๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 02 Aralık 2010, 15:58:17



Konu Başlığı: Allah için kardeşlik
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 02 Aralık 2010, 15:58:17
Allah İçin Kardeşlik


Dünyalık hiçbir menfaat beklemeden bir insanla dost olmak, kardeş olmak… Sevdiğini sırf Allah rızası için sevmek… Bizi birbirimize bağlayan muhabbetullah.
İnanılmaz bir duygudur bu. Bu duyguyla baktığımızda insanların ne malının- mülkünün ne de makamının-ünvanının hiçbir ehemmiyeti kalmaz. Sınıfına, rengine, fakirliğine, zenginliğine bakmadan Allah’ı seven herkesle muhabbet köprüsünü kurmak işten bile değildir.
Her insanın bir fıtratı vardır ve fıtratına en yakın insanlarla dost olmayı arzu eder. Fıtratında bozukluk olan insanlar elbette ki bozuk insanlarla dostluk etmekten hoşlanırlar.
Kargayla konuş, leşe götürsün,
Bülbül ile konuş güle götürsün.
Kiminle dostluk edersen mutlaka ona uyarsın. Onda iyi veya kötü ne varsa sana da sirayet eder. Sırf bu yüzden dostumuzu seçerken çok seçici olmak zorundayız. “Onun bana vereceği bir şey yok ama benim ona faydam olur” gibi bir yanılgıya düşmemek lazım. Unutmamak lazım ki her insanın yaydığı bir enerji vardır. Negatif enerjiye sahip insanların yoğun olduğu ortamlara girdiğimizde sizdeki pozitif enerjiyi derhal çekerler. Siz hiç fark etmeden sizdeki güzel enerji kirleniverir.
Arkadaşım dediğimiz insanları şöyle bir düşünelim. Kaç tanesi ile hiçbir dünyalık ilişkimiz olmadan kardeş olabilmişiz? En ufak bir sözle veya menfaat uyuşmazlığıyla yıkılan dostluklar gerçek dostluk mudur? Bence gerçek dost, daha ilk tanıştığımızda, onu yıllardır tanıyormuşçasına sevdiğimiz dostlarımızdır. Kalbimizin, ruhumuzun, yanlarında kendini rahat hissettiği insanlardır. Sizinle ağlayan, sizinle gülen mutluluğu, kederi paylaştığımız insanlardır. İşte bunlar mahşerde arşın gölgesi altında birlikte olacak gerçek dostlardır, kardeşlerdir.
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve sallem) kardeşliği ve getirisini bir hadisi şerifinde şöyle anlatıyor: (Ebû Hureyre radıyallahu anhudan)
 “Bir adam, başka bir beldede bulunan bir arkadaşını ziyaret etmek maksadıyla yola çıkmıştı. Allah’u Teâlâ, insan suretinde olan bir meleği vazifelendirip, bekletti.
Adam o melekle karşılaşınca melek kendisine:
— Nereye gidiyorsun? diye sordu 
Adam:
— Şu beldede bir din kardeşim var, onu ziyaret için gidiyorum, diye cevap verdi  Melek:
— Onunla alâkalı yapacağın bir vazife mi var? diye sordu 
Adam:
— Hayır, öyle bir şey yok, Allah için kendisini sevmemden başka bir işim yok, dedi 
Bunun üzerine o melek:
— Ben, senin o din kardeşini Allah için sevdiğin gibi, Allah'ın da seni sevdiğini sana bildirmek üzere vazifelendirilen, Allah'ın elçisiyim, dedi 
(Müslim)
 
Allah bizi kendi sevgisine ulaştıracak insanlarla dost kılsın. Öyle dostlarımız olsun ki onlara gönül rahatlığıyla “seni seviyorum!” diyebilelim. Zira Sevgi Sultanı (Sallallahu Aleyhi ve Sallem) Efendimiz, sevdiğimize onu sevdiğimizi söylememizi tavsiye ediyor.
Kalbiniz her daim muhabbetle dolsun.

Baha VEFA