๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 29 Ekim 2010, 15:35:44



Konu Başlığı: Allah rızası için yapılan ziyaretlerin önemi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 29 Ekim 2010, 15:35:44
ALLAH RIZÂSI İÇİN YAPILAN ZİYÂRETLERİN ÖNEMİ




“Bayram günlerinde, karşılaştığı mü’minlere güler yüzle selâm vermek, fakîrlere çok sadaka vermek, İslâmiyete doğru olarak hizmet edenlere yardım etmek, dargınları barıştırmak, akrabâyı, dîn kardeşlerini ziyâret etmek, onlara hediye götürmek sünnettir. Görüldüğü gibi, bunlar cemiyet hayâtı için son derece lüzûmlu husûslardır”


Dîn kardeşine, Allah rızâsı için hediye vermek, ona yemek yedirmek, mâddî veya ma’nevî hizmetlerde bulunmak, onun mâddî-ma’nevî sıkıntılarını gidermek çok kıymetli işlerdir. Bir hadîs-i şerîfte: “Hediyeleşiniz ki sevişesiniz” buyurulmuştur. Tatlı dil ve güler yüzle selâmlaşmak ta sevişmeyi te’mîn eden husûslardandır.
Yukarıdaki makâlemizde geçen maddelerden biri de: “Dîn kardeşlerini ve akrabâyı ziyâret etmek” idi. İşte biz bugünkü makâlemizde, cemiyet hayâtındaki önemine binâen, bu konu üzerinde bir nebze durmak istiyoruz.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Dîn kardeşini, sırf Allah rızâsı için ziyâret eden Cennet’tedir.” [Taberânî]
“Dîn kardeşini ziyâret edene, Cennet’te bir derece verilir.” [Huccetü’l-İslâm İlmihâli]
“Allah için sevdiği arkadaşının ziyâretine gidene, ardından bir melek, “Ne güzel iş yapıyorsun, Cenneti hak ettin” der.” [Tirmizî]
“Allahü teâlâ [bir hadîs-i kudsîde] buyurur ki: Benim için birbirini ziyâret eden, benim için birbirini seven, benim için veren, benim için birbirine yardım eden, sevgime mazhar olur.” [Hâkim]
“Hiç bir kul yoktur ki, dîn kardeşini Allah için ziyâret etsin de, bir melek ona, “Ne iyi ettin, Cennet sana helâl olsun” demesin. Allahü teâlâ da buyurur ki: “Kulum beni ziyârete geldi. Bana da onu ağırlamak düşer.” [Ebû Ya’lâ]
“Ziyâretçinize ikrâm edin!” [Harâitî]
“Cennet’te öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, birbirini Allah için ziyâret eden, Allah için sevip yardım edenler kimselere hâzırlanmıştır.” [Taberânî]
“Arşın etrâfında nûrdan kürsülerde, nûr gibi parlayan insanlara, Peygamberler ve Şehîdler gıpta ederler. Bunlar, Allah için birbirini seven, Allah için buluşan, Allah için birbirini ziyâret edenlerdir.” [Nesâî]
“Dîn kardeşini ziyâret eden, dönene kadar, rahmet içindedir.” [Taberânî]
“Bir mü’mini ziyâret için evinden çıkana, 70 bin melek, “Ey Rabbimiz; Senin rızân için ziyârete giden şu kuluna rahmet et” diye duâ eder.” [Ebû Nuaym]
“Bir müslümân, müslümân bir kardeşini ziyâret edince, 70 bin melek “Ey Rabbimiz, Senin rızân için ziyâret eden bu kulundan râzî ol” diye duâ ederler.” [Taberânî]
“Bir din kardeşini ziyâret edene bir melek: “Ne mutlu sana, Cennete girmiş oldun” der. Hak teâlâ da buyurur ki: “Benim için ziyâret eden kuluma, Cennet’te hoşlanacağı mükâfâtlar vereceğim.” [Bezzâr]
“Mü’min kardeşini ziyâret edip musâfaha edenler, ellerini ayırmadan, her ikisinden de Hak teâlâ râzî olur. Ağaçtan yaprak dökülür gibi, günâhları dökülür.” [Huccetü’l-İslâm İlmihâli]
“Âlimi ziyâret eden, beni ziyâret etmiş gibi sevâb alır.” [Taberânî]
“Rızkının bol, ömrünün uzun olmasını isteyen, sıla-i rahm [sıla-i rahim, sıle-i rahim, sıle-i rahm] etsin!” [Buhârî]
“Sıla-i rahm, malı çoğaltır, âilede sevgiyi artırır ve ömrü uzatır.” [Taberânî]
“Sıla-i rahm, kendisinden kesilen akrabâsını arayıp ziyâret ve iyilik etmektir.” [Tirmizî]
Sâlih akrabâyı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyâret etmeli, kırk günü geçirmemelidir! Uzak ülkede ise mektûpla, telefonla, mesajla, maille gönlünü almalı, dargın ise barışmalıdır.
Allah rızâsı için müslümânı ziyâret etmek çok sevâbtır. Âlimi, fakîri ve sâlih akrabâyı ziyâret daha çok sevâbtır. Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Zengini ziyâret eden sâim [oruçlu] ve kâim [gece ibâdet eden] sevâbı, fakîri ziyâret eden ise, fî sebîlillah [Allah yolunda, Allah rızâsı için] cihâd sevâbı alır, her adımı Allah yolunda atılan adıma denk olur.” [Deylemî]
Kitaplarda, “fâsık olan, günâh işlememize sebep olacak olan akrabâyı ziyâret lâzım değildir” diye yazılıdır. Fakat sâlih olan akrabâyı ziyâret gerekir.
Ziyâret, yalnız Allah rızâsı için olmalıdır.
Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Bir kimse, köydeki bir arkadaşını ziyârete gider. Hak teâlâ, buna bir melek gönderir. Melek o adama der ki:
- Böyle nereye gidiyorsun?
- Şu köyde bir arkadaşım var. Onu ziyârete gidiyorum.
- Bunun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da onun için mi gidiyorsun?
- Hayır, sırf Allah rızâsı için ziyâretine gidiyorum.
-Müjdeler olsun sana! Beni, Allahü teâlâ gönderdi. Hiç bir karşılık beklemeden arkadaşını ziyârete gittiğin için, Allahü teâlânın sevgisine mazhar oldun.” [Hâkim]
Hikmet ehli zâtlar diyorlar ki: “Ziyâreti terk etme, seni unuturlar. Pek sık da gitme senden bıkarlar.”
Hadîs-i şerîfte de: “Ziyâreti aralıklı yap ki, muhabbeti artırasın” [Bezzâr] buyurulmuştur.
Bir kimse, lâyık olsa da, ziyârete gittiği yerde, teklîf edilmeden,  imâmlığa geçmemelidir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Bir kavmi ziyârete giden, onlara imâmlık yapmasın.” [Tirmizî] Ev sâhibi imâm olur. Yahut onun ta’yîn ettiği zât imâm olur.



RAMAZAN AYVALI