> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Affet Sultanım
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Affet Sultanım  (Okunma Sayısı 746 defa)
26 Haziran 2010, 14:08:37
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 26 Haziran 2010, 14:08:37 »



Affet Sultanım !



Günahın, erâcifin sokaklardan oluk oluk aktığı bir dönemde yaşıyoruz Şeytan her köşe başında bizi avlamak için pusuya yatmış ve devamlı bize tuzaklar hazırlıyor Nefis bizi alt etmek için en hileli oyunlarını oynuyor ve en güçlü silahlarını kullanıyor Biz de çoğu zaman irademizin zayıflığından olsa gerek en büyük düşmanımıza yenik düşüyor ve günah bataklığına saplanıyoruz Evet bataklığa saplanıyoruz, günah üstüne günah işliyoruz, çıkmak istiyoruz ama başaramıyoruz ve artık buradan çıkılmaz diyor ve ümitsizliğe düşüyoruz İmanımız zayıf; günahlar karşısında granit gibi duramıyor, çürük tahta misali çatlıyor ve kırılıyoruz Allah'la irtibatımız kavî değil, yaptığımız ibadetlerin kendimizi kurtaracağını zannediyoruz Zaten ibadetleri de bihakkın yerine getiremiyoruz; ihlas yok ruh yok sadece sûrî bir görünüme sahip yaptığımız ibadetler Kendimiz mükemmelmişiz gibi davranıyor, başkalarını eleştiriyoruz ve bu bizde bir saplantı olmuş artık Necip Fazıl'ın ifadesiyle “iki el bir baş için”; ellerimizi başımızın arasına alıp, halimizi düşüneceğimize, âkıbetimizden endişe edeceğimize bir savcı gibi herkesi yargılıyoruz Yaptığımız iyilikleri hiç aklımızdan çıkarmazken, karıştırdığımız haltları nedense hemen unutuyoruz Gıybet, riya, su-i zan, haset sanki bizim birer parçamız olmuş; günah olduğunu bile bile bunları günde kaç defa yapıyoruz Bütün bunlar bir karamsarlığın ifadesi değil, bizim için acı ama gerçek şeyler

Baş aşağı gider gibi bir halimiz var Ben küfre girdim demek doğru değil belki, ama acaba münafık mıyım diye de bir şüphe içinde olmamız lazım Diğer tarafta müflis durumuna düşmekten korkmalıyız O müflis ki haset etmiştir, başkasına kin beslemiştir, gıybet etmiştir, başkasının hakkına tecavüz etmiştir Onun sevaplarından alınır hakkını yediği şahsa verilir Sevapları bitince de diğer şahsın günahlarından alınıp müflis olan şahsa yüklenir Günah işliyoruz sonra söz veriyoruz, bir daha tevbe diyoruz ardından tekrar günah işliyoruz ve yine bir arınma kurnasına koşup “ya Rabbi ben yine düştüm, ne olur yardım et!” diyoruz Evet önemli olan yaptığımızın farkına varıp nedâmet duymaktır Bir kudsî hadiste: “Ey kullarım zulmü Ben kendime haram kıldım Ey kullarım siz gece gündüz devamlı günah işliyorsunuz, Ben bütün günahları bağışlarım Siz mağfiret dileyin Ben de bağışlayayım” başka bir hadiste de “Ey ademoğlu sen Bana dua ettiğin ve Benden affını umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım” diye buyuruluyor Dağlar cesametinde günahlarımız var ama Allah'ın sonsuz rahmeti yanında onlar okyanus üstündeki köpükler gibi kalır O'nun rahmeti herşeyi kuşatmıştır, O'nun rahmeti gazabına üstün gelmiştir Evet Rabbimizin öyle engin bir rahmet hazinesi vardır ki hadis-i şerifin ifadesiyle “Allah rahmetini yüz parçaya ayırmış ve sadece bir parçasını dünyaya göndermiştir Bir hayvanın, yavrusuna basmamak için ayağını kaldırması da bu rahmetin bir eseridir”

“De ki : Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz Allah dilerse bütün günahları mağfiret eder Çünkü Gafur ve Rahimdir: Çok affedicidir, merhamet ve ihsanı fazladır ” Bu ayet, Kur'an-ı Kerimdeki “ercâ” yani en ümit verici ayet sayılmıştır Bu ayetten maksad günah işlemeye teşvik değildir Maksat tevbeye teşviktir Efendimizin bu ayetle alâkalı şöyle dediği nakledilir: “Bu ayeti, ne dünyaya, ne de dünyada bulunan hiçbir şeye değişmem ” “Allahın rahmetinden asla ümidinizi kesmeyiniz Çünkü kâfirler dışında hiç kimse Allahın rahmetinden ümidini kesmez” Evet bu dünyada olduğu gibi ahirette de herşeyin arkasında meşîet-i ilâhî yani Allah'ın dilemesi olacak ve Allah istediği kişileri o engin rahmetiyle bağışlayacak Yaptığımız veya yapmaya çalıştığımız ibadetlerimize güvenmeyelim

“Hiç kimse ameliyle kurtulamaz” diye buyuruyor Efendiler Efendisi Ve kendisine: "Sen de mi yâ Rasûlallah?" diye sorulduğunda da: "Allah beni rahmetiyle sarıp sarmalamasaydı evet" diye buyuruyor

Eğer Allah bize adaletiyle muamelede bulunursa ve günahlarımızla bizi cezalandırırsa yaptıklarımıza bakarak ahirette durumumuzun hiç de iyi olmayacağını söylemek yanlış olmasa gerek Bizim duamız, Rabbimizin bize rahmetiyle muamelede bulunmasıdır Evet bizim gibi garipleri inşaallah bir paçavra misali cehenneme atmaz Bir keresinde Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ayrı düştüğü çocuğuna duyduğu özlemden dolayı rastladığı her çocuğu kucaklayan, göğsüne bastırıp emziren bir kadının da aralarında bulunduğu bir esir grubunu getirdiler Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) çevresindekilere o kadını işaretle: “Bu kadının, çocuğunu ateşe atacağına ihtimal verir misiniz?” diye sordu Orada bulunan insanlar; Asla, atmaz! dediler Bunun üzerine Efendimiz: “İşte Allah-u Teâlâ kullarına, bu kadının yavrusuna olan şefkatinden daha merhametlidir” buyurdu İçimize su serpen başka bir hadis-i şerif; "Mü'min kıyamet günü Rabbinin lütuf ve keremine o kadar yakın olur ki, Allah onu halktan gizler ve günahlarını itiraf ettirir: Şu günahını biliyor musun, şu günahını biliyor musun? der Mü'min: Biliyorum yâ Rab, der Cenâb–ı Hak da: “Ben bu günahlarını dünyada örtmüş gizlemiştim, bugün de bağışlıyorum” buyurur Bunun üzerine o kimseye iyiliklerinin kaydedildiği defter verilir

Cehenneme girmek adlen, cennete girmek ise fazlendir yani Allah'ın lütfu iledir Biz Rabbimizin fazlını umuyoruz Halimiz perişan, insanlığımızdan uzaklaşmışız, kalın bir urgandan elimizde sadece ince bir pamuk ipliği kalmış Evet böyle bir durumdayız Ama devamlı Rabbimize karşı hüsn-ü zan içinde olmalıyız O, Rahmandır; O, Rahimdir O rahmeti ve mağfiretiyle her zaman bizimledir

"Rabbimiz! Günahlarımızı itiraf ediyor, Sana tazarrû ve niyazda bulunuyoruz Eğer kemâl-i rahmetinle onu kabul etsen o Senin şânındandırEğer kabul etmezsen, Senin kapından başka hangi kapıya gidelim? Hangi kapı var? Senden başka Rab yok ki dergâhına gidilsin Senden başka hak Mâbud yok ki ona ilticâ edilsin" Ya Rabbi Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizi de affet Amin!


Fatih Harpcı
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Affet Sultanım
« Posted on: 19 Nisan 2024, 17:35:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Affet Sultanım rüya tabiri,Affet Sultanım mekke canlı, Affet Sultanım kabe canlı yayın, Affet Sultanım Üç boyutlu kuran oku Affet Sultanım kuran ı kerim, Affet Sultanım peygamber kıssaları,Affet Sultanım ilitam ders soruları, Affet Sultanım önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes