> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bize
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bize  (Okunma Sayısı 848 defa)
06 Kasım 2010, 21:12:43
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 06 Kasım 2010, 21:12:43 »



Abdülmuttalip'ten Ebrehe'ye ve Bize...

Ahmet Rüstemoğlu


Abdülmuttalip, Hazreti Peygamber (s.a.)'in dedesi. O zaman Mekke'nin de reisi. Ebrehe ise, Mekke'yi istilâya gelmiş bir Habeşli lider. Bu iki simayı yanyana getiren olay, Hazreti Peygamber'in doğmasından kısa süre önce, Mekke'ye yönelik kuşatmada gerçekleşiyor.

Ebrehe, Yemen'de büyük bir kilise yaptırıyor ve Arabistan halkının orayı kutsal mekân olarak kabul etmesini arzu ediyor. Bünyesinde Kabe'yi barındıran Mekke ise, Arapları çeken rakip bir alan... Ebrehe Mekke'yi istilâ edip, Kabe'yi de yıkmaya karar veriyor. Ordusunu toplayıp, Hicaz'a yöneliyor. Orduda Mahmudi ismini taşıyan dev bir fil var. Onun için Kur'an bu orduya "Fil ashabı" adını veriyor.

Ebrehe Mekke sınırına gelip, Mekkelilerin deve sürülerini gaspediyor. Ve Abdülmuttalip'e bir elçi gönderiyor. Elçi şöyle diyor:

-Niyetimiz sizinle savaşmak değil. Sadece Kabe'yi yıkıp gideceğiz.

Abdülmuttalip doğrudan Ebrehe'nin yanına gidiyor ve şunları söylüyor:

-Ben buraya Kabe'nin yıkılmamasını rica etmeye değil, sizden gasbettiğiniz sürülerimi istemeye geldim. Kâbe'nin sahibi ise ALLAH'tır ve O onu korur.

Sonra sürülerini alıyor ve Mekke'ye dönüyor.

Ardından yine Kur'an'da "Fil Suresi"nde zikredilen olay meydana geliyor. Kur'an'ın bildirdiğine göre "ALLAH onların üzerine kuşlar gönderiyor, kuşlar sert taşlar atıyor ve istilacı birlikler güve yemiş ekin yaprağına dönüyor." Kabe'ye yönelik istilâ girişimi hüsranla sonuçlandı.

Kur'an bu olayla derin anlamlar taşıyor bizlere...

Bazan Kâbe'mizin telâşına düşüyoruz.

İslâm yenilir, biter endişesine kapılıyoruz.

Oysa onun sahibi var. O bizim kefaletimizde değil. Belki kendi kalblerimizin telâşına düşmeliyiz. Yorum yerindeyse, Abdülmuttalip'in üzerine titrediği develer yerinde bizim kendi kalblerimiz var.

ALLAH koruyor bakın kıyamete kadar korunacakları... Kuş pençeleriyle yağdırdığı taşlarla koruyor.

Genç insanları üçyüz yıl uyutarak koruyor, taşıyor tevhid inancını nesilden nesile..

Bir beşik içinde nehre atılan bebeklerin yüreğinde koruyor....

Ya da Firavn sarayında zırh örüyor bebek yüreğine...

Nehirleri yararak koruyor...

Zindan'da koruyor tevhid inancını...

İnanç adamının atıldığı ateşi gül bahçesine çevirerek koruyor...

İslâm'ın geleceğinden hiç mi hiç endişe etmemek gerek.

Ama kendi yüreklerimiz için ne kadar endişe etsek az....

Ondan biz sorumluyuz çünkü. Onun İslâm'la ilişkisinden, onun ALLAH'la ilişkisinden...

İnsanların, toplumların sınavı var. Sınavı kaybeden insan ve toplum kendi hesabına kaybediyor. Diyor ki Kâinatın Yaratıcısı Kur'an'da:

"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki ALLAH, onların yerine, kendisinin onları, onların da kendisini sevdiği, mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise güçlü ve şerefli olan, ALLAH yolunda cihad eden ve kınayanın kınamasından korkmayan bir kavim getirir. İşte bu ALLAH'ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. ALLAH geni? ihsan sahibidir. Her ?eyi çok iyi bilendir." (Maide Suresi, 5 / 54)

Dünya dönüyor, Firavnlar gelip gidiyor, Nemrud'lar gelip gidiyor.

İnsan kendi sınavını veriyor. Bu bir kalb sınavıdır. Kalbinizi -ki İslâm orada ALLAH bağlılığının egemen olmasını istiyor- kime verdiniz?

Kur'an'da "Nerede olursanız olun, ALLAH sizinle beraberdir" (Hadid Suresi, 57 / 4) buyuruluyor. Nerede olursanız olun ALLAH sizinle beraber. Peki siz o zaman kiminle berabersiniz? Korkularınız, umutlarınız, sevgileriniz kime yönelik, kimden, kim için, kime karşı? İşte insanın temel sorusu bu...

"ALLAH'ı seven" ve "ALLAH'ın sevdiği" bir toplum içinde yer almak... "Kalbi ALLAH'la birliktelik duygusuna doymu?" insan olmak...

Bizim sınavımız bu...

Abdülmuttalib'in sözlerinde, insanın derinden yakaladığı hikmet var... Bazan, bazı şeyleri havale edeceğiniz bir iç bağlılığınız varsa, gerçekten yürekten havale edebiliyorsanız, ALLAH "Ebabil"ini gönderiverir...

ALLAH, Rasûlüne bile "Attığın zaman sen atmadın, ALLAH attı" diyor.

İbrahim (a.s.), Cebrail'in yardım teklifine "Bana Rabbim yeter, vekilim O" diye cevap vermişti. İşe böyle bir sığınış olabilirse içimizde, varoluş sırrı yakmak olan ateş yakmaz hale gelebilir.

Kalbimizi yoklamalıyız. Ne kadar bağılyız onun Sahibine? "Rabbim bana yeter" dediğimizde ne kadar sığınmışız O'na, dilimizle kalbimiz arasındaki mesafe ne kadar?

Temel meselemiz kalb meselesi...

Dün de oydu, bugün de o, yarın da o olacak...

Ne kadar diri kalb varsa o kadar direnç olacak...

Bütün himmetimizi kalbimizi "ALLAH bilgisi" ile donatmaya yöneltme zamanıdır. Bunu öğrenebilirsek bir musibet bin nasihat yerine geçecektir.

ALLAH Rasûlü (s.a.), puta tapıcıların baskıları sonucu onların istediği şeyleri söyleyip, perişan halde kendisine döndüğünde Ammar b. Yasir'e, önce, "Kalbin nasıldı onları söylerken?" diye sordu.

Kalbimiz nasıl yaşadıklarımızı yaşarken?

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bize
« Posted on: 23 Nisan 2024, 11:12:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bize rüya tabiri,Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bize mekke canlı, Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bize kabe canlı yayın, Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bize Üç boyutlu kuran oku Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bize kuran ı kerim, Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bize peygamber kıssaları,Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bize ilitam ders soruları, Abdülmuttalipten Ebreheye ve Bizeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes