> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Akif in Asımı ile Fikretin Haluku
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Akif in Asımı ile Fikretin Haluku  (Okunma Sayısı 2236 defa)
19 Kasım 2010, 12:26:33
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Kasım 2010, 12:26:33 »



Akif’in “Asım”ı İle Fikret’in “Haluk”u

 
Tarih boyunca varlığını devam ettirmek ve geleceğini garanti altına almak isteyen milletler gençliğin eğitimine büyük önem vermiştir. Bu konuda fikir adamları farklı farklı düşünceler ortaya koymuş, devletler ise maddi ve manevi birikimlerini bu konu için seferber etmişlerdir.

İslamiyet öncesi dönemde cesareti ve savaşçılığıyla “alp” tipini benimseyen milletimiz İslamiyet’in kabulünden sonra model olarak “veli” tipini seçmiştir. Alp tipinin yansımalarını Oğuz Kağan Destanında görürken “veli” tipini ise “Yunus Emre”nin şahsında müşahede ederiz. “Veli” tipini ayrıca Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun romanlarında da ayrıntılı olarak modelleştirdiğini görürüz.

Yakın dönemde ise bazı mütefekkir ve şairler içinde bulundukları dönemin sıkıntılarını aşmak için ideal kahraman tipleri çizmişlerdir. Bu tipler, şairden şaire değişiklik arz etmekte hatta bazıları arasında derin uçurumlar bulunmaktadır. Buna Mehmet Akif’in “Asım”ını, Necip Fazıl’ın “Büyük Doğu Gençliği”ni ve Tevfik Fikret’in “Haluk”unu örnek verebiliriz.

Bizler, hem asırdaş olmalarından hem de aralarındaki fikir kavgalarından dolayı bu yazımızda Mehmet Akif’in “Asım”ı ile Tevfik Fikret’in “Haluk”unu karşılaştıracağız. Bunun için önce şairlerin hayatı hakkında kısa bir değerlendirme yapacak ve model olarak belirledikleri “Asım” ve “Haluk” hakkında bilgiler verip fikir teatisinde bulunacağız.

Mehmet Akif, 20 Aralık 1873’te İstanbul Fatih’te doğdu. Babası Tahir Efendi, Fatih Medresesinde müderristi. Baytar Mektebini birincilikle bitirdi. İyi bir pehlivan olan Akif aynı zamanda hafızdı. Birinci Dünya Savaşı’nda Teşkilat-ı Mahsusa’da görev aldı. Milli Mücadeleye destek verdi. Birinci Meclis’te Burdur Mebusu olarak görev yaptı. 27 Aralık 1936’da İstanbul’da vefat etti. Kabri Edirnekapı Mezarlığı’ndadır.

Şair Şukûfe Nihal, Akif için şöyle diyordu:

 “Âkif dönmedi. Paraya-mevkiye yaltaklanmadı. Vicdanına hıyanet etmedi. Gururunu çiğnemedi ve insan kaldı.”

İşte böyle bir Âkif’in memleketin kurtuluşuna çare bulacak modeli, yani “Asım”ı tanımaya çalışalım. Bu konuda Eğitimci-Yazar Ali Erkan KAVAKLI, “Âkif Ruhlu Asımlar Yetiştirelim” başlıklı yazısında “Asım”ın tespit ettiği özelliklerinin ayrıntılarına bakalım:

 

“1.İmanlı ve inançlı olmalı

 

“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı,

Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâmı.”


Şair, Asım’ın Kur’an ahlaklı olmasını ister. Zira o da biliyor ki böyle fırtınalı bir zamanda bu kadar büyük dağdağalar içinde istikametini muhafaza etmesi için kendine Kur’an-ı Kerim’i rehber ittihaz etmelidir. Zira Akif, hafız olmasının yanında kendini “İslam Şairi” olarak görmesi de inançlı olmasının bir ifadesidir.

İmanı bir cevher olarak gören Akif, bakınız imansızlığı nasıl görüyor:

 “İmandır o cevher ki, İlâhi, ne büyüktür…

İmansız olan paslı yürek sinede yüktür!”


 

2.Vatansever ve idealist olmalı

 

“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?

Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!

Cânı, cânânı, bütün vârımı alsın da Hüdâ,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.”(A.g.e.)

 “Sahipsiz olan bir memleketin batması haktır,

Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”(A.g.e.)


Akif, vatansız yaşayamaz. Vatan yoksa zaten yaşamanın anlamı da yoktur. Bunun için vatan işgal edilince önce İstanbul’da sonra ise Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde hem kalemiyle hem bedeniyle hem de yüreğiyle vatanın kurtulması için mücadele etmiştir. Vaaz kürsüsünde milletiyle beraber ağlamış, memleketinin düştüğü durumdan kurtulması için canla, başla çalışmıştır. Asım da bu halet-i ruhiye içinde olmalıdır.

 

3.Ümit dolu olmalı

 

“Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak,

Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak!

Hani dünyada inanmam görsem de gözümle,

İmanı olan kimse gebermez bu ölümle.

Ey dipdiri meyyit! İki el bir baş içindir,

Davransana! Eller de senin, baş da senindir!” .(A.g.e.)


Bu konuda Hutbe-i Şamiye adlı eserinde Bediüzzaman Said Nursi, “yeis”i, “Ecnebîler, Avrupalılar terakkide istikbale uçmalarıyla beraber; bizi maddî cihette kurun-u vustâda durduran ve tevkif eden, altı tane hastalık”tan biri olarak sayar. Bu hastalığa çare olarak ise "El-emel." yani, rahmet-i İlâhiyeye kuvvetli ümit beslemeyi gösterir. Akif ümit doludur. Bakınız bu ümidini yansıtan şu mısralar ne kadar çarpıcı ve inanç doludur:

“Batmazdı bu devlet, batacaktır, demeyeydik.

Batmazdı, hayır batmadı, hem batmayacaktır;

Tek sen uluyan ye’si gebert, azmi uyandır”

“Bir parça kımıldan, diyorum, mahvolacaksın!

Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha:

Bir kupkuru çöl var, ne ışık var, ne de vaha!”


“Ye’se hiç düşmeyecek zerrece imanı olan…”diyerek ümidi imana bağlayan Akif, “Asım’ın Nesli”ne bir de uyarıda bulunur:

“Ye’s öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.

Ümide sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!”


 

4.Müslümanların üstün olduğu şuuruyla yaşamalı.

 

“Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın...

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.”(A.g.e.)


Akif ümit doludur ve ümidini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Asırdaşı olan Bediüzzaman ise bu konuda daha ümitlidir. Zira o, “İstikbal, yalnız ve ancak İslâmiyetin olacak. Ve hâkim, hakaik-i Kur'âniye ve imaniye olacak.” diyerek “Asım’ın Nesli”ne daha aydınlık bir yol gösterir.

“Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!”(A.g.e.)


Bu mısralar İstiklal Marşı’ndan alınmıştır. İstiklal Marşı’nın yazıldığı dönemde ülkenin içinde bulunduğu durum göz önüne alınırsa, Akif’e göre Müslümanların ne kadar üstün bir millet olduğu ve Allah’tan başka kimseye boyun eğmeyeceklerine olan inancı daha iyi anlaşılır.

Şair istiklalin kazanılacağına çok emindir. Zira Allah’a kul olan başkasına esir, köle olmaz. İşte “Asım’ın Nesli” de Allah’tan başka kimseye kul olmamalıdır.

 

5.Büyük millet olma bilincini taşımalıdır.

 

“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.” (A.g.e.)


Akif, Asım’ın mazisinden kuvvet almasını ve ecdatlarına layık olmasını istiyor. Zira tarih bize ibret verme yanında azmimizi ve karalılığımızı arttırıcı bir rol de üstlenir.

   

6.İşini en iyi yapmalı.

 

Bu konuda Akif’in başarılarla dolu hayatı “Asım’ın Nesli”ne en büyük rehberdir.

 

7.Çalışkan olmalı, çalışmayı sevmeli hatta çalışmayı ibadet kabul etmeli.

“Kim kazanmasa bu dünyada bir ekmek parası;

Dostunun yüz karası, düşmanın maskarası” diyerek milleti çalışmaya teşvik eden Akif, başarı için ilimle imanın birlikte ele alınması ve insanların ruhuna yerleşmesi gerektiğini söyler:

“Dur da mâ’buduna yükselmek için ilme basan,

Mâbedin halini gör- işte serapa imân!...”


Evet, Asım, din ilimleriyle vicdanını, fen ilimleriyle ise aklını aydınlatıp milletin hizmetine koşmalıdır.

 

8.Fedakâr olmalı, gerekirse vatanı ve kutsalları için canını seve seve verebilmeli.

 

Aşağıdaki mısralar gönülden fışkıran bir feryadın kulaklarımızda yankılanan bir aksidir. Bu mısralar gösteriyor ki, Akif için, vatanı uğruna dünyalık olarak vazgeçemeyeceği şey yoktur. Bunun “Asım’ın Nesli” için de böyle olması gerekir.

“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?

Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!

Cânı, cânânı, bütün vârımı alsın da Hüdâ,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.”


Vatan için herşeyini feda etmeye hazır olan Mehmet Akif, bu konuda duyarsız olanlara da şiddetli tepki gösterir.

“Vatan! deyip öleceksin semada olsa yerin

Nasıl tahammül eder hür olan esaretine?

Kör olsun ağlamayan, ey vatan, felaketine!”


 

9.Dil bilmeli, dünyayı iyi okumalı

 

Arapçayı babasından, Farsçayı Fâtih Camiinde ders veren Es’ad Dede’den Fransızcayı ise kendi kendine çalışarak öğrenmiştir. “Asım’ın Nesli” de en az bir dil bilmeli, bu Arapça, Farsça, İngilizce, Almanca veya Fransızca olabilir.

 

10.Birleştirici ve bütünleştirici olmalı, bölücü olmamalı

 

“Sen! Ben! desin efrad, aradan vahdeti kaldır at;


Milletler için işte kıyamet o zamandır!” diyerek tefrikanın ne kadar büyük bir felaket olduğuna işaret eden şair, birlikteliğin gücünü ise şöyle ifade eder:

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez;

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” (A.g.e.)


Bu tespitlere katılmamak mümkün değil. Akif, şahsında Asım’ı yaşamış ve şiirlerinde çizdiği bu profilin içini doldurmuştur. Hayali ve afakî şeyler yerine ayakları yere basan ve uygulanabilir bir “Asım” profilidir Akif’inki.   

Tevfik Fikret ise, şahsında yarının gençliğini sembolleştirdiği Haluk’u model olarak sunar. Adeta fikirlerini bu model üzerinde uygular. Kitaplarına ismini verdiği Haluk için şiirler yazar.  Fikret’e göre Haluk, “karanlıkları boğacak ışık, gökten deha-yı nârı çalacak olan kahram...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Akif in Asımı ile Fikretin Haluku
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:18:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Akif in Asımı ile Fikretin Haluku rüya tabiri,Akif in Asımı ile Fikretin Haluku mekke canlı, Akif in Asımı ile Fikretin Haluku kabe canlı yayın, Akif in Asımı ile Fikretin Haluku Üç boyutlu kuran oku Akif in Asımı ile Fikretin Haluku kuran ı kerim, Akif in Asımı ile Fikretin Haluku peygamber kıssaları,Akif in Asımı ile Fikretin Haluku ilitam ders soruları, Akif in Asımı ile Fikretin Haluku önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes