Bir salı günüydü.
Artık şubat tatilinin yaklaştığı, insanların kayıp düşmesini bekleyen buzlarla kaplı, soğuk yollarda geçirilen koşturmacalı bir günün akşamında kendini eve zor atmıştı.
Yoğun bir günün bitiminde evine varmak ne güzel bir duyguydu.
‘Bir de mor veya mavi renkli, kokulu sabunlarla yıkanıp, yüzüne gözüne, eline ayağına yapışıp onun yorgunluğunu artırmak için ağırlık yapan tozdan kirden kurtulmak herhalde dünyanın en güzel duygularından biriydi.’
Gerçi sabun evindekiler kadar kaliteli değildi. Bazen yüzünü tahriş de ediyordu; ama olsun. Öğrencilik hayatı işte…
Oturduğu koltukta hemen uyuyabileceğini biliyordu.
Çok yorgun ve uykusuzdu. Gece sabaha kadar ders çalışmış, erkenden deneme imtihana gitmiş, yetiştirmesi gereken ödevi yapmak için kütüphanede bir hayli vakit geçirmişti.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın