olan ilk bakışı mahzurlu görmez.Günah olan, bu bakışın isteyerek tekrarlanmasıdır.

            Allah dostu iki kardeşin menkıbesi çok ibretlidir:

Küçük kardeş,bir dağ başında,münzevi yaşar.Hayatı bütünüyle ibadet,riyazet,zikir ve fikirden ibarettir.

            Bir gün,şehirde ayakkabıcılık yapan ağabeyini ziyaret için dağdan iner.Gelirken de hediye  olarak mendiline sardığı bir parça kar getirir.Sıcak yaz gününde mendile sarılı olarak getirilen kar,tabii ki bir keramettir.

            O sırada,dükkana gelen bir hanım müşteri,ayakkabılara bakmış ve birini denemeye karar vermiş.Dağdan gelen kardeş, bir an  nazarını bu hanımdan alamamış.İşte tam da o an,mendildeki kar eriyip,mendilden  akmaya başlamış.

            Ayakkabıcı Ağabey demiş ki:

            “-Kardeşim,dağ başında,yapayalnız evliyalık kolaydır.Zor olan,şehirde ve kalabalık içinde veli olabilmektir.”

            Gerçekten de ,zorun zoru,günahların sel gibi üzerimize geldiği bir yerde,onlardan korunacak çabayı gösterebilmektir.

**************************************<...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ar Damarı Nasıl Çatlar?
« Posted on: 25 Nisan 2024, 14:54:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ar Damarı Nasıl Çatlar? rüya tabiri,Ar Damarı Nasıl Çatlar? mekke canlı, Ar Damarı Nasıl Çatlar? kabe canlı yayın, Ar Damarı Nasıl Çatlar? Üç boyutlu kuran oku Ar Damarı Nasıl Çatlar? kuran ı kerim, Ar Damarı Nasıl Çatlar? peygamber kıssaları,Ar Damarı Nasıl Çatlar? ilitam ders soruları, Ar Damarı Nasıl Çatlar?önlisans arapça,
Logged
16 Eylül 2014, 21:59:11
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #1 : 16 Eylül 2014, 21:59:11 »

Necip Fazıl,bundan yarım asır önce, “Bu gidişle,utanmaktan utanan bir nesil gelecek!” demişti.

Bu nesil yaşıyor günümüzde. Rabbim edep perdesini eksik etmesin gönlümüzden. Yazı çok güzel Rabbim razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

16 Eylül 2014, 22:39:07
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 16 Eylül 2014, 22:39:07 »

Esselamu aleykum.Haya imandandır.Haya,ahlak peygamber efendimiz demektir,peygamber efendimizin hayatı,yaşamı demektir.Rabbim bize ahlak,iman versin inşallah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Şubat 2016, 18:49:12
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #3 : 08 Şubat 2016, 18:49:12 »

Haya imandandır.. KAdın ve erkek olarak tüm bireylerın olabıldıgınce hassas olması gereken bir konu.. Haya ,iffet sadece bayanlar için degildir.. ERkeklerde hayalı olmalı, bayanlarda ..Utanmaktan utanır hale gelmekten Allahım sen bizleri koru
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
08 Şubat 2016, 19:37:54
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #4 : 08 Şubat 2016, 19:37:54 »

Esselamu aleykum;
Haya ve iffet imanın güçlenmesi için en önemli etkenler ....Rabbim imanlı ,iffetli ve saygılı kullarından etsin inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes