> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır  (Okunma Sayısı 592 defa)
14 Haziran 2010, 11:13:37
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 14 Haziran 2010, 11:13:37 »



Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır



Yalan söylemek, Yüce Allah’ın Kuran’da yasakladığı bir davranıştır İman eden, Allah’ın her şeyi bilip gördügüne ve hesap gününde tüm yaptıklaının ortaya çıkacağına inanan bir insanın böyle bir tavır göstermesi Allah’ın izniyle mümkün değildir

Yalanın çok çeşitli türleri vardır Çoğu zaman insanlar, “yalan söylemek” denildiğinde, sadece açıkça ve doğrudan söylenen yalanı dikkate alırlar Örneğin herhangi bir konuda kendilerine, “bunu sen mi yaptın?” denildiğinde, gerçekte yaptıkları halde, “hayır, ben yapmadım” demenin yalan olacağını hemen her insan bilir Ve “ben yalan söylemem” dediklerinde de, bu tür bir dürüstlük anlayışından bahsederlerBunun dışındaki yalan türlerini ise daha masum ve önemsiz görürler Bu nedenle de, 'yalan' adını vermedikleri yalanları söylemekte bir mahsur görmezler Halbuki samimiyetsizlikle yapılan bir tavrın masum bir yönünün olması mümkün değildir Bir insan gerçeği çarpıtmak amacıyla hangi yöntemi kullanırsa kullansın, bu yalandır

Yalan Nefsin Zorlandığı Anlarda Ortaya Çıkar

Aklı başında bir insan yalan söylemenin kötü bir özellik olduğunu bilir Böyle bir tavır bozukluğuna başvurmanın yanlışlığının farkındadır Ancak nefsinin zorlandığı veya kendini temize çıkarması gerektiğine inandığı anlarda hemen yalanın masum olduğuna inandığı türlerine başvurabilirÖrneğin büyüklük gururu, enaniyet gibi nefse uymaktan kaynaklanan kötülükler, kişiyi kendini savunma, gururu kurtarma, küçük düşmeme, nefsi temize çıkarma gibi amaçlarla yalana sürükleyebilir Bu nedenle insanın kendisini değerlendirirken, nefsine karşı çok dürüst ve samimi yaklaşması; samimiyetsiz tavırlarını hiçbir kılıf ile örtüp masum göstermeye çalışmaması gerekir

Nefsin zorlandığı anlarda, insanın nefsindeki bu kötü özelliklere karşı koyabilecek bir akla, imana ve vicdana sahip olması gerekir Aksi takdirde, insanın nefsindeki bu kötülüklere karşı bir irade göstermesi mümkün olmaz Nefsini koruma adına her türlü yalan, samimiyetsizlik ve sahtekarlığa başvurabilecek bir ahlak bozukluğu gösterebilir Ancak imanlı bir insan, yalanın her türüne karşı koyar Güçlü Allah korkusuna sahip samimi bir mümin, Allah'ın ahirette verebileceği karşılığı düşünerek enaniyetini yenebilir Maddi manevi ne kadar zarara uğrarsa uğrasın, dürüstlükte kararlılık gösterir

Allah'a kesin olarak inanan ve korkan bir müminin bu dürüst bakış açısını elde edebilmesi ise son derece kolaydır Bunun için düşünmesi gereken, “Allah'ın yalanı haram kılmış ve Kuran'da bu hükmünü çok açık bir şekilde bildirmiş olması”dır Bir ayette Allah yalan konusunda şöyle buyurmaktadır:

“Yalanı, yalnızca Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur İşte yalancıların asıl kendileri onlardır” (Nahl Suresi, 105)

Samimi bir mümin, bu ayetin konumuna girmekten şiddetle korkup sakınır Allah'a iman etmeyen, Allah'tan korkmayan ve ahirete inanmayan insanların rahatlıkla gösterebileceği bu tavrın aynısını göstermekten Allah'a sığınır

Yalancılık Şeytanın Bir Özelliğidir

Yalan söylemek yani yanıltıcı bilgi vermek şeytanın en önemli özelliklerindendir Şeytan bu özelliği ile insanları aldatıp doğru yoldan saptırırKendi taraftarlarını, etkisi altına aldığı insanları da böyle davranmaya sevk eder Yalan söyleyen bir insan, o anda şeytanın telkinlerine uyuyor demektir Kuran'da şeytanın yalancı karakterinin bildirildiği ayetlerden biri şu şekildedir:

“İş hükme bağlanıp-bitince, şeytan der ki: “Doğrusu, Allah, size gerçek olan va'di va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim…” (İbrahim Suresi, 22)

Üstü Kapalı Bir Yalan, Zincirleme Başka Yalanlara Kapı Açar

Yalanı çirkin gördüğünü söyleyen ve yalan söyleyenleri şiddetle kınayan ancak "üstü kapalı yalanı" alışkanlık haline getirmiş bazı insanlar vardır Bu tür yalanların en önemli özelliği ise, "ispat edilemez ya da ispat edilmesi çok zor olması"dır Bu tür yalanlarda, kişi belki açıkça var olan bir şeyi reddetmez Ya da ortada hiç olmayan bir konu uydurup hayali bir söz söylemez Ama var olan bir konuyu karmaşık, dolambaçlı ve samimiyetsiz yöntemlerle çarpıtarak değiştirir Kuran'da bu şekilde gerçeği çarpıtarak "ters yüz ederek yalan söyleyen" kimselerin ahlakı şöyle bildirilmiştir:

“Şeytanların kimlere inmekte olduklarını size haber vereyim mi? Onlar, 'gerçeği ters yüz eden,' günaha düşkün olan her yalancıya inerler” (Şuara Suresi, 221-222)

Yüce Allah Kuran'da, bu kimselerin şeytanın etkisi altında hareket ettiklerini de bildirmiştir Bu kişiler kendilerine sorulduğunda hiçbir şekilde yalan söylemediklerini iddia ederler Halbuki bu yaptıklarının da, açıkça söylenen yalandan hiçbir farkı yoktur Birinde kişi gerçeği açıkça reddederken, diğerinde bunu çeşitli bahaneler ve mazeretler uydurarak reddetmektedir Örneğin bir kişi, söylediği sözü geri almak istediğinde, açıkça "ben yanlış bir şey söyledim" demek yerine, "ben o sözümle başka bir şey kastetmiştim" diyerek gerçeği çarpıtmaya çalışır Bu samimiyetsiz bir yöntemdir Bu yöntemin yalanın bir türü olduğu hatırlatıldığında kişi bu samimiyesizliğini yine bir başka samimiyetsizlikle örtmeye çalışır Bu şekilde yalan söylemediğini ispatlamaya çalışırken, ardı ardınca pek çok yalan söyleyerek haklı çıkmaya çalışır Samimiyetsizlik, beraberinde mutlaka karmaşa getireceği için, yalan üzerine kurulu bu çaba sonucunda kişi işin içinden bir türlü çıkamaz Bir dakika önce söylediği bir sözü, bir dakika sonra anımsamaz Yeni bir mantık ortaya atar Konuşmaları dürüstlük üzerine kurulu olmadığı için bu yeni mantık, bir önceki ile çelişir Bu çelişkileri makul hale getirebilmek için yeni bir yalan daha söylemek zorunda kalır Bu karmaşa içerisinde kendi söylediği sözleri tamamen unutur Kendisine hatırlatıldığında yine kendini savunmak için içinden çıkamadığı bu çarpık mantıkları bu sefer tümden reddeder Sonuçta sözde "sadece ben öyle demek istemedim" ya da "ben onu o amaçla değil, şu amaçla yaptım" gibi, masum zannettiği samimiyetsiz yöntemlerle gerçeği çarpıtmaya kalkışması beraberinde zincirleme pek çok yalanı daha getirir

Oysa ki açıkça bir olayı gizlemek, aksini söylemek nasıl yalan ise, bu tarz samimiyetsiz, dolambaçlı yöntemlerle gerçeği çarpıtmaya çalışmak da aynı şekilde apaçık yalandır En önemlisi de Allah herşeyin en doğrusunu, kişinin bir söz söylerkenki niyetini, samimiyetini, bununla neyi hedeflediğini, hepsini bilendir Kuran'da bu gerçek insanlara şöyle bildirilmektedir:

“Onlar, insanlardan gizlerler de Allah'tan gizlemezler…” (Nisa Suresi, 108)

“(Allah,) Gözlerin hainliklerini ve göğüslerin sakladıklarını bilir” (Mümin Suresi, 19)

“… Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır” (Nisa Suresi, 135)

Peygamberimiz (sav) İnsanlara Doğru Söz Söylemelerini Tavsiye Eder

"Siz doğruluğa devam ediniz, çünkü doğruluk muhakkak sahibini hayırlara eriştirir İyilikler de cennete hidayet eder, götürür Doğruluğa devam ettikçe ve doğruyu aradıkça Allah Teala'nın indinde sıddık olarak yazılır Yalandan sakınınız, muhakkak yalan insanı fücura götürür, fücur ise ateşe yani cehenneme götürür, kul yalana devam ettikçe ve yalanı aradıkça Allah Katında yalancı yazılır" (Mehmed Zahid Kotku, Hadislerle Nasihatlar, Cilt 1, s279; Buhari ve Müslim'den)

"Eğer siz Allah ve Resulü'nün sizi sevmesini istiyorsanız, size verilen emaneti yerine veriniz Söylediğiniz vakit doğru söyleyiniz, komşularınız ile güzel komşuluk yapınız" (Mehmed Zahid Kotku, Hadislerle Nasihatlar, Cilt 1, s278; Taberani'den)

Sonuç: Yalan Söyleme Hastalığından Kurtulmanın Çözümü Samimi İmandır

İnsanın söylediği sözleri unutacağı ve sürekli çelişkili konuşarak bir yalandan bir diğerine geçeceği kadar aklını, hafızasını kapatacak bir vicdan karmaşası yaşaması, Allah'tan gereği gibi korkup sakınmamasından kaynaklanmaktadır Şeytan kişiyi, sözde kendine zarar gelmesin diye yalana teşvik eder Halbuki insan böylelikle, dünyada da ahirette de kendisini küçük düşürecek, hüsrana uğratacak bir samimiyetsizliğin içine girmiş olur Sözde insanların güvenini, hoşnutluğunu, yakınlığını kazanacağını umarken hem güvenilmez bir insan haline gelir, hem de en önemlisi Yüce Allah'ın rızasından uzaklaşmış olur

Bunun çözümü, her ne olursa olsun, dünyadaki en büyük maddi ve manevi zarara dahi uğrayacak olsa, insanın dürüstlükten, samimiyetten taviz vermemesidir Yüce Allah'ın rızasına uygun olan ahlak budur Bir insan Allah'tan korktuğu için bu dürüstlükte kararlılık gösterirse, inşaAllah Allah dünyada da ahirette de bu kişinin dürüstlüğünün sonunu mutlaka hayırla neticelendirecektir Dürüst olan insan hiçbir zaman mağdur olmaz Çünkü Yüce Allah dürüst ve adil olan kullarını sevendir Sonsuz rahmet sahibi olan Allah dürüstlerin ve samimi müminlerin karşılaşacağı güzel sonucu Kuran'da şöyle bildirmiştir:

“Allah dedi ki: "Bu, doğrulara, doğru söylemelerinin yarar sağladığı gündür Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vardır Allah onlardan razı oldu, onlar da O'ndan razı olmuşlardır İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur"” (Maide Suresi, 119)

Yalan söylemenin doğru bir davranış olmadığı konusunda herkes hemfikirdir Ancak bu genellikle sadece sözde kalmakta çünkü insanların büyük bir çoğunluğu bu çirkin davranışı çekinmeden yapabilmektedir Bunun önemli bir sebebi, yalanı makul hale getirmek için “beyaz yalan”, “küçük yalan” gibi kılıflarla masum ve meşru bir davranış olarak gösterilmesidir Oysa yalanın iyisi-kötüsü, büyüğü-küçüğü olmaz İnsan Allah Katında yaptıklarından sorumlu olacağını unutmamalı ve her ne durumda olursa olsun mutlaka doğruyu söylemelidir Kuran ahlakına uygun olan doğru dav...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır
« Posted on: 27 Nisan 2024, 08:19:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır rüya tabiri,Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır mekke canlı, Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır kabe canlı yayın, Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır Üç boyutlu kuran oku Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır kuran ı kerim, Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır peygamber kıssaları,Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır ilitam ders soruları, Allah Yalanın Her Türünü Haram Kılmıştır önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes