๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑ => Dini Hikayeler => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 28 Temmuz 2010, 12:31:41



Konu Başlığı: Nuşirevan'ın Adaleti
Gönderen: Eflaki üzerinde 28 Temmuz 2010, 12:31:41
NUŞİREVAN'IN ADALETİ  

Hazreti Ömer ve Sa'd İbni Vakkas Hazretleri, İran'a at satmaya gitmişlerdi İran'a vardıkları zaman şehrin girişinde cirit oynayan bir kısım genç görüp seyre daldılar Bir ara yabancıların kendilerini seyretmekte olduğunun farkına farkına varan gençlerden birisi yanlarına gelip "Bedeviler" gibi sözlerle hakaret ettikten sonra, satmak için getirdikleri ve üzerine bindikleri Arap atlarını ellerinden zorla aldılar
Hazreti Ömer ve Sa'd ibni Ebi Vakkas Hazretleri ticaret maksadıyla geldikleri şehre meyüs ve mükedder vaziyette girdiler Yanlarında yiyecek bir şeyleri olmadığı gibi paraları da kalmamıştı Aç susuz akşam olmasını beklediler Akşam olunca da bir hana vardılar Kapıdan girer girmez hancı, misafirlerin yabancı olduğunu ve üzüntülü olduklarını anladı Neden üzüntülü olduklarını sordu Hazreti Ömer daha üzüntülü görünüyordu O hiç konuşmadı İbni Vakkas Hazretleri ise başından geçenleri hancıya dert yanarak anlattı Hancı misafirlerini dinledikten sonra:
- Siz kederlenmeyin, bizim hükümdarımız son derece âdildir Ya atlarınızı buldurur, yahut bedelini tazmin eder Sizin anlattığınıza göre elinizden atları alan hükümdarın kendi oğludur Ama o mutlaka bu meseleyi halleder, diyerek teselli verdikten sonra:
-Her sabah hükümdarımız pazar yerinde halkın önünden geçer ve halk ona dert ve dileklerini bildirirler O da ne icab ediyorsa hemen yapar Siz sabahleyin hemen pazar yerine gidin vaziyeti anlatın dedi
Sabah, Hazreti Ömer ve arkadaşı pazar yerine çıkıp hükümdarı beklemeye başladılar Biraz sonra hükümdar yanında tercümanları olduğu halde geldi Herkes nesi varsa açık açık söylüyor o da gerekeni hemen orada yapıyor veya yapılmasını emrediyordu Sıra Hz Ömer ve İbni Vakkas'a geldi Onlarda başlarından geçenleri anlattılar, atlarının bulunup geri veilmesini dilediler
Hükümdar bunları dinleyince yüzü çok asıldı ve üzüntülü olduğu her halinden belli idi Bir kese altın verdi ve atlarının da bulunacağını söyledi Hükümdar tercüman vasıtası ile konuşuyordu, tercüman ise atı alanların hükümdarın oğlu olduğunu söylememişti Hazreti Ömer ve Ebû Vakkas Hazretleri yine akşam kaldıkları hana geldiler Bu sefer yanlarında paraları da vardı, karınları da toktu Hancının parasını verdiler, o gece de orada kalıp sabahleyin yola çıkmayı düşünüyorlardı Hancı ne olduğunu sordu Onlar hükümdarla görüştüklerini ve atları bulacağını söylediler, dedi
Hancı birden öfkelendi ve :
-Demek kendi oğlu olduğu zaman iş değişiyor, dedi
Sabah oldu bu sefer hükümdarın karşısına hancı çıkıp:
-Hükümdarım, suçu işleyen başkası olur ceza verirler de, sizin oğlunuz olursa cezasız kalır öyle mi? dedi
Nuşirevan bunu duyunca rengi değişti ve çok sinirli olduğu besbelli idi:
-At sahipleri yarın şehir terketsinler Fakat biri şehrin kuzey, biri güney kapısından çıksın dedi
Sabah oldu ve atların değerinden fazla para verdi Hazreti Ömer ve Ebû Vakkas Hazretleri şehri terkediyorlardı Bir de ne görsünler, şehrin bir kapısına atı alan genç, diğer kapısına ise hükümdara yanlış bilgi veren tercüman asılmışlar ve ölmüşler bile
Fakat ne yazıktır ki, adaletiyle meşhur bu hükümdara iman nasip olmamış ve Efendimiz (sav) imansız gittiklerine teessüf ettiği isimler arasında bunu da symıştır
Aradan zaman geçti, Hazreti Ömer Halife-i İslâm , Sa'd ibni Ebi Vakkas ise Mısır valisi oldu Mısır'i İslamlaştırma ameliyesinde bir de cami yapılacaktı Bu camiye en müsait yer ise bir yahudinin yeri idi Mısır valisi yahudinin yerine cami yapımına başladı Yahudi çaresiz bir şekilde düşünürken müslümanlardan bir zat:
-Nedir senin bu halin? diye sordu
O:
-Bir evim vardı, başka bir şeyim yoktu Vali şimdi oraya cami yapıyor Ben ne yapabilirim? Şimdi açıkta kaldım, dedi
Müslüman ona:
-Sen git Medine'ye Orada Halife Ömer vardır Derdinei ona anlat Senin derdine mutlaka çare bulur, dedi
Yahudi daha islamiyetin nasıl bir din olduğunu bilmiyordu Medine'ye vardı Halife'yi sordu, bahçede olduğunu söylediler Gitti Bahçeyi buldu Baktı ki, oarad bir adam çalışıyorYanına yaklaşıp:
-Ben Halife Ömer'le görüşmek istiyorum, dedi
Ona göre hükümdarın tarlada ne işi vardı Karşısındaki:
-Derdini anlat! Ömer benim, dedi
Yahudi derdini anlatıp, bir çare bulunmasını söyleyince Hazreti Ömer, öfkelibir şekilde , bir kemiğin üzerine bir şeyler yazıp adamın eline verdi:
-Götür bunu valiye ver, dedi
Yahudi bu yazışmadan pek bir şey anlamamıştı Bundan bir şey çıkmaz, diyordu kendi kendine
Mısır'a gelip kemiği Sa'd ibni Ebi Vakkas'a verince, vali çok korkmuştu Hemen evi eskisinden daha güzel bir şekilde tamir etti ve yahudiye verdi Hemde memnun etmek için bir miktar yardımda bulundu Hazreti Ömer'in gönderdiği kemiğin üzerinde sadece şu iki kelime yazılı idi:
-Ben Nuşirevan'dan daha adilim!