> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Allah ın halifelerimiyiz
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allah ın halifelerimiyiz  (Okunma Sayısı 590 defa)
09 Temmuz 2010, 12:27:17
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 09 Temmuz 2010, 12:27:17 »



Allah'ın Halifelerimiyiz?


Giriş
Tarih boyunca insanlar, zihni donanım ve düşünsel potansiyelleri ile Allah'ı tümden inkar etmeye güç yetirememişlerdir[1] Ancak onu inkar yerine vahyi ilkelerde anlam kaydırmaları yaparak hevai istem ve dileklerine meşru zeminler sağlamışlardır Kur'an'da geçen halife kavramı da bu kültürel tahriften nasibini almıştır Halife kelimesi tarihte, en çok siyasi bağlamda kullanılmıştır Fakat, bu makalenin asıl konusu ise, halife'nin siyasi erkle ilgili olarak kullanılıp kullanılmayacağı değil; genel olarak insanın Allah'ı temsil etme yetki ve yeteneğine sahip olup olmadığıdır Yani farklı ontolojik [varlıksal] bağlamlarda yer alan insan ile Allah arasında bir vekalet ilişkisinden söz etmek mümkün müdür? İnsan gibi eksik bir varlığın Allah'ın yerine geçmesi ve O'nun temsilcisi olarak varlığa hükmetmesi tevhide uygun mudur?
Bu sorulara cevap vermeden önce "halife" kavramının lügatte, Kur'an'da ve tefsirlerdeki kullanılış biçimleri üzerinde durmak istiyoruz

I "Halife"nin Sözlük Anlamı

Halife kavramının kök harfleri "ha-le-fe"dir Masdan, hilafettir Half, Kuddam'ın tersidir Hilafet, başkasının yerine geçmek demektir; yerine geçilenin hazır bulunmamasında, ölümünde veya acizliğinde ya da yerine geçene şeref vermek için olur[2]
Halife'nin çoğulu, "Halaif" veya "hulefa"dır; birinin ardından makamına geçmek demektir Hilafet, riyaset, reislik, başkanlık anlamlarına gelir Taberi'ye göre, Halife bir yere yerleşen, oturan, yaşadığı yeri imar eden anlamındadır[3]
Halife, birbirinin ardından gelip ona halef olan, onun adına hükmeden kimse demektir Bir kimse bir başkasından sonra gelip onun yerine geçerse "falan adam filan adama halef oldu" denir[4]
Halife sözcüğü hem ism-i fail, hem de ism-i meful olarak kullanılan bir kalıptır, ism-i fail olarak kullanıldığında, "yerine geçtiği kimsenin yürüttüğü işi yürüten" anlamındadır İsm-i mefül olarak kullanıldığında ise "yerine başkası geçen" demektir

II Kur'an'da "Halife" Kavramının Kullanıldığı Yerler

Bu kelimenin kök harfleri olan "Ha-le-fe" birçok varyantı ve birçok anlamıyla Kur'an'da kullanılmıştır Bunlar:
a Hakim, hükümdar, yönetmek, efendi, egemenlik kurmak[5]
b Dönmek, caymak[6]
c ihtilaf, çelişki, muhalefet etmek, aykırı davranmak[7]
d Kaçmak, arkayı dönmek, geri kalmak[8]
e Ayrılığa ve anlaşmazlığa düşmek[9]
f (Gece ile gündüzün) yer değiştirmesi[10]
g Muhtelif, çeşitli[11]
h Ard, arka, ardından gelmek, yerine geçmek vekalet/niyabet, nesil[12]
i Çapraz[13]
Araştırmamıza konu olan Bakara suresi 30 ayette geçen HALİFE kavramı etrafındaki Kur'ani anlam örgüsünü kurmadan önce, konu ile ilgili, müfessirlerin ve İslam düşünürlerinin görüşlerini aktarmak istiyoruz: "Bir zamanlar Rabbin meleklere: 'Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım' demişti (Melekler): 'Orada fesat çıkaracak, kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek teşbih ve takdis ediyoruz' dediler (Rabbin): 'Ben sizin bilmediklerinizi bilirim'dedi" (2/30)

III Konu İle İlgili Görüşler

Bakara-30, ayetteki insan için "halife" nitelemesi, bir çok klasik ve çağdaş tefsirde Allah'ın halifesi/vekili/naibi olarak yorumlanıyor Fakat tek bir mana ve tek bir görüş üzerinde ittifak da söz konusu değil Konu ile ilgili görüşleri beş ana başlığa ayırmak mümkündür[14]
i) "Yeryüzünün ilk sakinleri cinlerdi Ancak yeryüzünde bozgunculuk çıkardılar, kan döktüler Bunun üzerine Allah meleklerden oluşan bir orduyu üzerlerine gönderdi Bu ordu o cinleri yenerek onları adalara, dağlara sürdü ve Allah Adem ve soyunu o cinlerin yerine yeryüzünde halef olarak yarattı" Bu görüş ibn Abbas'la ibn Ömer'den nakledilmiştir Bu görüşte olanlar Yüce Allah'ın meleklere: "Yeryüzünde bir halife yaratacağım" sözünden sonra, meleklerin: "Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın?" şeklindeki cevaplarından esinleniyorlar Çünkü melekler gaybı bilmezler, bu bilgileri olsa olsa daha önce cinlerin bu durumlarına şahit olmalarından kaynaklanıyor olmalıdır Nitekim Allah Teala Kur'an'da cinlerin insanlardan Önce yaratıldığını belirtmektedir Bu mantık, cinlerle insanların kıyaslanabileceği tezine dayanıyor Acaba böyle bir kıyas mümkün müdür? Eğer bir balina, ineğin temsilcisi olabilirse bu mümkündür Fakat bu görüş insanların cinlerin yerine geçtiği değil de, cinlerin ardılı olduğu noktasında değerlendirilebilir
ii) "Daha önce yeryüzünde melekler bulunuyordu Yüce Allah bu melekleri yeryüzünden göğe çıkardı Onların yerine yeryüzünde insanı yarattı" Yani Adem ve zürriyeti daha önce yeryüzünde bulunan "meleklerin halifesi"dir Bu görüş Zeyd b Eslem'den rivayet edilmektedir Herhalde meleklerin Hz Adem'in yeryüzünde halife olarak yaratılışına hoşnutsuzluklarını ima ettiren sözlerinden hareketle bu görüş ileri sürülmüştür
iii) "insan yeryüzünde Allah'a halife olarak yaratılmıştır O Allah adına Allah'ın emir ve hükümlerini uygulayacaktır" Hz Adem'in dolayısıyla insanoğlunun Allah'ın yeryüzündeki halifesi olduğu görüşü (gerek Sünni ve gerek Şii müfessirler arasında) en yaygın görüştür İbn Mesud ve İbn Abbas bu görüştedir (İnsanın cinlerin halifesi olduğu görüşü de İbn Abbas'dan nakledilmişti)
İnsanın, "Allah'ın halifesi" olduğu görüşü, İslam kültürü içerisinde çok meşhurdur Mevdudi, S Kutup, Elmalılı Hamdi Yazır, Süleyman Ateş vb bu görüştedir Bu konum onurlu bir STATÜ olarak nitelendirilmektedir [15]
Şii müfessirlerinden Tabatabai de meleklerin: "Yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın? şeklindeki sözlerinin Adem'in Allah'ın halifesi olduğuna işaret ettiğini söyler Allah ile melekler arasında geçen bu konuşmalardan hareketle Hz Adem'in daha önce yeryüzünde yaşamış bir canlı türün halifesi olduğuna değil, Allah'ın halifesi olduğuna delalet ettiğini iddia eder Ona göre Allah'ın Adem'e isimleri öğretmesi de onun Allah'ın halifesi olduğuna delildir
iv) "Ayetteki 'halife' sözcüğüyle, nesil nesil birbirini takip edecek ve nesillerden her birinin halef olacağı bir canlı türü kastedilmiştir" Bu görüşü İbn-i Kesir savunmaktadır Taberi ve Maturidi de bu görüşe meyleder
v) "Halife'nin hakim ve yöneten" anlamında olduğu görüşü: Bu görüşü İbn Teymiyye ve Muhammed Abduh savunur Taberi de bu anlama yatkın yorum yapar[16]
M Abduh'a göre arz üzerindeki bütün güçler, bütün tabiat yasaları insana boyun eğmiş ve insan bunları kendi yararına kullanma kabiliyetinde yaratılmıştır Yeryüzündeki güçler insana boyun eğdirilmiştir İnsan şu dünya üzerindeki canlıların hiç birinin yapamayacağı işleri yapmaktadır[17]
İbn Teymiyye'ye göre, tanım gereği, ölen, orada hazır bulunmayan ya da işinde aciz olan biri için halife söz konusudur Allah hakkında ise bu tür durumlar mümkün değildirAllah'ın ne bir benzeri, ne de dengi de mümkün değildir Alemlerden müstağni olan Allah'ın halifeye/vekile ihtiyacı yoktur İbn Teymiyye vahdet-i vücutçuların insanı uluhiyet makamına yükseltmek istediklerini, bu yüzden İbn Arabi'nin "insanın Allah'ın halifesi" olduğunu iddia ettiğini söyler Vahdet-i Vücutçular insanın takım mertebelerle Allah'la bütünleşebileceğini iddia ederken, "Allah'ın halifesi" gibi görünüşte Kur'ani bir dayanak ileri sürerler[18]

Son iki görüşün Kur'an'a daha yatkın olduğunu söyleyebiliriz, ilgili ayetler arasında bütünsel bir anlam kurgusunu oluşturmadan önce, halife kavramının ve genel olarak da Allah'ı temsiliyet düşüncesinin tarihi süreç içerisinde nasıl bir seyir takip ettiğini irdelemek, anlamlar arasında karşılaştırma imkanımızı artıracaktır
Bilindiği gibi Rasulullah döneminde var olan itikat-siyaset bütünlüğü (tevhid), Sıffin Savaşı'ndan sonra (Kur'an'ın mızrakların ucuna takılması örneğinde) yerini dinin siyasete alet edilmesine bırakmıştır Bundan sonra yönetimde otoriter bir karaktere bürünmüş, İslam kardeşliği Arap kabileciliğine (Arap-Mevali ayrımı) dönüşmüştür Bu anlayış Hasan el-Basri gibi seçkin bir müslümana barbar (kuzeyli, "min ashabi'ş-Şem') adını verdi[19] Biat, şura emanetleri/yönetimi ehline vermek, insanlar arasında adaletle hükmetmek, ihtilaf halinde Kur'an'a başvurmak gibi ilkeler yürürlükten kaldırılmış ve cahiliyye yeniden hortlatılmıştır Müslümanlar nazarında meşruiyetlerini delillendirmek için hadisler de uyduran [20] özgüvenlerini İslam'dan almayan bu zalimler güruhu, Allah'ın hükümlerini, Rasulullah'ın örnekliğini terketmiş, kendilerine başka örnekler bulmuşlardır Bu örnekler arasında Bizans’da vardır Şam valiliği yaptığı yıllarda Bizans sistemini yakından takip eden Muaviye, hile ve zorbalıkla elde ettiği iktidara oğlu Yezid'i veliaht ilan etti Veliahdlık sistemi ise ne Arap geleneğinde, ne de Asr-ı Saadet uygulamasında görülmemişti Öncü sahabinin Muaviye'yi sen başımıza bir kayser mi dikmek istiyorsun? seklindeki tepkisinden anladığımıza göre emperyalist yayılmayı (ganimetçi) hedefleyen bu sistemde Emevi sultanları tıpkı Bizans kralları gibi kendini Allah'ın yeryüzündeki temsilcisi (halifetullah) olarak görmeye başladılar Mesela zalimliğiyle meşhur vali el-Haccac şöyle diyordu "insanların, Allah'tan çok bana itaat etmesi gerekir; zira Allah diyor ki, 'gücün yettiğince Allah'tan kork', fakat yine diyor ki 'hiç bir ayırım gözetmeden dinle ve itaat et' Bu nedenle bir kimseye şu kapıdan çıkmasını söylerim de, o da çıkmazsa onu öldürmek benim meşru hakkım olur[21] Oysa Allah'ın temsil edilebilir bir varlık olarak algılanması, Hz İsa'yı Allah'ın enkarne olmuş (et giymiş - Allah'ın oğlu) biçimi olarak gören Hıristiyanlara ait bir düşünce biçimi idi Emeviler, Sıffin'den öğrendikleri dini siyasetleri için kullanma alışkanlıklarını bu konuda da sürdürmüşler, Kur'ani bir kavram olan "Halife'nin anlamını bulandırmışlardır

Kötülük ve adaletsizliklerini örtbas etmek için kendilerine tanrısal bir statü vermeleri, müstekbirlerin geleneksel tavrı olsa gerek Bunlar...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allah ın halifelerimiyiz
« Posted on: 25 Nisan 2024, 21:07:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allah ın halifelerimiyiz rüya tabiri,Allah ın halifelerimiyiz mekke canlı, Allah ın halifelerimiyiz kabe canlı yayın, Allah ın halifelerimiyiz Üç boyutlu kuran oku Allah ın halifelerimiyiz kuran ı kerim, Allah ın halifelerimiyiz peygamber kıssaları,Allah ın halifelerimiyiz ilitam ders soruları, Allah ın halifelerimiyizönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes