๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Temmuz 2010, 17:48:32



Konu Başlığı: Allah ı Yâd Eden Şâd Olur
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Temmuz 2010, 17:48:32
Allah'ı Yâd Eden Şâd Olur


“Rabbini anan kimse ile anmayanın farkı, ölü ile diri gibidir” (Hadis-i Şerif)Zikir, olgunlaştırıcı bir aksiyondur
Kalbi şahlandırır
Ruhu kanatlandırır
Uzakları yakınlaştırır, yabancıları tanıştırır
Gönül dergâhının müdavimi olan bir derviş gibi kökleşmiş hüznü giderir
Izdırapları bahtiyarlığa dönüştürür
Keder sahrasına dönüşmüş sancılı kalpleri, bir âşığın mâşukunun yüz haritasını okşayan ılık nefesi gibi, esen seher melteminin eşliğinde yağan sağaltıcı rahmet sağanağı gibi ferahlatır Çözülmüş duyguları, ayet ayet yağan bir Bedir yağmuru gibi toparlar
“Hani emniyette kılmak için size uyku vermişti Sizi onunla tertemiz yapmak, şeytanın pisliğini (vesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi (Allah’a) bağlamak ve onunla ayaklarınızı sabit kılmak için üzerinize gökten su indirmişti” (Efal: 11)
Zikir, korku ve kuşku hislerini giderir
Utkuya tutkun eder
Azgınları bozguna uğratır
Ezik ve yenik bir durumdan kurtuluşun reçetesini sunar
Her zaman ve mekânda yol gösterip yön verir
Peş peşe gelen yenilgileri, zaferlerle taçlandırır
Zararı yarara dönüştürür
Doğru zamanda sahih eylem ve söylemlerde bulunmayı aşka dönüştürür Kavuşma, buluşma ve konuşmanın önündeki kapıları aralar Anın vâcibiyle donatır; hikmet sevgisi, hakikât bilgisiyle yol aldırır kalpleri, öfke girdabından kurtarır (Enbiya 87)
Zikir ruhta kopan fırtınaları dindirir Kederin amansız pençelerinde yaralı bir kuş misali çırpınan yüreğe sükûnetini indirir; teskin eder, yatıştırırVizyonuyla, kavurucu sahralara hayat veren aşkın bir çağlayan gibi akan Zâkiri mesut ve bahtiyar eder Felâket denizinin peş peşe kabaran kızgın dalgalarında kaptanı Nuh (as) olan nadide bir gemi misâli sahil-i selâmete ulaştırır ve ebedi saadete erdirir; itminan duygusu oluşturur
Zikir, umudun çehresini saran keder ateşini söndürür Rüzgârın bûselerine muhatap olan titrek bir mum alevini andıran dudakları, kedersizlik tebessümü ile taçlandırır Yaslı ve sisli zeytunî gözlerde sevinç kıvılcımları çaktırır Yüz tuvalinde bir ceylan gibi raks eden korku ve kuşku hislerini güneş görmüş kar tanecikleri gibi eritir Gönül atlasına, ilmek ilmek mutmainlik erinci nakşeder Çiçeğe müştâk bir arının zarafet ve letafetine benzeyen bir eda ile gönül peteğini marifet balıyla doldurur İradeyi nisyan ve isyandan kurtarır Onu, cemal ve kemal sıfatlarıyla onurlandırarak tevhidî nûra gark eder
Zikir, “Değdiği her yüreği ipeksi bir doku ile yeniden inşa eder” Gönül coğrafyasında göz kamaştırıcı diriliş kaleleri oluşturur Diriliş ikliminde, misyon ve aksiyon sahibi ender önderler yetiştirir Meşakkâtler okyanusunda kıvrım kıvrım kıvranan gönül gemisini tevekkül limanına vardırırMed-cezir sarkacında salınıp duran aklı, tatminsizlik girdabından kurtarır Ona kâmil ve şâmil bir derinlik vererek isteklerini şekillendirir
Ufku açar Esmer gecelerin semalarına sönmeyen nurlar saçarak bilginleştirir insanı Sosyal şirki izole ederek toplumsal tevhidi oluştururKesretten vahdete ulaştırır Rahmet ve merhamet ikliminde bütün ruhlara müzikal bir âhenk verir
Zikir, tecdid-i îmandır Hicran iniltisiyle vuslata doğru akan coşkun ve taşkın bir nehrin içinde boy atmış olan nâzenin kamışlar misâli kalbi titreterek pasları siler Düşünceyi takva imbiğinden geçirerek imanı artırır (Enfal: 2)
Gönüllerin derinliklerine gizlenmiş mânevi yıldırımları uyandırır Zâkiri şuura vardırır Gayrete getirir, hamiyetiyle kıblegâh eder Haysiyetli duruşu ve doğruluşu abideleştirerek serfiraz kılar Talihi açar, tarihin bahtında tahta çıkarır İğde kokulu kalpler ona meyl eder Sevgi pınarları oluk oluk ona doğru akar…
“İman edip amel-i salih işleyenlere Rahman, şüphesiz bir sevgi yaratacaktır (Herkes onları sevecek)” (Meryem: 96)
“İman edenlerin, Allah’ı zikretmesi ve Haktan ineni (okuması) için gönüllerin aşkla ürperme zamanı daha gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri kaskatı oldu Onlardan birçoğu fâsıktır” (Hadid: 16)
“Size Allah’ı çok zikretmenizi emrediyorum Peşine düşman düşen kimse, nasıl bir kaleye sığınarak ondan kurtulursa, kul da şeytandan ancak Allah’ın zikri ile kurtulur” (Hadis-i Şerif)


Nesip Hiçyılmaz