> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa  (Okunma Sayısı 710 defa)
08 Temmuz 2010, 14:10:07
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 08 Temmuz 2010, 14:10:07 »



ADAMLIĞIMIZIN DEĞER ÖLÇÜSÜ: AHDE VEFA

İmanın insana kazandırdığı hasletlerden biri de ahde vefadır

Ahde vefa; yani sözünde durmak, yaptığı anlaşmaya sadık kalmak, özünde ve sözünde doğru olmak

Ayet ve hadislerde olgun müminlerin sıfatları arasında ahde vefa zikredilmiş (Mü'minun, 8; Meâric, 32), pek çok ayet-i keri meyle de bu hususun üzerinde durulmuştur

İnkârcılar arasında bile “el-emîn: güvenilir, sözünde duran” sıfatıyla anılan Hz Peygamber sav Efendimiz'in vefa ve sadakatle dolu hayatı da önümüzdeki en güzel örnektir

O halde ahde vefa, salih amel ve itikatla olgunlaşan kâmil müminin en bariz sıfatıdır

İnsanlık nereye giderse gitsin öyledir, öyle olmalıdır

Ahde vefa veya kısaca vefa Sözünü çiğnememek, sadık kalmak, dürüst olmak Bu ulvi meziyetler sevginin, dostluğun ve kardeşliğin bağrında yeti şir Kin, nefret, haset onu her zaman boğmuş, daha doğmadan öldür müştür Vefa ancak sevgi, iyilik ve kardeşlik ikliminde boy atıp gelişebilir Bu yüzden sözlükler vefa kelimesine, “sevgi ve dostlukta sebat etmek” anlamını da vermişlerdir

Vefa, ödemek, yetişmek manalarına da gelir Hiçbir inanç ayrımına girmeden insanlara karşı maddi ve manevi borçlarını ödemek, sıkıntılı anlarında din kardeşlerinin imdadına yetişip onların ihtiyaçlarını karşılamak da vefanın anlam dairesi içindedir

Kur'an-ı Kerim, Allah'a iman eden bir müminin O'nunla ahitleştiğini, bu suretle kendisini hür iradesiyle sadakat mükellefiyeti altına dahil ettiğini açıklar İster Allah'a ister insanlara karşı verilmiş olsun, her vaad ve ahid, yükümlülük açısından mümini borçlu ve sorumlu kılar İslâm ahlâkında bu sorumluluğun yerine getirilmesine “ahde vefa” denir

Zaten onu üstün bir fazilet haline getiren şey de, kişinin her an taahhüdünün aksini yapma imkanı varken, verdiği sözüne sadık kalmasıdır

Ahde vefanın hükmü ve mesuliyeti

Ahitle yemin arasında fark vardır Yemin bozulursa kefaret gerekir Fakat ahitte bu yoktur Ahdi bozmanın günahı kefaretle ortadan kalkmaz (İbnü'l-Arabî, Ahkâmü'l-Kur'an)

Bu se beple Kur'an-ı Kerim ahde vefanın üzerinde ısrarla durmuştur Bir ayet-i kerimede: “Ahdi de yerine getirin Çünkü verilen sözde elbette sorumluluk vardır” (İsra, 34) buyurulmuştur

Allahu Tealâ ile insan arasında kulluk ve ilâhlık mukavelesi vardır Bu mukavele nin şartlarına riayet etmek farzlar üstü farzdır “Bana verdiğiniz sözü tutun ki, ben de size verdiğim sözü tutayım” (Bakara, 40) ayeti bu mukaveleye işaret etmektedir Yani siz, Allah'a verdiğiniz sözü hayatınıza aksettirip O'na ibadet ve kulluk edin ki, Allah da sizi şeytanın ta sallutundan koruyup muhafaza etsin

Allahu Tealâ ile yapılan mukavelenin mesuliyeti çok büyüktür Bu sözleşmenin önemli bir boyutunu da, ölümü göze almak teşkil eder Ayet-i kerimede şöyle buyurulur: “Allah, müminler den mallarını ve canlarını cennet kendilerinin olmak üzere satın almıştır Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, ölürler, öldürülürler Bu, Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak bir vaaddir Ahdini Allah'tan daha çok yerine getiren kim olabilir? O halde O'nunla yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinin Gerçekten bu, büyük bir kazançtır” (Tevbe, 111)

Sahabe-i Kiram hazretleri, Cenab-ı Allah ile yaptığı anlaşmadan ve Rasulullah sav'e ver diği sözden hiç şaşmadılar Sonuna kadar sadakatle devam ettilerCephelerde ekin biçilir gibi biçildiler, fakat bir adım geriye gitmediler O'nun rızası uğruna mal ve canlarını seve seve feda edecekleri hususunda ahitleşmede bulundular Kur'an-ı Kerim onları söz ve ahitlerine bağlılığı ile destanlaştırırken şöyle buyurmaktadır: “İnananlardan öyle yi ğitler vardır ki, Allah'a verdikleri sözü yerine getirip sadakatlerini ispat etmiş; kimisi ahde vefa gösterip canını vermiş; kimisi de (şehitliği) beklemedeydi” (Ahzab, 23)

Allahu Tealâ ile yapılan mukavelenin şartları kullar arasındaki muameleyi de ihtiva etmektedir “Allah'ın ahdini yerine getirin” (En'am, 152) emrini alimler; “gerek Allah'ın sizi sorumlu tuttuğu ahitleri, emirleri, yasakları ve gerek sizin Allah'a veya Allah n----- diğerlerine verdiğiniz ahitleri, adakları, yeminleri, akitleri; doğru olan her tür taahhüdü yerine getirin” şeklinde izah etmişlerdir Ahde vefanın imandan olduğunu belirten Hz Peygamber sav Efendimiz de, ahde aykırı davranmayı nifak alametlerinden saymış tır (Buharî, Müslim)

Ahde vefasızlar dünyada rezil olacakları gibi, ahiret gününde de teşhir edilerek rezil edilecektir Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur: “Kıyamet gününde her vefasız için bir sancak dikilecek; bu filanın vefasızlığıdır, denilecektir” (Buharî, Müslim)

En büyük ahit: Kâlu Belâ

Elest Bezmi'nde Allahu Tealâ ile ruhlar arasında bir sözleşme (misak) yapılmıştır Cenab-ı Hak, Hz Adem Aleyhisselam'ın sulbünden zürriyetlerini almış ve onlara hitaben: “Rabbiniz değil miyim?” demiş ve buna kendilerini şahit tutmuştu “(Onlar da) evet Rabbimizsin, şahidiz, dediler Kıyamet günü, bizim bundan haberimiz yoktu, demeye siniz” (A'raf, 172)

Böylece insan ruhu, Rabbiyle yaptığı bu misaktan sonra fıtrî ve tabii bir sözleşme altına girmiş, O'nun terbiye ve emanetini kabul edip emirlerini yerine getirmeyi taahhüt etmiştir Ayrıca dünyaya gelip vücut bulduktan sonra mümin, Rabbi'ne ve O'nun Peygamberi'ne iman etmekle yeni bir sözleşme daha yapmıştır

Bu sözleşmeye Hz Rasulullah sav Efendimiz'in bütün emirleri ve O'nun sahabe-i kiram hazretlerinden aldığı bütün ahitler de dahildir:

“Sana biat edenler, ancak Allah'a biat ediyorlar Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse, Allah ona büyük bir mükafat verecektir” (Fetih, 10)

Antlaşmanın kısaca muhtevası emirlere uyup yasaklarından kaçınmak, şeytana kulluk etmekten uzak durmaktır İnsanlar iman etseler de etmeseler de, emir ve yasakların hududunu aşmakla doğrudan şeytanın emrine girmiş olurlar:

“Ey Ademoğulları! Şeytana tapmayın, o sizin düşmanınızdır diye ben sizinle ahitleşme dim mi? (Yasin, 60)

AHDE VEFANIN KAPSAMI

Vefa, düşman bile olsa verdiği sözden dönmemektir Vefalı insan, dost-düşman herkesin güven ve emniyet duyduğu kimsedir Onun karakterinde yalancılık, döneklik ve kalleşliğin izine rastlanmaz En zor anlarda bile ahde vefa eder

Ahde vefa, kulun Allah'a, ümmetin peygamberine, müridin mürşidine, dostun dos tuna, aile fertlerinin birbirine, milletin vatanına sevgi ve sadakatidir

Vefa, mümkün oldu ğunca dostundan ihtiyacını gizlemek, ondan bir şey istememek, eziyetine tahammül etmek, lüzumundan fazla hürmet, tevazu ve hizmetle ona ağırlık vermemektir

Vefa, dostunu Allah için sevmek, arkadaşı öldükten sonra onun aile efradına iyilik ve yardım etmek, kapıdaki kö peğine varıncaya kadar her şeyine değer vermektirAllah için birbirini seven, bu sevgiyle bir araya gelip ayrılan kişiler, kıyamet gününde Arş-ı Azam'ın gölgesinde gölgeleneceklerdir (Riyazu's-Salihin)

O asla sözünden dönmezdi

Her konuda olduğu gibi bu konuda da Hz Peygamber sav Efendimiz'den sözüne daha sadık bir kimse yoktu Ebu Cehil, Ebu Leheb ve daha müslüman olmazdan evvelki haliyle Ebu Süfyan, O'nun doğruluğunu, iffetini, ahde vefasını biliyor ve kendilerine sorulduğu zaman bunu itiraf ediyorlardı Aslında bütün düşmanları O'nun doğru söylediğini biliyorlardı Fakat onların aşamadıkları nokta farklıydı

Abdullah bin Ebu'l-Hamsa ra anlatıyor:

Peygamber olmadan önce Hz Rasul-i Ek rem'e alış-verişle ilgili bir şey vermek için filan gün filan yerde buluşmak üzere sözleş tik Fakat ben unuttum, ancak üçüncü gün hatırladım Gittim baktım ki, Rasul-i Ekrem sav orada bekliyor Beni görünce:

- Delikanlı beni yordun Üç günden beri seni burada bekliyorum, buyurdu (Ebu Davud)

Bedir savaşı için yola çıkıldığı esnada, Huzeyfe el-Yemanî ile babası Huzeyl, Peygam berimiz'in safında savaşmak üzere ardından yola çıkmışlardı Müşrikler baba-oğulu yolda gö rerek sorguya çektiler:

- Siz herhalde Muhammed'in yanına gitmek istiyorsunuz, dediler Onlar da:

- Evet, bizim niyetimiz budur, dediler

Bunun üzerine müşrikler, onlardan Medine'ye dönmek ve Peygamberimiz'le birlikte sa vaşmamak üzere söz aldılar

Bir müddet sonra Huzeyfe ile babası Bedir'de Peygam berimiz'in huzuruna gelerek başlarından geçenleri anlattılar ve mücahitlerle birlikte savaşmak istediklerini söylediler

Efendimiz sav onların müşriklere verdikleri sözü öğrenince, o anda savaşçıya çok fazla ihtiyacı olmasına rağmen şöyle buyurdu:

- Hayır, siz Medine'ye dönün Onlara verdiğiniz sözü yerine getirin Biz de müşriklere karşı Allah'tan yardım isteriz O'nun yardımı bize kâfidir (Müslim)

Kur'an-ı Kerim'de ahde vefa ile ilgili ayetlerde, yapılmış antlaşmaların hükümlerine riayet ettikleri müddetçe, müslüman olmayan taraflara dahi verilen söz istikametinde davranılması emredilmektedir (Tevbe, 1, 4, 7)

Hz Peygamber sav, vefat eden dostlarının dostlarına da son derece vefalıydı Hz Aişe ra anlatıyor:

Rasul-i Ekrem sav bir defasında yanına gelen yaşlı bir hanıma çok ik ramda bulundu Kadın gidince sebebini sordum Buyurdular ki:

- Bu kadın Hatice'nin sağlı ğında bize gelir giderdi Ey Aişe, ahde vefa imandandır (Hakim)

Allah Rasulü sav'in Rabbi'ne karşı vefası da dillere destandı Mekke'de binbir çile ve ıstırabın içinde iken bile nafile ibadetlerini aksatmıyordu Kıldığı namazların bir rekâtı bazen saatler alıyor, ayağa kalkmaya dermanı olmadığı zaman oturarak kılıyor, fakat yine terk etmiyordu Mübarek elini Rabbi'ne açtığı zaman, duaların en içteni, en mahzunu ve en güzeli mübarek dilinden semalara yükse...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa
« Posted on: 19 Nisan 2024, 16:23:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa rüya tabiri,Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa mekke canlı, Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa kabe canlı yayın, Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa Üç boyutlu kuran oku Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa kuran ı kerim, Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa peygamber kıssaları,Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa ilitam ders soruları, Adamlığımızın Değer Ölçüsü Ahde Vefa önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes