> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmek
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmek  (Okunma Sayısı 744 defa)
17 Eylül 2011, 18:04:18
Halis_52

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 642


« : 17 Eylül 2011, 18:04:18 »



Allaha İtaat, Onu Sevmek, Rasulünü Sevmek

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor:

— De ki, «eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin» (38).

Allah'ın rahmeti üzerinde olsun, bil ki, kulun Allah'ı ve O'nun Resul'ü-nü sevmesi, onlara boyun eğmekle, onların emrine uymakla olur. Allah'ın kullarını sevmesi de onlara mağfiret suretiyle ikramda bulunmasıdır.

Denilir ki, kul gerçek kemâlin yalnız Allah'da olduğunu, kendisine ve-ya başkasında gördüğü her kemâlin gerçek kemalin Allah'dan ve Allah sayesinde olduğunu bilince ne Allah'dan başkasını sevebilir ve ne de Allah'a dayanmayan bir sevgiye gönlünde yer verebilir.

Bu bilgi de Allah'a ibadet etmek isteğini, O'na yaklaştıracak davra-nışları arzu etmeyi gerektirir. Böyle olduğu için Allah sevgisi, ibadet is-teği ile yorumlanmış ve yine bu sevgi ibadet ederken Peygamber'imize (S.A.S.) uyma ona itaate teşvik şartına bağlanmıştır.

Hasan el-Basrî'den (rehimehullahu) rivayet edildiğine göre Peygam-ber'imizin (S.A.S.) zamanında bir takım kimseler «ey Muhammed! Biz Rabb'imizi çok severiz» demeleri üzerine yukarıdaki ayeti kerime inmiştir.

Bişr el-Hafi (R.A.) diyor ki, «bir gece Peygamber'imizi (S.A.S.) rü-yamda gördüm, bana dedi ki, «ey Bişr! Allah senin dereceni arkadaşların arasında neden yüksek kıldı, biliyor musun? «Hayır, ya Rasulellah» diye cevap verdim. Bunun üzerine Peygamber'imiz, salihlere hizmet ettiğin için, mümin kardeşlerine nasihat ettiğin için, dostlarını ve yolumdan ay-rılmayanları sevdiğin için ve yolumdan gittiğin için» diye kendi sorusuna cevap verdi. Peygamber'imizi (S.A.S.) buyuruyor ki:

— Benim sünnetimi ihya eden beni sevmiş olur, beni sevenler de Kıyamet günü cennette benimle birlikte olurlar.»

Bize kadar intikal eden bütün meşhur islâmî eserlerde belirtildiğine göre ahlâkın bozulduğu ve halkın çeşit çeşit mezheplere kapıldığı zaman-larda Resullerin efendisi olan Peygamber'imizin sünnetine sımsıkı sarı-lanlara yüz şehidin ecri verilecektir. Meşhur «Şırat-ül İslâm» adlı kitab-da da böyle yazar.

Yine Peygamber'imizi (S.A.S.) şöyle buyurur:

— Bana yüz çevirenler müstesna, ümmetimin hepsi cennete gire-cektir» Sahabîler sordular, «ey Allah'ın Resul'ü! Yüz çevirenler, kimler-dir?» Peygamber'imiz sözlerine şöyle devam etti, «kim bana uyarsa cen-nete girecek, bana isyan edenler, bana yüz çevirmişler demektir. Sünne-time uygun olarak yapılmayan her iş, isyandır.»

Ehl-i tasavvuftan biri der ki Allah'ın-farz, kıldığı ibadetlerden birini bile bile terkeden veya sünnetlerden birine bilerek uymayan bir şeyhi ha-vada uçarken, denizde yürürken, ateş yerken veya daha başka olağan-üstü davranışlar gösterirken görseniz, bütün bunlara rağmen adamın da-vasında yalancı olduğunu, gösterdiği olağanüstülüklerin «keramet» de-ğil, olsa olsa «istidrac» olduğunu biliniz. Allah böyle kimselerden cüm-lemizi korusun.

Cüneyd ül-Bağdadî (rehimehullahu) der ki, «Allah'a ancak yine Al-lah'ın sayesinde ulaşılabilir, Allah'a ulaşmanın yolu da Peygamber'imizin (S.A.S.) yoludur.»

Ahmed ül-Hıvarî (rehimehullahu) der ki, «sünnete uymaksızın işlenen her amel batıldır. Nitekim Peygamber'imiz (S.A.S.) şöyle buyurur:

Şiratül islâmda bildirilmiştir.

— Sünnetimi yozlaştıranlar şefaatimden mahrum kalırlar.»

Hikâye edildiğine göre, adamın biri bir delinin cahil sayılacak bir işi-ni görür ve durumu Ma'ruf ul-Kerhî'ye (rahimehullahu) bildirir. Ma'ruf gü-lümseyerek der ki. «kardeşim! Allah'ı sevenler içinde küçüğü, büyüğü, akıllısı, delisi vardır. Senin gördüğün bu adam, onların delilerinden biri-dir.»

Cüneyd-ül Bağdadî (rehimehullahu) der ki, «bir gün şeyhimiz Sırri (rehimehullahu) hastalandı, hastalığının ne sebebini anlayabildik ve ne de nasıl tedavi edileceğini bilebildik.

Bize mütehassis bir doktor tavsiye ettiler,şeyhin idrarını bir şişeye koyarak ona götürdük, doktor idrara uzun uzadıya baktı. Sonra bize dö-nerek «zannederim bu idrar aşık birine ait olsa» dedi. Ben bir nara ko-yuvererek bayılmışım, idrar şişesi de elimden düşmüş.

Dönünce Sırrîye durumu anlattım, gülümseyerek «Allah canını al-masın, nasıl da gördü!» diye cevap verdi. «Şeyhim, demek ki, muhabbet idrardan bile belli olurmuş» dedim, bana «tabii» karşılığını verdi.

Fudayl (rehimehullahu) der ki, «sana, Allah'ı seviyor musun, diye sordukları zaman, sus. cevap verme. Çünkü eğer, hayır, diyecek olsan imandan çıkarsın, buna karşılık, evet, diyecek olsan ve Allah'ı sevenlere yakışmayacak tavsif de bulunsan Allah'ın gazabından kork.»

Süfyan (rehimehullahu) der ki. «Allah'ı sevenleri seven kimse as-lında Allah'ı seviyor demektir. Allah'a ikram eden kimselere ikram eden kimse, aslında Allah'a ikram ediyor demektir.»

Sehl (rehimehullahu) der ki, «Allah'ı sevmenin alâmeti Kur'an-ı ke-rimi sevmektir. Allah ve Kur'an sevgisinin alâmeti ise Peygamber (S.A.S.) sevmektir. Peygamber (S.A.S.) sevgisinin alâmeti ise sünneti sevmektir. Sünneti sevmenin alâmeti ise, Ahireti sevmektir. Ahireti sevmenin alâmeti ise dünyadan hoşlanmamaktır. Dünyadan hoşlanmamanın alâmeti de Ahiret azığı olabilecek kadarının dışında onun varlığından uzak dur-maktır.»

Ebul Hasan ül-Zencanî (rehimehullahu) der ki. «İbadet binasının te-meli üç direk üzerinde oturur. Göz, kalb ve dil. Gözün ibadeti, ibret al-makladır. Kalbin ibadeti, düşünmek ve duymakladır. Dilin ibadeti ise doğru konuşmak ve Allah'ı zikretmekle olur. Nitekim ulu Allah şöyle bu-yurur

— Ey iman edenler! Allah'ı çok çok zikrediniz. O'nu sabah - akşam noksan sıfatlardan tenzih ediniz.» (39).

Anlatıldığına göre bir gün Abdullah ile Ahmed İbni Hab bir yerde bir-likte bulunuyorlardı. Bu arada Ahmed İbni Hab yerden bir ot kopardı. Bu-nun üzerine Abdullah ona dedi ki. «bu hareket sana beş şeye mal oldu

1 — Bu hareketle kalbini Allah'ı teşbih etmekten alıkoydun.

2 —- Bu hareketle kendini Allah'ın zikrinden başka bir işle oyalan-maya alıştırdın.

3 — Bu hareketinle başkalarının da aynı davranışta bulunmalarına önayak oldun.

4 — O ot parçasını Allah'ı teşbih etmekten alıkoydun.

5 — Bu hareketinle Kıyamet günü Allah'a kendi aleyhinde bir de-lil meydana getirdin,» (Revmak-ül Mucaniste böyle anlatılmıştır.)

Sirrî (R.A.) der ki, «bir gün Gürcanî'yi kavrulmuş un yutarken gör-düm, «neden başka bir şey yemiyorsun» diye sordum,bana şöyle dedi: Yiyeceği çiğnemek ile yutmak arasında yetmiş tesbihlik bir zaman geç-tiğini hesab ettim, o yüzden kırk yıldır hiç ekmek çiğnemedim.»

Nakledildiğine göre Sehl İbni Abdullah onbeş günde bir yemek yer-di. Bütün Ramazan ayı boyunca sadece bir kere yemek yerdi. Bazen yet-miş gün geçer de hiç yemek yemediği olurdu. Yemek yediği zaman za-yıflar, aç kalınca kuvvetlendiği görülürdü. Mescid-i Haram'da otuz yıl Ebu Hammad ül-Esved'e komşu oldu da yerken veya içerken hiç görül-medi, her an Allah'ı zikrederdi.

Anlatıldığına göre Amr İbni Ubeyd {rehimehullahu) yalnız şu üç şey için evinden dışarı çıkardı:

1 — Cemaatle namaz kılmak

2 — Hasta ziyaret etmek

3—Cenaze namazı kılmak

O derdi ki, «insanları hırsız ve yankesici olarak görüyorum. Ömür, paha biçilmez bir nadide mücevherdir. Ondan Ahirete kalacak bir hazine doldurmak gerekir. İyi bilmelisiniz ki, Ahirete talip olanların dünya ha-yatından el-etek çekmeleri gerekir. Ancak o zaman kulun ulaşmak is-tediği hedef tek olur ve içi ile dışı arasında uyumsuzluk kalmaz. Böyle bir hali muhafaza etmek, ancak kulun içini ve dışını devamlı kontrol al-tında tutması İle mümkündür.

İmam-ı Şiblî (rehimehullahu) der ki, «İlk intisap ettiğim günlerde uy-kum bastırınca göz kapaklarıma tuz sürerdim. Durum daha da ağırla-şınca mili kızdırıp göz kapaklarıma sürme çekerdim.»

İbrahim İbni Hâkim der ki, «babamın uykusu geldiği zaman denize girer yüzmeye başlardı, o yüzerken denizdeki balıklar etrafına üşüşür, onunla birlikte teşbih ederlerdi.»

Anlatıldığına göre Vehb İbni Münebbih (rahimehullahu), geceleyin uyuma ihtiyacının üzerinden kaldırması için Allah'a dua etmiş ve duası kabul edilerek kırk yıl hiç uykusu gelmemiştir.

Hasan El-Hallac (rehimehullahu), kendi kendine topuğundan dizine kadar onüç pranga vurur ve bu durumda her gün ve gece bin rekat na-maz kılardı.

Cüneyd ül-Bağdadî (rehimehullahu) ilk intisab ettiği günlerde çarşı-ya gelir, mağazasını açar, içeri girer ve hemen namaza dururdu. Dört yüz rekat kıldıktan sonra evine dönerdi.

Habeşî İbnî Davud'un (rehimehullahu) kırk yıl yatsı abdesti ile sabah namazı kıldığı bildirilmiştir.

Mü'minin her zaman abdestli bulunması gerekir. Her abdest bozduğunda abdest tazeleyerek iki rek'at namaz kılmalıdır. Nerede oturursa otursun, kıbleye yüzünün dönük bulunmasına dikkat etmesi gerekir. Ken-disini daima Peygamber'imizin (S.A.S.) huzurunda oturuyormuş gibi farz ederek ona göre kendisine çeki düzen vermelidir. Ta ki, bu düşünce altın-da her hareketi vakar ve ağırbaşlı olsun, kabalıklara katlanarak her çir-kin harekete karşılık vermesin, kusurlarına karşılık hemen istiğfar etsin, kendini ve amelini beğenip böbürlenmesin. Çünkü kendini beğenmek, şeytanın sıfatlarındandır. Tersine kendini küçümsesin, buna karşılık sa-lihlere hürmet ve mühimseme nazarı ile baksın. Çünkü salihlere hürmet etmeyi bilmeyenleri Allah (C.C.) onlarla birarada bulunma nimetinden mahrum eder. İbadete hürmet etmeyi bilmeyenlerin de Allah, kalblerin-den ibadet lezzetini çıkarır.

Anlatıldığına göre Ebu Ali, Fudayl İbni İyad'a (rahimehullahu) sor-dular ki, «ey Şeyh! İnsan ne zaman salih sıfatını kazanır?» O şöyle ce-vap verdi: «Kulun niyeti, başkalarına nasihat etmek, kalbinde Allah kor-kusu, dilinde doğru sözlülük bulunur ve bütün davranışları salih amel olduğu zaman o kimse salih sıfatını taşımaya hak kazanır. Ulu Allah ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmek
« Posted on: 23 Nisan 2024, 19:32:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmek rüya tabiri,Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmek mekke canlı, Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmek kabe canlı yayın, Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmek Üç boyutlu kuran oku Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmek kuran ı kerim, Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmek peygamber kıssaları,Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmek ilitam ders soruları, Allaha İtaat Onu Sevmek Rasulünü Sevmekönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes