> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Ahiret Müflisi Olma
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ahiret Müflisi Olma  (Okunma Sayısı 835 defa)
18 Ekim 2010, 07:24:08
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 18 Ekim 2010, 07:24:08 »



Ahiret Müflisi Olma


Abdurrahman Candan



Verâ ve takva haram ve şüpheli şeylerden kaçınma manasında dinin en önemli iki kavramıdır.

Yakın zaman önce uğurlamış olduğumuz mübarek Ramazan ayı, kıymetini bilen Müslümanlara bu halleri kazandırma açısından ciddi bir manevi terbiye süreci olmuştur. Bırakın haramlara dalmayı, sırf Allah rızası için nefsin en tabii hakkı olan helallerden bile uzak durulmuştur. Müslümanlar bu ayda bütün uzuvlarını diğer aylara göre çok daha fazla kontrol altında tutmayı başarmışlardır. Ramazanda herkesin kendi ölçüsüne göre kazandığı bu halleri muhafaza etmek için İmam Rabbanî hazretlerinin 76. mektubuna kulak vermek çok yerinde olacaktır. Zira imam bu konudaki hassasiyetini şöyle belirtir:

O halde kurtuluş iki şeye bağlıdır: emirlere sarılmak, yasaklardan kaçınmak. Bu iki husustan en önemlisi ise yasaklardan kaçınmak manasına olan verâ ve takvadır. Resulullah’In yanında bir adamın ibadetinden ve bu konudaki üstün gayretlerinden, başka bir kişinin de haramlardan uzak durmasından, verâsından bahsedildi. Efendimiz (s.av) bunun üzerine şöyle buyurdu. “hiçbir şeyi riâya denk tutma” riâ ile kastedilen verâdır. (76. Mektup)

Bu durumda İmam Rabbanî’ye göre dinde öncelik Allahın yasakladığı haramlardan kaçınmaktır, eğer bir insan Allah’ın emirlerini yapmakla beraber yasakları işlemeye devam ediyor ise bu insanın dindarlığı sağlıklı temellere oturmamaktadır. Peygamber Efendimizin buyurduğuna göre dinimizin esası verâdır. (eş-Şihab, el-Müsned, nr. 40; Deylemi, el-Firdevs, nr.6491) İmam Rabbanî bu konunun daha iyi anlaşılması için meseleyi meleklerin dindarlığı ile Âdemoğlunun dindarlığı arasında bir kıyas ile ortaya koyar:

İnsanın meleklere üstünlük sağlaması ancak verâ ve takvayı gerçekleştirmesi ile mümkündür. Çünkü melekler birinci kısımda yani Allah’ın emirlerini yerine getirme noktasında insanlarla ortaktır. Buna rağmen onlarda (manevi) terakki yoktur. (zira terakki haramlardan kaçınma yani verâ ile mümkündür) bu yüzden verâ ve takva kısmına riayet etmek İslam’ın en fazla önem verdiği hususlardan ve dinin vazgeçilmez esaslarındandır. (76. Mektup)

Peki, verâya giden yol nasıldır? İmam Rabbanî’ye göre verâ ve takva derecesine ulaşmak için mümin, mubahların zaruret miktarı ile yetinmeli, onları gereğinden fazla kullanmaya alışmamalıdır.  Mubahları kullanırken de kulluk vazifelerini yerine getirmek için kuvvet elde etme niyeti taşımalı, yani zevk için yememeli, giymemeli ve gezmemelidir. İmam’a göre bir mümin bu niyeti taşımaz ise mubahlardan az bile istifade etse bu çok hükmündedir:

Zaruri olmayan mubahlardan tamamıyla kaçınmak her zaman, özellikle de günümüzde zor olduğu için ve bunu elde etmek müslümana çok sıkıntı verdiği için (sizlere) gerekli olan öncelikle haramlardan kaçınmaktır. Bununla birlikte elzem olmayan mubahların işleme alanını mümkün olduğunca dar tutmalı, işlenilen gereksiz mubahlardan dolayı pişman olup sürekli tevbe etmelidir. Gereksiz mubahları işlemenin haramların içine düşme tehlikesini beraberinde getirdiğine inanarak bütün vakitlerde Allah Teala’ya iltica edip yalvarmak gerekir. (76. Mektup)

İmam Rabbanî zamanında bile mubahların fazlasından kaçınmak zor iken bugün bu mesele çok daha zordur. Hayatımızın hemen her alanını bin bir türlü mubahlar sarmıştır. Ayrıca Nakşilik “halvet der encümen” prensibini uyguladığı yani insanlardan uzaklaşmayı tavsiye etmediği için bu durumda ne yapılmalıdır? İmam’a göre bir Müslüman sıklıkla bu konunun farkında olmalı ve işlediği mubahların fazlalığından dolayı pişman olmalı, üzülmelidir:

Umulur ki bu pişmanlıklar, istiğfarlar, yöneliş ve yalvarmalar mubahlardan kaçınmanın yerine geçer, onların zararlarını ortadan kaldırır ve o zararlara karşı insanı korur. Büyüklerden biri şöyle demiştir: ‘Allah katında, asi kulların boyun bükmesi, itaatkarların böbürlenmesinden daha sevimlidir.’ (76. Mektup)

İmam Rabbanî bu sözleri ile mubahlardan kaçınma konusunda bir inceliğe dikkat çekmiştir. Bazı sofular mubahlara dalmadıkları iddiası ile kendilerinde varlık görür, başkalarını küçük görürler. Böyle bir havaya girmektense mubahları işleyerek onlardan pişmanlık duyarak gönül kırıklığı içinde olması ucub halinden daha hayırlıdır. İnsanı tevbeye ve inkisara götüren günahlar insanı kibre ve ücbe götüren görünüşteki itaatlardan daha iyidir. Zira kulluğun aslı züll ve inkisardır.

İmam Rabbanî ayrıca verânın ehemmiyet dereceleri konusunda da bizlere yol gösterir. Birincisi zararsız mubahlardan sakınmak iken ikincisi ise başkalarının hakkından ve onlara tecavüz etmekten sakınmaktır. Bunlar iki kısma ayrılır. Ya Allah Teâlâ’nın hakları ya da kulların hakları. İmama göre kul haklarından sakınmak, Allah haklarından sakınmaktan daha önemlidir. Çünkü Allah Teala mutlak zengindir, kullarının hiçbir şeyine ihtiyacı yoktur. Ayrıca Rabbimiz merhametlilerin en merhametlisidir. Kullar ise bunun aksine cimri, fakir, muhtaçlık özelliğine sahiptir. Hele kıyamet günü insanlar cehennemden kurtulmak için başkalarındaki en ufak haklarını bile almada çok acımasız olacaklardır. İmam Rabbanî bu konuda bizleri uyarmak için Peygamberimizin şu nebevi uyarısını zikreder:

Üzerinde kardeşinin ırz ve benzeri haklarından bir hakkı olan, dinar ve dirhemin bulunmadığı yere gelmeden önce helallik alsın. O gün (kul hakkına girenin) salih bir ameli varsa zulmü oranında kendisinden alınır, zulme uğrayana verilir. Eğer hiçbir iyiliği yoksa zulmettiği kişinin kötülüklerinden alınır kendisine yüklenir. (Buhari, zulm, no: 10; timizi, nr, 2419) (76. Mektup)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) kul haklarından sakınmayan kimseleri müflis yani iflas etmiş kimse olarak tarif eder, nasıl ki bu dünyada başkalarının haklarını gasbeden kanun ve icra yolu ile bunları öder ise ahirette de ilahi icra kulun yakasına yapışır. İmam Rabbanî bu durumu şöyle anlatır:

Resulullah (s.a.v) yine şöyle buyurmuştur. “biliyor musunuz müflis kimdir?” orada bulunanlar cevap verdiler: Biz müflis diye elinde ne parası ne de ticaret malı olmayana deriz şeklinde cevap verdiler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Ümmetimden iflas eden o kişidir ki kıyamet gününde namazı, orucu ve zekatıyla gelir. Ancak dünyada iken falana sövmüş, filanı dövmüş, bir başkasına iftira atmış, onun parasını yemiş, bunun kanını akıtmıştır. O kişinin sevapları hak sahiplerine dağıtılır. Şayet üzerindeki haklar tamamen ödenmeden sevapları tükenirse, hak sahiplerinin günahlarından alınır ve (müflisin) sırtına yüklenir. Sonra da cehenneme atılır. (Müslim, birr, 15, tirmizi, nr. 2418) Allah Resulünün söylediği elbette doğrudur. (76. Mektup)

Günümüzde bu tür hak ihlalleri sadece Müslümanlar arasında değil, tasavvuf erbabı arasında da sıkça görülmeye başlanmıştır. İnsanların hakk konusundaki ihmalkar tavrının neticesi hadis-i şerifte açıkça belirilmiştir. Rabbim bizleri verâ ve takva ehli eyleyip ahiret müflisi olmaktan muhafaza buyursun. Âmin

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ahiret Müflisi Olma
« Posted on: 19 Nisan 2024, 16:17:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ahiret Müflisi Olma rüya tabiri,Ahiret Müflisi Olma mekke canlı, Ahiret Müflisi Olma kabe canlı yayın, Ahiret Müflisi Olma Üç boyutlu kuran oku Ahiret Müflisi Olma kuran ı kerim, Ahiret Müflisi Olma peygamber kıssaları,Ahiret Müflisi Olma ilitam ders soruları, Ahiret Müflisi Olmaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes