> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol  (Okunma Sayısı 1720 defa)
26 Kasım 2010, 12:28:27
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 26 Kasım 2010, 12:28:27 »



Allaha İman Ettim De Sonra Dosdoğru Ol


“Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol.” nasihatına sahip Müslümanlar.

Nedir iman etmek ve dosdoğru olmak. Biri olmadan diğeri de olmayacak veya eksik mi kalacak?

Rivayetlere göre, Peygamberimiz, yere iki nokta arasında düzgün bir çizgi çizip, başlangıçtan sonuç noktasına kadar istikamet üzere olmanın gerekliliğini öğretmiştir.

Doğum ve ölüm arasındaki nokta. O iki noktayı birleştirecek yaşam. Başlangıç noktası doğumdan, sonuç noktası ölüme kadar… Aradaki küçük noktalardan çıkacak resmi tamamlayacak çizgiler… Çocukluk, gençlik, orta yaşlılık, yaşlılık… Elinde sabit kalemiyle bu noktaları buluşturan insan; bir sanat eseri ortaya çıkarmak istiyorsa fırçayı veya kalemi titrek ellerle ve ürkek niyetlerle kullanmayacak… Titreyen el çizgiyi zikzaklaştırır, ürkek niyet resmi muğlâklaştırır. Öyleyse yaşamla birlikte peygamber nasihatiyle önce ürkeklikten, kararsızlıktan kurtulup iman etmeli insan. Yaratıcısından emin olmalı. Onun her şeye kadir olduğundan, kendisini bir oyun eğlence için yaratmadığından, anlaması ve yaşaması için indirilen Kur-an’ı Kerimde şüphe olmadığından, Allahın yardımının mutlaka inananlara ulaşacağından ve Allah’tan gelip yine ona döneceğinden emin olmalı insan…

Emin olmalı ki emniyet sunabilsin yaşama dair… Ürkek ve titrek adımlardan uzak, hedefe doğru yürüyebilsin. Ve iki nokta arasındaki çizgiyi düz çizgi olarak çizebilsin.

Bir tasviri, bir modeli olmadan tuvalin başına oturan ressam nasıl karışık bir resim çıkarır ve bunun adına da sanat derse; yaşamı bir ideal üzerine oturtmayan insanın, ortaya çıkardığı yaşam da öyle karışık olur. Bunun adına da yaşamak derse… Savrulurken parçalanan, rüzgarın önündeki yaprak gibi… Ama usta bir kaptan, aynı rüzgârla rota belirleyerek hedefine doğru yol alır. Bir vecizede: “Rotasını belirlememiş kaptana hiçbir rüzgâr yardım edemez” denilmiştir. Veya rotasını belirlemiş ama limandan ayrılmayı göze alamayan bir kaptanı da hiçbir rüzgâr harekete geçiremez.

İnsanlardan kimileri de Allah'a bir yar kenarındaymış gibi ibadet eder, “eğer kendisine bir iyilik gelirse ona gönlü razı olur ve eğer başına bir bela gelirse yüzüstü dönüverir. Dünyayı da ahireti de kaybeder. İşte apaçık kayıp budur.” 22/11

Yar kenarı… Bıraksa düşecek… Gevşememesi, üzülmemesi gerektiğini, inanıyorsa üstün olanın kendisi olduğunu unutacak denli kararsız. Rüzgâr hangi yönden esiyorsa o yöne doğru eğilimli. Halk arasında bu tip insanların ipiyle kuyuya inilemeyeceği söylenir. Her an ipi bırakma ihtimali vardır. Ya kuyunun dibinde ya ortasında. Kur-an’ı Kerim bu maraz örnekleri bize sık sık gösterir. Sefere gelmeyen, gelse de sıkıntı oluşturan tiplerden… İstikamet üzere olanların o dosdoğru yürüyüşlerini, pusuda bekleyerek sonuca göre söylem geliştirirler bu tip insanlar… Savaş sonrasında ganimet elde edilince, ‘keşke biz de onlarla beraber olsaydık’, hezimet olunca da ‘iyi ki onlarla beraber değildik’ derler.

“Eğer içinizde sizinle beraber cihada çıkmış olsalardı, bozgunculuk etmekten başka şeye yaramayacaklardı ve aranıza fitne sokmak için uğraşacaklardı. İçinizde onların laflarına kanacaklar da vardı. Allah, o zalimleri iyi bilir. Şurası kesindir ki, bunlar daha önce de fitne çıkarmak istediler ve sana türlü işler çevirdiler. Nihayet hak yerini buldu ve Allah'ın emri onların zoruna gitmesine rağmen açığa çıktı. İçlerinden "Aman bana izin ver, başımı derde sokma" diyen de var. Dikkat et, başlarını asıl kendileri derde soktular. Hiç şüphesiz cehennem, kâfirleri elbette kuşatacaktır. Eğer sana bir iyilik dokunursa bu onları üzer. Eğer sana bir musibet gelirse "Biz zaten tedbirimizi önceden almıştık." derler ve sevine sevine dönüp giderler.”(9 /47-50)

 “Biz rabbimizin bize vaat ettiğini bulduk, bizden hüznü gideren Allaha hamdolsun” diyenlerdir istikamet üzere olanlar… 33/22

Korkularını, kaygılarını, zevklerini, zaaflarını kontrol altına alanlardır istikamet üzere olanlar… Çünkü onların Allah yolunda çektikleri hiçbir susuzluk, hiçbir yorgunluk ve hiçbir açlık, ayrıca kâfirleri öfkelendirecek ayak bastıkları hiçbir yer veya düşmana karşı elde ettikleri hiçbir başarı yoktur ki, karşılığında kendilerine salih bir amel yazılmış olmasın. Çünkü Allah, güzel iş yapanların mükafatını zayi etmez. 9/120

Ya ölürsem, ya çoluk/çocuğum yetim kalırsa, ya bağımdan, bahçemden, evimden barkımdan, makamımdan, mevkimden, işimden olursam, aç susuz kalırsam diye hesap yapanlardır istikameti bozanlar…

İstikamet üzere olmanın gerekliliğini öğretmek için yüce peygamber, istişareden sonra zırhını giyip savaşa gitmek için yola çıkınca, ‘acaba yanlış mı yaptık’ diyenlere mukabil; “Bir peygambere zırhını giydikten sonra çıkarmak yakışmaz’ diyerek istikametin gerekliliğini öğretmiştir. Tarık bin Ziyad istikamete doğru giden askerin zaafa düşmemesi için gemileri yaktırmıştır. Ve onlar kazanmıştır savaşı kaybetme pahasına… Dava, istikamet üzere olanlar eliyle bugünlere kadar gelmiştir yine onlar eliyle kıyamete kadar devam edecektir inşallah.

“Hedefine kilitlenenin önünde dünya kenara çekilirmiş.”

Hedefimiz, yeryüzünde fitne kalmayıp, din Allahın oluncaya kadar sapmadan, şaşmadan yürümek olmalıdır.  “Ey Peygamber, kâfirlerle ve münafıklarla savaş. Onlara karşı katı ol. Onların varacakları yer cehennemdir ve orası ne kötü bir yerdir.” 9/73

Çeşitli hesaplarla, menfaatlerle istikametten sapılmaması için ilimde derinleşmek, fikirde netleşmek, amelde sebat göstermek gerekir.

Söndürmeliyiz ki neon ışıklarını, ilahi ışıklar bizi karanlıklardan aydınlıklara çıkarsın.

“Allaha sarıl, say’e ram ol, varsa yol budur, yok başka çıkar yol.”

Rabbimiz Allah’tır deyip istikamet üzere olmayı, körü körüne değil, bir basiret üzere islamı yaşamayı nasip etsin. Âmin.



Ferda Kılınç
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol
« Posted on: 26 Nisan 2024, 21:30:24 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol rüya tabiri,Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol mekke canlı, Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol kabe canlı yayın, Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol Üç boyutlu kuran oku Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol kuran ı kerim, Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol peygamber kıssaları,Allaha iman ettim de sonra dosdoğru ol ilitam ders soruları, Allaha iman ettim de sonra dosdoğru olönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes