> Forum >  ๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑ > Çoçukların Dünyası > Dini Hikayeler > Uzun bir secde
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Uzun bir secde  (Okunma Sayısı 804 defa)
13 Mayıs 2010, 22:03:00
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 13 Mayıs 2010, 22:03:00 »



Uzun Bir Secde

Elmaları suluyor.
Gem sürmüş. Hayvanların toynağını temizlemiş. Harmanı savurmuş, yerini süpürüyor. Tahılı sapından ayırmış, çuvallamış. Yanında gelinler, torunlar ses etmeden çalışıyorlar. Küçük gelin, gelinlik sürüyor, konuşmuyor. Dedeye bir söz diyecek olsa, ya büyük geline ya da torunlardan birine söyletiyor.

Üç torun var şimdi harmanda. Dede soğuk su istiyor. Büyük torun koşarak kaynaktan bir sürahiyi doldurup getiriyor. Yalpıyıp gidiyor, yalpıyıp geliyor. Dede gençliğini hatırlıyor ona bakarak. Babası Ümmet kocayla çift sürdüğü bıngıldak yazısında gezdiriyor çekgin gözlerini.

Torunlar konuşuyor, dede anlayamıyor konuşmaları. Büyük torun Vagner, ortanca Bach, küçüğü ise Tchaıkowsky dinlediğini söylüyor. Dinlemek deyince dedenin aklına Muharrem Ertaş geliyor. Yanık yanık söylerdi yavrum diyecek oluyor, bakıyor ki torunları kendi aralarında başka dünyalar kurmuşlar, sözlerini içine atıyor.

Bu insanları hayata ve birbirine bağlayan sır nedir diyorsun. Şairi bin parçaya böldüğüne göre, sen bu işi dedenin ak sakalına bakarak anlayacağını mı sanıyorsun.

Dede elmaların diplerini kazıyor, otlarını temizliyor. Arkın su nöbeti bugün beşe kadar kendinde. Dörde kadar elmaları bitirip bir saat cevizlere akıtacak, onun ayağını da güvertilere çalacak. Fasulyelere hereke dikecek.

Nohut harmanı, fasulye harmanı, mercimek harmanı... Dede yorulmaz. Dede dinlenmez. Namaz vakitleri onun yegane istirahatı.

Eşkin atıyla bağa bahçeye giderdi zamanında. Şimdi tekeri köhne kağnı gibi hissediyor kendini.

Torunlar belli zaman çalışıp şehre gidecekleri için yalpıyorlar.

Gelinler işçimen. Sanki harmanda çalışmak için yaşıyorlar. Sanki dedenin sonsuza dek işçileri. Dede derya dilli. Gelinlerini seviyor, “Gayretlerini sevdiklerim, maşallah, ne şahbazsınız.” diyor. Gelinler kayın babalarının sevgisinden sevinç duyuyorlar.

Arkada ulu dağlar. Ulu ağaçlar. Çam, ardıç, ceviz, kavak, çınar... Üç dağ görünüyor dedenin sırtından. Ortadaki büyük, yanlardaki ortanca. Büyük dağın tepesi kel, etekleri çamla ardıç. Ortancalar boydan boya meşe kaplı. Onun ak sakallarına ardıçların, çamların, meşelerin dalları karışıyor. Aklaşmış sakalından yaş yaşadığı, diş dişlediği, kuş kuşladığı okunuyor. Seneye daha iyi olacak, daha verimli olacak diyerek gelmiş yetmiş beş yaşına. Ne demişler, çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış.

Sonsuz bir müziği vardır ağaçlı dağların. Seyreylemeye, dinlemeye doyamazsınız. Gece bir melodi, gündüz başka bir melodi seslendirirler. Dedenin suskunluğu en büyük güvendir o dağlık alanda.
Ak sakalına geniş tebessüm ne de yakışıyor. Gelinler, torunlar çalıştıkça onun gözleri gülüyor.

Dede hep çalışıyor. Yanındakileri de çalıştırıyor. Karıncaya bile iş buyuracak nerdeyse. Cevizler çırpılacak, güvertiler çapalanacak, patateslerin otu yolunacak, fasulyenin su nöbeti yakın, guzgeçenin mahkemesi var haftaya salıya. Karakol komutanı çağırmıştı, cuma günü kasabaya gidecek, hem komutanı ziyaret edecek hem de cumayı büyük camide kılacak. Küçük geline sarı küpeyle ekmek sacı alacak. Hediye alacak ki, gelinlik sürmeyi bıraksın.

Eve dönüyor. Ev dediysem, oğullarından birine. Bu akşam Mehmet’in yanında, yarın Ramazan’da, öbür gün Yaşar’da. Şehre gittiği gün ise kızı Güllü’ nün, oğlu Mustafa’nın yanında... Yatalak eşi, sofanın ucunda araziyi seyreyleyip, geçen günleri yad ediyor. Gelinler, torunlar hizmetinde. Gülsüm nine, hafif bedeniyle kuş misali uçtu uçacak, kanatlandı kanatlanacak. Bakışları pek. Gözleri net görüyor. Sesinde dirimlik... felçli haliyle bu dinçliği yanındakilerde tedirginliğe sebep oluyor. Dede gelse de son neşesini görse ninenin.

Akşam yemeğini yiyor. Küçük torunları kucağına alıyor. Akşamı kılıyor, Televizyondan ajansı dinliyor. Gül, cumhurbaşkanı seçilmiş. Dede bayram ediyor. Gül’ün babası da yaşlı ve kendi gibi ak sakallı. Kendini Gül’ün babası yerine koyuyor. İçinden serin ırmaklar akıyor. Bu günleri de görecekmişiz, şükürler olsun, diyor.

Yatsıyı kılıyor, içinde huşu. Dış odada üç torunuyla, uyuyor. Gece, üstü açılan olursa örtecek, altını ıslatanları uyandırıp geline gönderecek.

Uyandığında sabah ezanı okunuyor. Torunların üstleri örtülü, altını ıslatan da olmamış.
Hava iyiden iyiye soğumuş.
Arka odada bir ipilti.
Hepi topu dört evlek bahçeyi sulayacak, çapalayacak, budayacak, sevecek, övecek. Ağaçlar da insan gibidir. Sevgi beklerler, söz beklerler.

Duasını bitirip geriye dönüyor. Kahvaltı sofrası serilmiş, sini kurulmuş.
Ezanla birlikte gelin de uyanmış, hem namazını kılmış hem de kahvaltı hazırlamış. Kızlar evden uçunca gelinler, tutmasa da yerini, kız oluyor.

Oğul... Can bağı oğul. Dünya nimeti, tatlı meyve oğul, namazı acele kılıp yatıvermiş. Oğula kızıyor. Uzun uzun dua etmeliydi diyor. Gelinden memnun. Gayretini sevdiğim kızım, Allah razı olsun senden, diyor. Oğul uyuyor. Gelin, kayın babanın duasını almanın coşkusu, neşesiyle dağlar kadar büyük ferahlık duyuyor.

Hapazlamacıları sevmiyor. Ortanca oğlunun bu yolda olduğunu görüyor, içine dert oluyor ama kimselere söyleyemiyor.
Siyah şalvarını giyiyor, bahçeye yollanıyor. Sırakayanın ardına vardığında, güneş yüzünü yalamaya başlıyor. On dakika oturmalı, dinlenmeli, ama sabah dinçliği, direşkenliği onu bırakmıyor. Otları yoluyor, sonra da çapalıyor.

Kuşluk oluyor. Ayaklarını uzatıp sırtını ceviz ağacına veriyor. Matarasından su içiyor. Uyukluyor bir müddet. Dilinde zikir, dönüp duruyor. Ceviz, rahmetlik babası Ümmet kocadan kalma. Babasının öldüğü günün manzarası dönüyor zihninin arka köşelerinde.

Bir dinçlikle yekiniyor. Elmaların, cevizlerin, eriklerin, kirazların kurumuş dallarını buduyor. Öğleye kadar uzuyor bu iş. Kayanın gölgesinde ardıcın dibinde namazgahı var, namazını kılacak. Arktan abdestini tazeliyor, ağır ağır düzlüğe yaklaşıyor, mendiliyle kurulanıyor, kıbleye dönüp el bağlıyor. Duadan sonra sırtını toprağa dayıyor az. Cennet huzuru duyuyor bu halinden.

Namazdan sonra tevhid çekiyor. Ashab-ı bedir okuyor.
Gün ferini yitirmeye başladığında domatesten, biberden, kabaktan doldurup heybesine Ramazan’ın evine yollanıyor. Rahmetli kardeşi Ali’nin bahçesinden geçerken içini hüzün dalgaları yalıyor. Geçen yıl bu mevsimde rahmete göçmüştü. Sıra bende, diyor.

Nine, bu yaz Yaşar’ın evinde. Her akşam dedeyi bekliyor. Torpahtır artık bizim evimiz, diyor. Gelinleri, torunları bir göç dalgası yalıyor.

Çardağa, gülhatminin yanına heybesini indirip gelinin gösterdiği mindere uzanır gibi oturuyor dede. Torunlar koşuşuyor, ibrik, leğen, havlu getiriyorlar. Abdest alınca yüzünden, gönlünden bir ferahlık yayılıyor.

Nine, oğlu Yaşar’a, dedeyi soruyor. Bugün gelmeliydi, diyor. Nine keskin bakışlarıyla tekerek ovayı tarıyor. Gelen giden yok.
Nineyi dedeye bağlayan sır, diğerlerini de birbirine bağlıyor.
Akşam okunuyor. Kıbleye yöneliyor. Allahü ekber. Secdeye gidiyor. Torunlar seccadenin yanı başında oynaşıyor. O secdeden kalkmıyor. İçerde Tchaıkowsky, Bach, Vagner dinleyen torunların diri sesleri duyuluyor.

Gelin sofrayı seriyor. Siniyi getiriyor. O hâlâ secdede. Baba! diyor, baba!
Dede ses vermiyor.

 Recep Şükrü Güngör

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Uzun bir secde
« Posted on: 24 Nisan 2024, 20:14:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Uzun bir secde rüya tabiri,Uzun bir secde mekke canlı, Uzun bir secde kabe canlı yayın, Uzun bir secde Üç boyutlu kuran oku Uzun bir secde kuran ı kerim, Uzun bir secde peygamber kıssaları,Uzun bir secde ilitam ders soruları, Uzun bir secdeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes