Ameş Hazretlerinden örnekler

Ameş Hazretlerinden örnekler ...

Hicri 149 da Kufe de vefat eden İmam-ı Azam'ın yakın dostu Ameş Hazretleri, hem hadiste hem de Kur an-ı Kerimin farklı okunuşlarında üstat idi..

Hadiste kendisine (sika) demişlerdi.Anlattığı hadislerin doğruluğunda asla şüphe edilmezdi. .

Bir defasında İmam-ı Azam a bir soru sormuş, aldığı çok cevabı çok beğenince bunu nereden öğrendin?? demiş,Hazret-i imam da:

-Senin rivayet ettiğin hadisten öğrendim! cevabını verince:

-Sübhanellah!.hadisi biz rivayet ediyoruz manayı siz çıkarıyorsunuz. Allah herkese ayrı kabiliyetler ihsan eylemiş..diyerek takdirlerini ifade etmişti.

Kufe halkı,çok sevdikleri Ameş hakkında şöyle konuşuyorlardı:

- Bunca senedir komşuluğundayız.Bir defa olsun namazın ilk tekbirini kaçırdığını görmedik .Bütün namazlarda ilk tekbiri imamla birlikte almaktaydı.

Ameş Hazretleri, halkın bunca hürmet ve saygısına rağmen asla çevresinden yardım kabul etmezdi.Mütevazi hayatından da çok memnundu. Hiç de taviz vermezdi. Onun yanında yoksulla zengin aynıydı.

Bir defasında Kufe?nin alimleri toplanıp ziyaretine gelmişlerdi.

Ameş sırtında eski bir cübbe,belinde de eski bir kuşakla ziyaretçilerin yanına çıktı.Onu eski püskü giyim içinde gören alimler hürmetten şaşırmış halde ayağa kalkarak:

-Seyyidimiz geliyor! demekten kendilerini alamamışlardır.

. Emevi halifelerinden Hişam, Hazret-i Ali?ye karşı bir politika yürütüyordu. Ameş?e gönderdiği mektubunda:

-Bana Osman?ın faziletleriyle Ali?nin yanlışlarını yazıp gönder! demişti.

Ameş?in verdiği cevap ise hayatını tehlikeye sokacak şekildeydi.Diyordu ki:

-Ey Müminlerin emiri! Osman?ın yer yüzü halkı kadar sevabı,Ali?nin de bir o kadar vebali olsa sana ne? Sen kendi nefsini düşün! Osman?ın fazileti ile Ali?nin yanlışlarının hesabı sana ait değildir.?

Bu cevaptan sonra artık Ameş?in sonu geldiğini sananlar bir hayli korkmuşlarsa da, halife Onun samimiyetini bildiği için hakkında bir işlem yapmamıştır.

Ameş?in hayatındaki tek yanlışı, dengi olmayan bir hanımla evlilik yapmış olmasıydı..

Kendisinden küçük yaşta biriyle evlenmiş olması, kendisini güç duruma düşürüyordu zaman zaman.

Talebesi Ebu Leyla:? Ameş gibi bir alim bir daha gelmez,? diye konuşuyordu.

Bir gün yine derse gelmiş olan bu talebesi Ebu Leyla?ya tembihte bulundu:

-Şu etrafta saydığın fazilet ve meziyetlerimizden biraz da bizim hanımın yanında bahset de itibarımızın artmasını sağla! demişti..

Tam o sırada içeri giren hanıma acemi öğrenci hocasını anlatmaya başladı:

-Ablacığım! şeyhimize acı.Baksana zavallının yaşlılıktan kaşları gözlerinin üzerine sarkmış, vücudu iskelet haline gelmiş!İnsan değil bir torba kemik sanki!..

Daha fazla dayanamayan Ameş:

-Bire cahil herif,ben sana benim acınacak yanlarımı mı say, dedim ki,beni daha kötü duruma düşürüyorsun hanımın yanında,defol buradan!..diyerek acemi tanıtıcıyı kovmak zorunda kalmıştı.

Yetmiş yaşlarında Kufe?de vefat ettiği sırada kendisinin abdestsiz toprağa basmadığı söylentisi yaygındı. Şayet bulunduğu yere su uzaksa teyemmümle abdest alır, suya varıncaya kadar toprağa yine abdestle basarak giderdi. -Ne zaman geleceğini bilmediğim ecelim beni abdestsiz yakalamasın, derdi..

Şu söz de ona aittir:

-Benim cenazemi gösterişli merasimlerle taşımayın. Sessiz sedasız götürün. Cesedim o kadar değersizdir ki, tek kişiyi dahi peşimden sürüklemeye değmez. Mühim olan,geride bıraktığım koskoca bir hayat.O hayatı nasıl yaşadım,ne türlü işlerle tükettim..Hangi amellerle gidiyorum öteki dünyaya? Beni düşündüren budur.!.

İşte o günün büyükleri böyleydiler, bu günün büyükleri de aynı mı ?.

AHMET ŞAHİN
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın