Konu Başlığı: Sözümüzde Dururuz Gönderen: Eflaki üzerinde 30 Haziran 2010, 18:53:07 Sözümüzde Dururuz
Orta hâlli tüccarlardan birisi, Ni’metullah Geylânî’nin giyecek ve benzeri ihtiyaçlarını temin ederdi. Ni’metullah Geylânî, birgün o tâcirin yanına giderek, ne kadar borcu biriktiğini sordu. Tâcir, elli dirhem borcu olduğunu söyledi. Ni’metullah Geylânî; - İstersen, sana o elli dirhemi vereyim, istersen o elli dirhemi benden alma, biz de buna karşılık sana, elli bin dirhem veririz,dedi. Tüccar; - Siz bilirsiniz” dedi. Ni’metullah Geylânî, tâcire; -Yalnız elli dirhemi benden almamak husûsunda gönlün râzı mı? dedi. Tâcir; -Evet, râzı, dedi. Ni’metullah Geylânî; -O zaman git, güvendiğin birisi ile bana bu elli dirhemi bağışlayıp bağışlamayacağın husûsunda istişâre et, dedi. O tüccar da gidip halası ile istişâre etti. Halası onu çok severdi. Halasına, Ni’metullah Geylânî’nin söylediklerini anlattı. Halası o elli dirhemi, Ni'metullah Geylânî'den almamasını tavsiye etti. Sonra tâcir, Ni’metullah Geylânî’nin yanına gelerek; -Efendim, o elli dirhemi gönül rızâsı ile size bıraktım, dedi. O zaman Ni’metullah Geylânî tâcire; - O hâlde git biz sana vâdimizi yerine getiririz, dedi. Çok geçmeden, tâcir çok para kazandı. Elli bin dirhemden fazlasına sâhip oldu. |