> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı  (Okunma Sayısı 623 defa)
16 Aralık 2010, 19:50:47
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 16 Aralık 2010, 19:50:47 »



Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı

Dünyâda ve âhirette saâdete kavuşmak, râhat ve neşeli yaşamak için Müslümân olmak lâzımdır. Müslümân olmak için, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi îmân etmek, ibâdetlerini doğru ve ihlâs ile yapmak lâzımdır. İhlâs, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyi sevmemekle, yalnız Onu sevmekle, kendiliğinden hâsıl olur.

İhlâs, gerek beden ile, gerek mal ile yapılan farz veyâ nâfile bütün ibâdetleri, Müslümânları sevindirmeyi, onları sıkıntıdan kurtarmayı, zikri, istigfârı Allah rızâsı için yapmaktır. Mal, mevki, hürmet, şöhret kazanmak için yapılan ibâdette ihlâs olmaz, riyâ olur. Bid’at, harâm işleyenlerin ve böyle kimselerle arkadaşlık, komşuluk yapanların kalblerinde, ihlâs kalmaz. Zulmet, kara lekeler hâsıl olur.

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
“Bütün mü’minler ibâdet yaparken, Allahü teâlâ emrettiği ve beğendiği için yapmaya niyyet ediyorlar. Böylece ihlâs ile yapıyorlar. Fakat bütün işlerin, iyiliklerin hep ihlâs ile yapılması ve bu ihlâsın kalbe hemen gelmesi lâzımdır. Bazı kimselerde, ibâdetlere başlarken yapılan niyyet, ihlâs, zahmet çekerek, kendini zorlayarak hâsıl oluyor ve kısa bir zamân devâm ediyor. Sonra kalbe nefsin arzûları geliyor. Devâmlı ihlâs sâhiplerine muhlas denir. Zahmet çekerek elde edilen, devâmsız ihlâsın sâhiplerine muhlis denir. Muhlas olana, ibâdet yapmak, tatlı ve kolay olur. Çünkü bunlarda, nefislerinin arzûsu ve şeytânın vesvesesi kalmamıştır. Böyle ihlâs, insanın kalbine ancak bir velînin kalbinden gelir.”

İbâdete başlarken nefis ve şeytân ile mücâdele ederek, devâmsız olan ihlâs elde edilebilince, böyle ihlâs ile yapılan ibâdetler de, zamânla nefsi zayıflatır, devâmlı ihlâs elde etmeye sebep olur. Fakat buna kavuşmak senelerce sürer.

Yahyâ bin Mu’âz hazretleri ilâç içmişti. Hanımı;
- Odada biraz dolaşsan iyi olur deyince;
- Dolaşmaya, gezmeye bir sebep göremiyorum. Otuz senedir hesâp ediyorum. Allah rızâsı için olmayan bir harekette bulunmadım, cevabını vermiştir.

Din büyükleri, din için niyyet etmedikçe hareket etmezlerdi. Yeme ve içmeleri bile, ibâdete lâzım olan aklı ve kuvveti bulmaları niyyeti ile idi. Her sözleri, Allah içindi ve başka niyyetleri kendileri için harâm bilirlerdi...

Vaktiyle Mekke şehrinde bir kimse uyuyakalmıştı. Uyandığında, para cüzdanını göremedi. Büyüklerden bir zât da o kimsenin yanında idi. O zâta dönüp;
- Paramı sen aldın, cüzdanımı ver deyince, o zât, para sâhibini evine götürüp;

- Paran ne kadardı dedi. O kimsenin söylediği kadar altını kendisine verdi. Parası çalınan kimse, sokağa çıkınca, bir arkadaşının cüzdanını, şaka olarak almış olduğunu anladı. Geri dönüp altınları geri verdi ise de, o zât geri almadı ve;

- Ben bu altınları verirken, Allah rızâsı için sadaka niyyeti ile vermiştim cevabını verdi ve paranın hepsini fakîrlere dağıtmasını söyledi.

Abdullah-ı Tüsterî hazretleri; “Yolumuzun esâsı üç şeydir: Helâl yemek, ahlâk ve amelde Resûl aleyhisselâma tâbi olmak ve ihlâs yanî her işi, yalnız Allah rızâsı için yapmaktır” buyurmuştur.

Netice olarak cenâb-ı Hak, bu dünyâda kendi rızâsı için yapılan her ibâdeti ve ameli kabul eder. İnsanlara gösteriş için, insânlara yaranmak için yapılanları ise kabul etmez. Bunun için her türlü ibâdetlerimizin, her türlü işlerimizin, her türlü davranışlarımızın saf, temiz, hâlis yani ihlâs ile yapılmış olması lâzımdır. Çünkü âhirette, Allah için yapılan ibâdetler haricindekilerin hepsi, icraatın dışında kalacak, hiçbiri kabul edilmeyecektir. Onun için az fakat dürüst olanı, yani rızâyı ilâhi için olanı yapmak lâzımdır. En mühim olan şey Allah rızasıdır. Ahmet için çalışıp da, Mehmet’ten para beklenilmez. Kim için çalışıldı ise, ücretini gidip ondan almalıdır. Yaptıklarımızı, insanlar görsün de, ne güzel yaptı desinler diye değil, Allahü teâlâ beğensin diye yapmalıyız. Bütün hareketler, işler, sözler, okumak, dinlemek, hep Allah rızâsı için olmalıdır...
 
Osman Ünlü

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı
« Posted on: 25 Nisan 2024, 08:48:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı rüya tabiri,Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı mekke canlı, Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı kabe canlı yayın, Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı Üç boyutlu kuran oku Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı kuran ı kerim, Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı peygamber kıssaları,Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı ilitam ders soruları, Allahü teâlâ beğensin diye yapmalıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes