> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Ahlak olgusunun kaynağı nedir?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ahlak olgusunun kaynağı nedir?  (Okunma Sayısı 1431 defa)
16 Eylül 2010, 17:56:53
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 16 Eylül 2010, 17:56:53 »



Ahlak Olgusunun Kaynağı Nedir?




Giriş


Ahlak olgusu insanı diğer canlı varlıklardan ayıran en önemli unsurlardan birisidir. Yani ahlaktan bahsedilirken, kesin olarak insani bir durumdan söz ediliyor demektir. Hem bir duygu olarak, hem de iradi-bilinçli bir davranış olarak ahlaki eylem, insana özgü bir tutumdur. Bu tartışmasız hakikate rağmen, ahlakın dayandığı temel ilke ve referanslar konusunda tek bir noktada anlaşıldığı söylenemez. Hatta sadece ahlakın kaynağı konusunda değil, bu kavramın anlamı konusunda bile farklı tarifler yapılmaktadır.

Ahlak'ın kaynağının ne olduğu konusunda insanlık tarihi boyunca ortaya konan üç temel tezin olduğu görülmektedir. Bu tezlerden ilki, ahlakı insanın hem yaratılışı, tabiatı veya fıtrat kanunları anlamında, hem de peygamberler aracılığıyla gönderilen vahiy kaynaklı ilkeler, kurallar anlamında kabul eden dinlerin tezleridir. İkinci tez ise ahlakı akıl referanslı olarak ele alan, onu hem bir metafizik hem de pratik bir insani olgu olarak gören farklı felsefe doktrinlerinin tezleridir. Üçüncü tez ise, ahlakın toplumsal yönü üzerine geliştirilen antropolojik ve sosyolojik teorilerdir.

Bu üç tezi ayrıntılı olarak incelemeye başlamadan önce, ahlak kavramının üzerine yapılan tariflerine bakalım: Öncelikle Ahlâk'ın Arapça bir kavram olduğunu ve İslam dini ile doğrudan ilgili bir anlam yüklü olduğunu gözden uzak tutmamak gerekir. Bu anlamda ahlak ile, insanın belli bir amaç doğrultusunda yaratılışı ve buna uygun duygu, düşünce ve eylem-amel bütünlüğüne sahip olması gerektiği anlaşılır. Buna göre İslam dininin temel hedefi, mükemmel bir ahlâk sistemi ortaya koymak ve insanların buna uygun bir hayat yaşanmasını sağlamaktır. Bu amaca uygun olarak da İslam dininin kaynağı olan Kuran'da ve peygamberin davranışlarında mükemmel bir ahlak örneği sürekli vurgulanır.

Ahlak kavramı, lügatlerde hulk kelimesinin çoğulu olarak geçmektedir. Hulk ise, seciye, huy, tabiat, insanın davranış tarzı, tutumları ve tavırları anlamında kullanılmaktadır. Istılahi olarak ise insanın doğuştan veya sonradan kazanılan zihni veya ruhi halleri ile bu hallerinden doğan iyi veya kötü tavır ve hareketlerini ifade etmektedir. Buna göre Arapça'daki ahlak kelimesi, hem ontolojik-varoluşsal yani felsefi, hem de sosyolojik bir anlam taşır. Buna göre ahlak olgusunun hem değişmez bir yanı vardır, hem de zaman içinde geçirdiği bir değişim söz konusudur. Bu anlam doğrultusunda, bu kavramın içinde özellikle İslam dinine münhasır bir ahlak anlayışının olduğu söylenebilir.

Ahlak kavramı Batı dillerinde ise iki farklı biçimde kullanılmaktadır: Etik ve moral… Yunanca "etik" kavramı "ethos" kelimesinden gelmektedir. Bu kavram aslında ahlakın tam bir karşılığı olmaktan çok, ahlakın konuları üzerine yapılan felsefelerin genel bir adıdır. Başka bir ifadeyle, ahlak üzerine yapılan felsefe ya da ahlak üzerine düşünebilme faaliyetidir. Yani etik, "iyi ile kötü olan davranışların belirlenmesini teorik olarak ve mantık temellerine dayalı olarak incelemeyi konu edinen bir disiplin"dir. Böylece ahlak felsefesi anlamındaki etik, belli bir toplumda veya belli bir dönemde ortaya çıkmış ahlak kurallarıyla değil, ahlakın her zaman ve toplumda geçerli ilkelerinin neler olduğu, farklı ahlak kuralları arasında seçim yapmamızı belirleyen ilke ve ölçütlerin neler olabileceği gibi konularla ilgilenir.

Demek ki dini anlamda ahlak, bir toplumda kabul edilen doğrudan veya dolaylı olarak ilahi kaynaklı belli kurallar kümesini ifade ederken; felsefenin bir dalı olarak etik ise, ahlaki kavramların çözümlenmesi için, rasyonel, mantıki ve teorik temelleri bulmaya çalışır. Bu nedenle de farklı disiplinlere göre farklı ahlak anlayışları ortaya çıkmaktadır.

Latince bir kelimeden türetilen moral terimine gelince, bu terim daha çok ahlakın tarihi ve kültürel boyutu ile ilgilidir. Avrupa dillerinde kullanılan moral kavramı ile Yunanca'daki etik kavramı arasındaki bu farkı açıklamak Kant şöyle demektedir. Ona göre moral kavramı ile, olgusal ve tarihsel olarak yaşanan davranışlar, alışkanlıklar, töreler veya gelenekler kastedilmektedir. Bu nedenle de Kant ahlakın bu boyutunu etikten ayırıp, kültürü konu edinen antropolojinin konusu olarak belirlemekte; etikin konusunu ise bir metafizik alanı olarak temellendirmeye çalışmaktadır.

Özet olarak anlaşılıyor ki, Batı'da Almanca moral, Fransızca morale, İngilizce morals v.s. olarak kullanılan ahlaka daha çok geleneklerle ve kültürle ilgili bir anlam yüklenirken; ahlakın Yunanca'daki etik biçimindeki kullanımı daha çok felsefi bir içerik taşır. Bu nedenle Batı dillerindeki moral kelimesi, daha çok toplumsal bir içeriğe sahiptir. Burada kelimenin taşıdığı anlam genel olarak, toplumların bağlı olduğu değer yargılarını "hayat kurallarını" ifade etmektedir Şimdi aşağıda ahlakın önce felsefi, sonra toplumsal, ve son olarak ise dini kaynakları daha ayrıntılı bir biçimde incelenecektir.

1- Filozoflara Göre Ahlak'ın Kaynağı

Ahlâk problemi, insanlık tarihi boyunca, felsefenin hem teorik, hem pratik konuları arasında yer almıştır. Ya da ahlâk problemini hem teorik, hem de pratik bir konu olarak değerlendiren filozoflar vardır. Başka bir ifadeyle de ahlâk probleminin, teorik yanı da vardır, pratik tarafı da denilebilir. Mesela, ahlak felsefesinin ilk üstatlarından Platon'a göre, ahlâk problemi, bilgi teorisinin üzerine bina edilir. O bilgi ile erdem arasında yakın bir bağ kurarak, idealist bir ahlâk teorisi geliştirir. Diğer yandan öğrencisi Aristoteles, ahlakı teorik ve pratik yönleriyle ele alma konusunda daha ayrıntılı fikirler üretir. Aristo kendisine sadece iyiyi ve erdemi amaç edinen düşünme erdemleri ile iyiyi pratik davranışlar bakımından inceleyen karakter erdemlerini birbirinden ayırır.

Hangi tarafından bakılırsa bakılsın ahlâk, felsefenin temel problemlerinden birisi olmaktadır. Teorik açıdan insanın kendi kendisiyle hesaplaşmasını sağlayan vicdan, ahlâk felsefesinin çözülemeyen problemlerinden birisi olmaya devam etmektedir. Birçok insanın karşı karşıya kaldığı bir şaşırıp kalma haline neden olan "vicdanın sesi" denen şey nedir? Hiçbir belli neden olmaksızın mesela, (Sokrates'i ölüme gitmeye yönelten) o vicdan (daimon) nedir? Bu sorular hep varolmaya devam etmektedir.

Fakat toplumun tek tek insanlara yüklediği bu davranışların iyi ya da kötü olarak belirlenmesi, gerçekten de doğru ve geçerli bir hüküm olabilir mi? İnsanların çoğunluğu bu soruları sormaksızın toplumun istediği davranışları iyi; istemediği davranışları da kötü olarak benimser ve bunları uygulamaya çalışır. Filozoflar ise bilgi, varlık ve estetik yargılarda olduğu gibi, bu konuda da aklın kılavuzluğuna başvururlar. Aklın açık-seçik ve tutarlı olarak aydınlatmadığı bir yargıyı hemen doğru olarak kabul etmezler. İşte filozoflara göre ahlak olgusu hakkında da özellikle bazı soruların cevabını verdikten sonra, onun hakkında daha doğru bir hüküm verebilir.

Filozofların ahlâk prensiplerini anlamak ve açıklamak amacıyla sordukları belli başlı sorular ise şunlardır:

1- Toplum otoritesinin kaynağı nedir? Toplum otoritesi apriorik (deneyden önce) bir zorunluluk mudur; yoksa sonradan bazı toplumsal grupların ya da kişilerin çıkarları için teşekkül etmiş sun'i bir teşekkül müdür? Toplumun belirlediği iyi ve kötü yargıları insanın daha özgür kılınmasını mı, yoksa özgürlüğünün elinden alınmasını mı sonuç verir?

2- Bütün insanların ittifak edip, onaylayabilecekleri ortak davranış tarzları var mıdır? Yoksa kişiden kişiye, toplumdan topluma değişen relatif bir durumdan mı söz edilebilir?

3- İnsanın her zaman ve mekanda değişmeden kalan insani bir özü var mıdır? Yani ortak bir insan tabiatından söz edilebilir mi? Eğer böyle ise, insanın bu tabiatı ahlaklı bir varlık olmasına elverişli midir? Ya da insanın tabiatı bencil mi, yoksa toplumsal mıdır?

4- İnsan davranışlarında hür müdür, yani insanın hür bir iradesi var mıdır? Yoksa insan belli duygu ve tabiat ilkeleri tarafından sınırlandırılmış mıdır?

5- Davranışlarımızı belirleyen ahlâk prensipleri ile düşünce ile bilgi arasında bir ilişki var mıdır? Varsa bu ilişkide hangisi önce gelir. Ahlaki davranışlarımız ve eylemlerimiz bilgi ile temellendirilebilir mi? (Dranaz, 1972, 103)

6- İyilik ve kötülük kavramları hakkında ortaya atılan; iyilik ve kötülük bir davranışın ya da varlığın özünde var olan bir özellik midir; yoksa bir eylemi veya varlığı biz iyi ya da kötü olarak nitelendirdiğimiz için mi öyledirler?
İşte bu sorular ve daha bir çoğu düşünce tarihinde ün yapmış filozoflar tarafından kendi kendine sorulmaktadır.

Şimdi bu soruları bir kenara koyarak, felsefe tarihine bir göz gezdirilecek olursa, ahlak hakkında ilk olarak Sokrates ve onun öğrencisi Platon'un düşünceleri ile karşılaşılır. Hatta Sokrates'in bütün mücadelesinin merkezinde, bir ahlak ilkesi olarak doğruluk ve erdem üzere yaşamak olduğu görülür. Sokrates'in sofistlerle kendisini ölüme kadar sürükleyen tartışmalarının temelinde bir ahlak ilkesi uğruna savaşması yatmaktadır. Öğrencisi Platon ise onun hayatını feda ettiği bu ilkeleri sürdürebilmek ve geleceğe taşıyabilmek için, en ince ayrıntısına varıncaya kadar yazıya döker. Sokrates'in sürekli tekrar ettiği "ey insan kendini bil!" sözü insanın kendini tanımasının önemini anlatır. Buradan anlaşıldığına göre, her şeyin esas ölçüsü, insanın tabiatıdır denilebilir.

İşte Platon da hocasından esinlenerek, ahlâk felsefesini temellendirebilmek için, diyaloglarında belirli bir "insan tabiatı" üzerinde durmaktadır. Ona göre insan tabiatı potansiyel olarak ideal olana, yani "idealar alemine" yönelmiştir. İnsanın dünyadaki eylemlerinin hedefi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ahlak olgusunun kaynağı nedir?
« Posted on: 29 Mart 2024, 14:31:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ahlak olgusunun kaynağı nedir? rüya tabiri,Ahlak olgusunun kaynağı nedir? mekke canlı, Ahlak olgusunun kaynağı nedir? kabe canlı yayın, Ahlak olgusunun kaynağı nedir? Üç boyutlu kuran oku Ahlak olgusunun kaynağı nedir? kuran ı kerim, Ahlak olgusunun kaynağı nedir? peygamber kıssaları,Ahlak olgusunun kaynağı nedir? ilitam ders soruları, Ahlak olgusunun kaynağı nedir?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes