> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtı  (Okunma Sayısı 508 defa)
30 Kasım 2010, 17:17:56
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 30 Kasım 2010, 17:17:56 »



"Abi savaş başladı..." dedi kardeşim... Bir sabahtı.


Yataktan doğrulup bir anneme bir de kardeşime bakıp birden bire hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım. Sabah kartel kanallarında bir müjde(!) olarak sunulan bu haber, Anamur'un hırçın dalgalı denizine bakan sakin bir evinde yüreğime atom bombası gibi düşmüştü. O an bilinçaltımda hangi uyuyan mağma harekete geçti; bilmiyorum ama ağlamam geçtiğinde ben artık başka bir insan olmuştum. Çünkü benim artık bir sorum olmuştu.O soru: Amerika neden Irak'ta? sorusu idi. İşte başta babam olmak üzere en yakınlarıma yönelttiğim bu soruya aldığım cevaplar beni daha büyük sorulara götürdü. O büyük sorular beni daha derin araştırmalara götürdü. Lümpen bir gencin yüreğinde darbe olmuştu. Ve o lümpen genç kendini kitapçılara ve odasına kapatmıştı. Çünkü onun artık bir sorusu vardı. Birden çok cevabı olan bir sorusu da olsa sonuçta bir sorusu vardı onun.

 

Bize yalvarılmış ve bizden bir talepte bulunulmuştu. Ümmetin tarihinde acaba kaç kere rastlanılmıştır ki bir kadın inandığı dinin müntesiplerinden kendilerini öldürmelerini yalvara yalvara istesin?.. Bu bir soruydu... Bu mektup yüzümüze savrulmuş bir uyanış sorusuydu...

 

Bu soruların ardından odam, duvarlarıma işgalin resimlerini astığım bir savaş vitrinine dönmüştü. Annemin her sabah odama gelip "Ah oğlum yüreğin nasıl kaldırıyor bunları" dediği zaman anneme içimde büyüyen öfkemi ve sorularımı gösteriyordum. O günden sonra bol kahkahalı şükürleri bırakıp, denizi uslu gösteren tüm kartpostalları yakıp yüreğimi felakete vermiştim.(1) En büyük sermayem artık bir "SORU"mun olmasıydı. Öyle ki dualarımda "Allah'ım bana yeryüzündeki bütün dilleri öğretirsen sana bir soru soracağım" diyecek kadar cesurca yalvarıyordum artık. Amerika'nın Irak'ı işgal etmesinden önceki zamanlarda babamın evde benden yana şikayeti "oğlum neden okumuyorsun? Neden bu kadar haylaz haylaz geziyorsun? sorusu iken o işgalden sonra  ve katliamlarla birlikte babamın evdeki sızlanmaları ve soruları "oğlum neden bu kadar okuyorsun, neden işlerine güçlerine bakmıyorsun" sorusuna evrilmişti.

 

Soru sormanın, tenkidin, zihni dinç tutmanın ve merakın bir insanı sıradanlıktan, hayatı ve kendisini anlamaya, sorgulamaya başlaması açısından ne kadar önemli olduğunu anlatabilmek için sizlere kendi hayatımdan kısaca bu kesiti aktarmayı uygun buldum.

 

Ey siz: tüm imkanlarını seferber ettiğini iddia ettiği halde çocuklarından memnun olmayan ebeveynler!!!

Çocuklarının, eşlerinin, akrabalarının, arkadaşlarının niteliksizliğinden şikayet eden yurdum idealist gençleri!!!

Kendinden ve hayatın tek düzeliğinden sıkılanlar, evde oturup gün boyu oflayıp puflayan hanımlar ve genç kızlar, cevabını arayacak soruları olmadığı için birbirleriyle uğraşan, didişen insanlar!!!

Şikayet ettiğiniz bu insanların belki de yüreklerinde devrimler oluşturacak Sorularının olup olmadığını hiç düşündünüz mü?

Hiç düşündünüz mü; hayatınızı, kendinizi ve çevrenizdekileri değiştirme gücünü; şuur semalarınızda bir patlama halinde size sunabilecek bir Sorunuz var mı?

 

Ne diyordu şair: "bana soru sor artık
                            beni kurtarma, konuştur
                            beni yaz geceleri patlayan sağnaklara bağışla".(2)

 

Bırakalım artık insanları kurtarmayı(!)...Çıkalım artık şu kurtarıcılık(!) maskelerimizden dışarı... İnsanlara iyilik yapmak istiyorsak onları susturup cevaplar vererek değil; onlara sorular sorarak/sordurarak ve konuşturarak insanlık basamaklarını tırmandırabiliriz. Aksi takdirde ezberci, düşünmeyen, efendi hazretleri daha iyi bilir diyerek susan, egemen sistemler tarafından ideolojilerin çöplüklerine doğru sürülen, güdüleştirilen bir nesle zemin hazırlamış oluruz.

Ne yapmıştı Hz İbrahim hatırlayalım. Baltayı en büyük putun boynuna asıp kendisinden hesap soranların sorularına cevapla mı karşılık vermişti; yoksa onları kendi çelişkileriyle yüzleştirerek kendi sorgulamalarını yapmalarını sağlayarak gerçeği kendilerinin bulmasını mı sağlamıştı?

 

Kur'an'da bu bölüm "(İbrahim gelince ona) "Ey İbrahim! bunu tanrılarımıza sen mi yaptın?" dediler  İbrahim: "Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara SORUN" dedi.  Bunun üzerine vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) dediler ki: "Doğrusu siz haksızsınız." şeklinde bizlere sunulur.(3) İşte doğru sorunun gücü.Şimdi burdan aldığımız ilhamla hayatın içine dönelim ve kendimizden başlayalım. O zaman göreceğiz en doğru bildiğimiz şablonların bile nasıl darmadağın olduğunu. İspat mı istiyorsunuz? Peki..

 

Değerli mütefekkir Said Çekmegil hocamızın değerli torunu Ferda Kılınç hanımdan Said Çekmegil'e dair  hatıralarından bir anektod aktaralım:

 

"Bir meseleyi çözemeyince ona sorardık.Lakin onun öğretim metodunda hazırcılık yoktu,körü körünelik yoktu. Onun için o güzide kütüphanesinde araştırmaya yönlendirilirdik."Kütüphanenin sağ tarafındaki ikinci raftaki şu kitabın 4.cildini getir oraya bak..." tavsiyesinde bulunurdu. Münekkidimdi O...Yaptığımız işleri önce beğenirdi, taktir ederdi, sonra tenkitlerini yapar tamamlardı.(...) Tenkid eder, tenkid alır, tenkid yapmayı öğretirdi.(...)Peygamber sünneti namaz sonrası "sorusu olan var mı?" diye sormanın önemini,çoğunluğun ölçü olmayacağını,tembellere, müfterilere, cahillere, yobazlara aldırış etmeden yola devam etmeyi ondan öğrendim.Bidatlere, hurafelere mümkünse göz açtırmamayı, din adamı diye bir sınıfın olmadığını,herkesin dinin adamı olması gerektiğini,(...)öğrendim.(4)

 

İşte bir fikir adamının evlatlarını ve talebelerini tenkide, araştırmaya,meraka,ve kapasitelerini zorlamaya yönlendirişindeki hikmetin hayattaki karşılığının canlı tanığıdır; Ferda hanım..

 

Bir soruyla, bir eleştiriyle, bir tenkitle bir yaşamın değişimine kapı aralanabilir. Vicdana, kalbe ve ezberlere yöneltilmiş basit bir soru bile yeri gelir bir yaşam tarzını yerle bir eder ve yerine yeni bir yaşam tarzı inşa etmeye kapı aralar.Sadece vicdana, kalbe ve ezberlere yöneltilmiş bir soru... 

Dönelim şimdi kendimize.

Sorunuz var mı ağalar beyler, kardeşler bacılar, abiler hanımlar... Bana değil... Kendinize... Yüreğinize...

 

İçinde yaşadığımız çağın adil şahidlerinden olabilmek için, vahyin çağa taşınırken tağuti düzenlerin yerle bir edilmesi için, nefislerimizde olanı değiştirip cennete olan koşumuzu toplumsallaştırabilmek için , bilhassa Allah Rızası için Es-Suâl ve'l Kıyam...Allahuekber!...


 

KAYNAKLAR: 1) Mustafa İslamoğlu

                             2) İsmet Özel-sevgilime iftira adlı şiir

                             3) Enbiya suresi

                             4) Nida dergisi Said Çekmegil özel sayısı



Kadir Bal
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtı
« Posted on: 25 Nisan 2024, 15:24:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtı rüya tabiri,Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtı mekke canlı, Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtı kabe canlı yayın, Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtı Üç boyutlu kuran oku Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtı kuran ı kerim, Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtı peygamber kıssaları,Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtı ilitam ders soruları, Abi savaş başladı dedi kardeşim bir sabahtıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes