> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleri  (Okunma Sayısı 626 defa)
07 Temmuz 2010, 13:29:40
Halis_52

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 642


« : 07 Temmuz 2010, 13:29:40 »



   İslâm, milletin varlığını teşkil eden âile hayatının mesut ve huzurlu olması için, gerçek ve keskin hükümler beyan etmiştir.
          Bir milletin huzûru, terakkî ve teâlisi, o milletin bireylerini teşkil eden âile ocaklarının huzur ve saâdetine bağlıdır. Binaenaleyh, âilenin çatısını teşkil eden ev reisi erkek ile medeniyet ve terakkinin tamamlayıcı unsuru ve erkeğin felâketini önlemeye sebep olan ev hanımı olan kadındır.
          Aile bireyleri olan karı ile kocanın geçimsizlik yapmamaları ve birbirlerine sevgili ve saygılı olarak yaşamaları için şu hususlara riayet etmeleri şarttır :
          1 - Kadın, erkeği âile ve ev reisi olarak tanınması ve bilinmesi lâzımdır. Bu bir dinî, ahlâkî ve ilâhî hükümdür. Binaenaleyh helâl ve doğru olan her emrine itâat etmesi lâzımdır.
          2 - Kadın ve erkeğin huy ve tabîatlarında birbirlerini anlaması ve anlaşması lâzımdır.
          3 - Fikir ve ahlâk bakımından birbirlerine saygı ve hürmet etmelidirler. Yani ev işlerinde ve emsali şeylerde istişâre ve fikir teatisinde birbirinin fikrine iltifat ederek değer vermelidirler.
          4 - Kadın ve erkek, her iki tarafta bir birbirinin haklarına riayet etmesi lâzımdır. Karı, koca haklarının uzun îzahı hemen ileride ayrı ayrı beyan edilecektir.
          5 - Erkek île kadın, müşterek veya her birinin kendisine has vazifelerine riâyet etmeli ve birbirinin vazîfesini hiçimsememeleri lâzımdır. Her ikiside birbirinin vazifelerinde yardımlaşmaları veya vazifelerini takdir etmelidirler.
          Meselâ : Erkek, devamlı hayatta ve mematta lâzım olacak evin ihtiyacını, âilenin nafakasını, mehrini ve her türlü ihtiyaçları karşılamak için çeşitli vazife ve iş görmektedir. İşyerinden, dükkânından dairesinden, câmisinden, cemaatinden ve sair vazifelerinden evine geldiği zaman, karısı güler yüzle, tatlı dille ve en güzel saygı ve sevgi ile taltif etmesi ve gereken hizmetinde bulunması lâzımdır.
          Kadın da, kocası gittiği zaman onun evini, çocuklarını bekliyor, yemeğini yapıyor, cinsi arzusunu tatmin ediyor ve erkeklerin yapamayacağı pek çok vazifeleri görmektedir. Kadının, bu ve benzeri vazifelerini de erkeğin takdir etmesi ve iyi muâmele yapması lâzımdır.
          Binâenaleyh, şuurlu ve îmanlı olan her erkek ve kadın, birbirlerini kötülemek değil, son derece birbirlerine ve yaptıkları vazifelere saygı gösterirler. Böylece karşılıklı sevgi, saygı ve takdirle mesut bir âile yuvasında yaşarlar. Bu hali temin eden âileye ne mutlu. Hak teâla bütün müslüman kardeşlerimize, bu bahtiyar hayatta olmalarını nasip buyursun, Âmin.
          Fakat ne yazık ki, bugün bulunduğumuz cemiyette boşanma dâvalarından geçilmemekte, ev halkının pek çoklarında da istenen ve beklenen huzur saâdet görülmemektedir.
          Buraya faziletli kişilerin arasında geçen şu olayı nakletmek yerinde olacaktır :
          "Bir gün Hz. Ömer, (R.A.)'e hanımından şikâyet etmek üzere bir adam geliyor ve Hz. Ömer (R.A.)in kapısına geldiği zaman adam, Hz. Ömer (R.A.)'in hanımı Ümmü Gülsümün (R.A.) Hz. Ömer (R.A.)'e ağır ve acı laflar attığını işitiyor.
          Bu duruma muttâli olan adamcağız kendi kendine, "Ben bu adama karımdan şikâyet etmek istiyorum, halbuki bende olan belânın aynısı bunda da var" diyor.
          Bunun üzerine Hz. Ömer (R.A.) o adamı çağırıyor ve şikâyetini dinliyor.
          Adam; "Ben sana karımdan şikâyet etmek istemiştim. Fakat senin karından, bu sözleri işitince (şikâyetten vazgeçtim) döndüm. "
          Bunun üzerine Hz. Ömer (R.A.) benim üzerimde onun bir çok hakları olduğundan onun o sözlerini ve hareketlerini hoş görüyorum diyor ve o hakları şöyle sayıyor :
          a) O karım, benimle cehennem arasında bir sütre ve perdedir. Binaenaleyh kalbim (ve nefsim) onunla haramdan (Zinadan ve emsâlinden uzaklaşır ve sâkin olur. Yâni nefsim ve şehvetim onunla cimâ etme netîcesinde her türlü haramdan uzaklaşır, dolayısıyla Cehennemle benim aramda bir perdelik vazîfesi görmüş oluyor.
          b) O karım, benim hazînedarımdır. Binâenaleyh her ne zaman ben evimden çıkarsam benim evimin bekçisi ve muhâfızıdır.
          c) O karım, benim çamaşırcımdır. Benim elbisemi yıkar.
          d) O karım, benim çocuğumun süt anasıdır.
          e) O karım, benim ekmekçimdir.
          Bunun üzerine b adam, sendeki olan bütün bu haller bende de aynıdır, Binaenaleyh sen, karındaki kusurlarını hoş gördüğün gibi, bende karımın kusurlarını hoş görüyorum, diyo:." (Akkirmani, Şerhi Hadisi arbain, s.202)
          Ey yirminci Asrın insanları ve Ey garp hayranları ve ey moda düşkünleri ve ey sosyete hayat sahipleri ve ey âile yuvasının kutsiyetini bilmeyenler ve ey İslâm ahlâkından haberdar olmayanlar? bakın okuyun âile ocağına dolaysıyla top yekun Millete huzur, saâdet ve terakki getirecek fazîletli insanlık ve âile hayatı işte budur.
          6 - Meşrû mâzeret olmadığı müddet, karının kocasına cinsi arzusunu yerine getirmesi lazımdır.
          7 - Karı kocasının ve koca karısının, babasına, anasına kardeşlerine ve yakın akrabalarına saygılı olmâsı lâzımdır. Aksi takdirde birbirinin yakınlarını tahkir eder, hürmetsizlikte bulunursa, elbette karşı tarafta üzülür, gücenir ve nihâyet oda aynı hareketle mukâbelede bulunur. İşte o anda âile huzûru diye bir şey kalmaz.
          8 - Kadın ve erkek, evin sırrını dışarıya çıkarmamalıdırlar. Aralarında geçen en mahrem cihetleri veya ufak tefek dedikoduları sağa sola yaymamaları lâzımdır. Zira "Sivilci kaşıya kaşıya yara olur" kabîlinden tolerans!a karşılanacak pek çok âile sırları ve halleri söylenirse, geçimsizlikler baş gösterir.
          9 - Kocanın. karısını dînî, ahlâki yönden îkaz edip her türlü dedikodularını nasîhat ederek gidermeye çalışması lâzımdır.
          Yukarıdan beri saydığımız maddelerin esasını teşkil ve tebyin eden şer'i hükümlerden bazıları şunlardır :
          "Şerlerinden, serkeşliklerinden yıldığınız kadınlara gelince :
          - Onlara (Evvelâ) öğüt verin, (vazgeçmezlerse) kendilerini yataklarında yalnız bırakın. (Yine kar etmezse) dövün; size itaat ederlerse, aleyhlerine bir yol aramayın, Çünkü Allah (C.C.) çok yücedir. çok büyüktür.
          - (Eğer karı ile kocanın) âilesinden bir hakem, (kadının) âilesinden bir hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse, Allah (C.C.) aralarında (ki dargınlık yerine geçime), onları (uyuşmaya) muvaffak buyurur. Şüphesiz ki Allah (C.C.) hakkıyla bilicidir. (Her şeyin hükmünden) haberdardır.
          Eğer bir kadın, kocasının uzakla;masından (yatağını terk etmesinden nafakasında ihmal göstermesinden), yâhut (herhangi bir sûretle kendisinden) yüz çevirmesinden endişe ederse, sulh ile aralarını düzeltmekte ikisine de vebal yoktur. Sulh daha hayırlıdır." (Nisâ Suresi, 34,35)
          Bu âyeti celilelerde, âile hayatındaki geçimsizliklerin giderilmesi husûsu beyan edilmiştir. Bu hükümleri maddeler hâlinde şöyle açıklayabilîriz.
          a) Karı ile kocanın arasında bir geçimsizlik ve dedikodu geçer ve kadın kocasına karşı serkeşlik eder kocasının lafını ağzında koyarak karşılarsa, kocası karısına dînî öğütlerle itâat etmesini ve âile huzûrunun temini için, kötü davranışlarını terk etmesini açık bir dil ile tavsiye eder.
          b) İtâatsız kadın, kocasının nasihat ve öğüdünden almazsa, karısını kendi yatağında yalnız başına terk eder. Bu hâlin yapılması ile kocasına içten bağlı ve nâmuslu kadınlar yola gelir. Zira kadınlar da efendilerine karşı bağlılıklarından dolayı yalnız başına hortlayıp kalmak onları çok içlendirir ve kıskançlık hasletlerinin de neticesi olarak efendilerinin kendilerinden tamâmen soğumalarından korkarlar.
          c) Kocasının nasihati ve yatağını ayırması ile de yola gelmeyen kadını kocası, yüzüne ve fercine vurmamakla, ve sopasız olmak ve kırıcı da olmamak şartı ile döver. Ataların bir sözü vardır, "Dayak Cennetten çıkmış" derler. Dayağı yiyince yola gelir ve kocasına itâat eder. Netice de Cenneti boylar.
          Bu hükümleri Şâir şöyle açıklamış : Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
          Kocasının karısını tazir ve tekdir suretiyle dövmesi, şu hususlarda câizdir :
          1 - Hanımın, kocasının huzuruna giyip takınması lâzım gelen ziynetini takınmaması neticesindedir. Zira kadın, bütün süs eşyalarını giyinmesi ve güzel kokulanıp kocasının huzuruna çıkması lâzımdır. Fakat yirminci asırda bu hareket tamamen tersinedir. Kadın, iş zamanının dışında evinde bulunduğu zaman imkân dahilinde ziynetlerini takınıp kocasının huzuruna çıkıp, dışarıya çıktığı zamanda ise, imkân dahilinde ziynetlerini, süslerini ve süs yerlerini kapatması lâzımdır.
          Fakat şaşılacak ve hayret edilecek. şeylerdendir ki, gelin olmuş, kocaya varmış kadınlardan bir çokları sanki bir daha gelin olacak veya piyasaya satılık mal gibi sokağa çıkışları cidden esef vericidir.
          Evde pislik içinde bulunup, dışarıya yabancı erkeklerin göreceği yere süslenerek, kokulanarak çıkan melun kadınları, elbette kocası dövebilir. Ve böyle olmalarını hoş gören erkeklerde nâmusunu kıskanmayan belki de bir gün namusunu ortaya atan ve başkasına teslim eden bir zavallı mahluk olabilir.
          2 - Kocası, karısını döşeğe dâvet ettiği zaman meşr0 mâzeret yok iken icâbet etmediğinde dövme hakkı vardır ve dövebilir,
          Zira hasta, hayızlı ve nifaslı olmadığı taktirde kadın kocasının döşeğine dâvetini reddetmeye hakkı yoktur. Kocasını zinaya gitmekten alıkoymak ve evine bağlılığını temin etmek için kadın kocasının cînsî zevkini tatmin etmekle mükelleftir.
          Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde meâlen şöyle buyuruyor :
"Kadın, kocasının döşeğinden kaçarak yatarsa, kocasının yatağına dönünceye kadar melekler o kadına lânet ederler." (Buhâri)
          3 - Karısı namazı kılmadığı zaman, kocasının dövme hakkı vardır ve d...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleri
« Posted on: 16 Nisan 2024, 18:21:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleri rüya tabiri,Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleri mekke canlı, Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleri kabe canlı yayın, Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleri Üç boyutlu kuran oku Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleri kuran ı kerim, Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleri peygamber kıssaları,Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleri ilitam ders soruları, Aile Geçimsizliklerini Önleme Çareleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes