๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 13 Nisan 2011, 15:46:59



Konu Başlığı: Alllah Nasıl Bir Mümin Olmamımızı İstiyor?
Gönderen: Zehibe üzerinde 13 Nisan 2011, 15:46:59
Alllah Nasıl Bir Mü’min Olmamımızı İstiyor?

Salih Zeki Meriç

Allah Teâlâ bizden nasıl bir mü’min olmamızı istiyor? Çok ağır bir soru bu. Mü’minliğimizi nasıl test edeceğiz? Hangi kriterlere göre istikâmetimizi belirleyeceğiz? Bu sorular her an yeniden îman etmemizin zarûretini ortaya koyuyor. Peki nasıl yeniden iman edeceğiz?

Rabbimizin bizi sarsan şu îkazını hatırlayalım; “Ey İman edenler! İman ediniz; Allah’a, Peygamberlerine, kitaplarına, meleklerine, ahiret gününe imanda sebat ediniz.” (Nisa,136) Yani, imanınızı bir daha gözden geçirin ve yenileyin!

Öyle ise ashâbın yaptığı gibi imanımızı gözden geçirmeliyiz. Çünkü amelimizin kalitesi imanımızla alakalıdır.

Ayrıca, acaba Rabbimizin “Onların yanında Allah’ın adı anıldığı zaman imanları ziyâdeleşir.” ayet-i kerimesindeki “İman ziyadeleşmesi” nasıl bir hâldir? Ayrıca acaba, aynı ayette var olan “Kalblerin titremesi, ürpermesi” ne demektir?

Acaba kalbimiz Allah anıldığında, Allah’ın ayetleri okunduğunda mı ürperiyor, dünyalık bir işimiz zora girdiğinde mi?

Bunlar bizim önümüze “Rabbimiz nasıl bir mü’min istiyor?” sorusunu getiriyor. Öyleyse gelin Kur’an-ı Kerimde müminlerin tanımını yapan ayetlere bu gözle bakalım.

Kur’an-ı Kerim, iman edenleri Sırat-ı Müstakîm’e yönlendirmek için indirilmiş bir kitaptır. Her âyet, kâmil bir kul olabilmenin yollarını gösterir. Ancak Rabbimizin buyurduğu bazı âyetler var ki direkt insanın iç inşâsına yönelik, imanın kavîleşmesini telkin eden ve kaliteli bir mü’minin niteliklerini ortaya koyar niteliktedir:

Rabbimiz Bakara sûresinde; “Onlar gayba inanırlar, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz mal ve rızıktan Allah yolunda harcarlar.” “Yine onlar sana indirilene iman ederler, ahirete ise şüphesiz yakînen inanırlar.” (Bakara, 3-4) buyuruyor.

Kur’an-ı Kerim’i açar açmaz karşımıza çıkan bu ayetler, mü’min olma  şartlarını hülâsa ederek bize sunuyor; buna göre:

İman başta geliyor. Gayba iman ve namaz hemen yanyana zikrediliyor. Sonra Allah yolunda harcamak. Sonra “Allah’tan indirilene iman etmek” ve “Ahirette elle tutulurcasına bir yakîn halinde iman etmek...

Şu ayet-i kerimeler de mü’min kıvâmı noktasında hayati çerçeveler sunuyor:

“Onlar Allah’ın ahdini yerine getirenler ve verdikleri sözü bozmayanlardır. (Ra’d, 20)

“Onlar, Allah’ın gözetilmesini emrettiği şeyleri (akraba ve mü’minlerle bağı kesmemeyi ve iyilik yapmayı) gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.” (Ra’d, 21)

“Onlar Rablerinin rızasını isteyerek, sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte onlar var ya ahiret saadeti onlar içindir.” (Ra’d, 22-23)

Mü’minin kalbî durumu, sosyal hayatının tanzimine etki eder. O yüzden kalp kıvâmı her şeyin başında gelir. “Allah sizin suretlerinize ve şekillerinize bakmaz, lâkin sizin kalplerinize bakar” hadis-i kutsisinde ifâde edilen kalp, Rabbimizin değer verdiği kalptir. Bu diri kalp, amellerden lezzet aldıracak kalptir. İşte bu kıvâmı yakalamak için de Secde sûresinde Rabbimizin târif ettiği mü’minlerin evsâfında olmak gerekiyor:

“Bizim ayetlerimize öyle kimseler iman eder ki onlar kendilerine öğüt verildiği zaman secdeye kapanırlar ve Rablerine hamd ile tespih ederler de kibirlenmezler. (Onlar geceleri namaz kılmak için) yataklarından kalkarlar, Rablerinin azabından korkarak ve rahmetinden ümitvar olarak dua ederler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da hayır yollarında harcarlar.” (Secde, 15-16)

“Ey iman edenler Allahı çokca zikredin” (Ahzab, 41) ayet-i kerimesinin gereği, zikir amelini hayatımızın her anına yayarak, gecenin bir vakti sıcak yataklarımızdan ayrılarak Rabbimizin huzuruna durmak, sebat üzere ve kavî bir îmanı gerektirir.

Ayrıca iman, teslimiyet gerektirir. Rabimizin her hükmüne, hakkımızdaki takdirine teslimiyet. Teslimiyet, ziyâdeleşen bir imanın göstergesidir: “...Onlar aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden nefisleri hiç bir darlık duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.” (Nisa, 65)  ayet-i kerimesindeki teslimiyet.

Kısaca Allahın istediği bir mümin, Allah’ın yarattıklarına bakarak onun sonsuz kudretini görebilecek bir kalp gözüne sahip olmalı.

Dâima ihlas ve takvâ ile Allah’a yönelmeli. Her şeyi Allah için yapmalı ve ondan istemeli. Allah’tan gayrısı ile huzur bulamayan idrâke sahip olmalı.

Bollukta ve darlıkta cömert olabilmeli. Elinden ve dilinden kimseye zarar gelmemeli. İbadetlerinde de günahlardan sakınma konusunda da titizlik göstermeli.

Allahın istediği mümin ahiretini ziyan edecek hiç bir fiil içinde olmamalıdır.


Konu Başlığı: Ynt: Alllah Nasıl Bir Mümin Olmamımızı İstiyor?
Gönderen: Ekvan üzerinde 13 Nisan 2011, 15:56:45
Kısaca ALLAHın istediği bir mümin, ALLAH’ın yarattıklarına bakarak onun sonsuz kudretini görebilecek bir kalp gözüne sahip olmalı.

Dâima ihlas ve takvâ ile ALLAH’a yönelmeli. Her şeyi ALLAH için yapmalı ve ondan istemeli. ALLAH’tan gayrısı ile huzur bulamayan idrâke sahip olmalı.

Bollukta ve darlıkta cömert olabilmeli. Elinden ve dilinden kimseye zarar gelmemeli. İbadetlerinde de günahlardan sakınma konusunda da titizlik göstermeli.


      Hayatımızın en önemli yanlışını bu noktada yapıyoruz sanırım..Yanlış kapılara müracaat ediyoruz..
      ALLAH'tan gayrısı ile huzur bulamayacağımızı unuttuğumuzda..İşler tersine döndüğünde..Nedenini anlıyamadığımızda..bu yazıyı tekrar okumak isterim..İnşaallah..


Konu Başlığı: Ynt: Alllah Nasıl Bir Mümin Olmamımızı İstiyor?
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 15 Nisan 2011, 19:55:44
Rbbim bizleri ibadetlerimizi hakkıyla yerine getiren samimi kullarından eyle.
Sevdiğini sevdir sevmediklerinden de uzak eyle bizleri..