๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑ => Dini Hikayeler => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Eylül 2011, 16:26:17



Konu Başlığı: Mezardaki Sohbet
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Eylül 2011, 16:26:17
Mezardaki Sohbet...



YAŞLI ADAM' eşinin kabrini ziyaret etmek için gittiği kabristanda bir inilti duyarak yavaşladı. Sağa sola bakınarak kulak kesildi. Ortalıkta kimseler yoktu ama o sesi işittiğinden emindi. Önce hızlı adımlarla kaçmak istedi.

Fakat sanki büyülenmiş gibiydi. Korkudan olsa gerek ki gücü zaten çok azalan ayakları tutulmuş vücudu uyuşmuştu. Diz boyu otla çevrili mezarlar arasında güçlükle ilerleyip o tarafa yöneldi. İnlemeyi bir kez daha duyunca daha fazla yanaşmayıp yere oturdu. Tüylerini diken diken eden ses birkaç metre ilerden geliyordu.

Yaşlı adam bazı velî zatların kabirdeki insanlarla konuştuğunu duymuş bunları da herkese anlatmıştı. Belki laf olsun diye:

- Neden böyle inleyip duruyorsun? dedi. Bir derdin mi var?

Derinlerden gelen bir erkek sesi:

- Büyük bir azap çekiyorum!. dedi. Her kemiğim tek tek kırılmış sanki. Yaşlı adam tâ iliklerine kadar ürperdi. Acaba kendisi de evliya mıydı? Her ne olursa olsun bu cevabı kesinlikle beklemiyordu. Güç bela toparlanıp:

- Ne zamandır bu haldesiniz? diye sordu. Yani ne zaman öldünüz?

 - Vallahi bilmiyorum!. dedi mezarda yatan. Sanki dün yaşıyordum' hatta eğleniyordum. Arkadaşlarla birlikte biraz içki içmiştik daha sonra ayrıldık. Bu arada' sanki yüksek bir yerden düştüm. Her halde ölmüşüm ki' şimdi bu mezardayım. Üstelik de büyük bir azap çekiyorum.

- İçkinin haram olduğunu ve kabir azabına yol açtığını bilmiyor muydun? diye sordu dışardaki. Allah bilir başka büyük günahlar da işledin.

 - Keşke ellerim kırılsaydı!. dedi adam. Keşke kırılsaydı da' o büyük günahları işlemeseydim. Keşke dudaklarım yapışsaydı da içki denilen zehri içmeseydim. Ne yazık ki her türlü işi yaptım' kumardan tut tâ hırsızlığa kadar. Şimdi öyle pişmanım ki hiç bilemezsin. Burada bu şekilde bir saniyecik bile kalmaktansa ömür boyu aç kalmaya razıydım. Ağzıma içki değil gerekirse bir yudum su bile koymazdım. Başımı da babam gibi secdeden kaldırmazdım.

- Demek baban dindar biriydi' dedi dışardaki. Neden onun yolundan gitmedin ki?

- Namaz kılmak biraz güç geldi dedi adam. Oruç tutmak da öyle. Günde beş kez seccadeye yatmayı uzun yaz günlerinde aç ve susuz kalmayı istemedim. Açıkçası havam bozulur diye korktum. Oysa şimdi bu karanlık çukurda yatıyorum. Tertemiz bir havaya yemeğe ve suya hasret şekilde. Üstelik de dayanılmaz acılar içindeyim.

Yaşlı adam biraz düşünceliydi. Acaba bu ölü için bir fatiha okusa ya da dualar etse faydası olur muydu? Bu konuda açıkçası çok ümitsizdi. Bir insan kullarına verdiği sayısız nimetlerle merhametini ispatlayan ve kendisini en çok "Rahim" ve "Rahman" isimleriyle tanıtan Allah'ın azabına uğramışsa âciz bir kul o kişiye nasıl yardım ederdi?

Sessizce yerinden kalkıp ilerleyince' henüz yeni açılmış bir mezar gördü. Sahibini bekleyen bu çukurun yanında birkaç tane içki şişesi vardı. Bir tek de ayakkabı. Hemen o yana koştu. Boş mezarın içinde üstü başı içki kokan bir adam yatıyordu. Ceketi de yüzüne dolanmıştı.

Yaşlı adam önce mezara inmeyi düşündü. Fakat ağrıyan beliyle bu işi yapamazdı. Uzunca bir dal koparıp tekrar yanaştı ve bunu cekete taktırıp sırt üstü yatan sarhoşun yüzünü açtı. Mezardaki adam ondan fazla korkmuştu.

Yaşlı olan bir anda rahatlayıp:

- Demek konuşan sendin? diye tebessüm etti. Seni ölü sanmıştım. · Mezardaki derin derin nefes aldıktan sonra: ·

- Ben de öyle zannetmiştim!. diye sevindi. Geçen akşam buralarda içmiştik. Kafayı bulduğumda bu çukura düşüp kaldım her halde.

Sarhoşun vücudu perişan bir haldeydi. Sırt üstü düştüğünde üç beş tane kaburgası kırılmış bir kez bile çalışmayan beyni sarsılmış bütün gece o mezarda yatıp kalmıştı. Yaşlı adam hemen bir ambulans çağırdı. Sarhoş mezardan kurtulup sedyeye alınırken başını ona doğru güçlükle çevirerek:

- Sağ olasın amca!. diye teşekkür etti. İyileşir iyileşmez sana haber veririm. Bol mezeli bir çilingir sofrası düzenleyip yeniden doğduğum günü kutlarız.



ALINTI


Konu Başlığı: Ynt: Mezardaki Sohbet
Gönderen: Zeynep 8D üzerinde 29 Aralık 2013, 20:44:46
Çok güzel bir hikaye. Gerçekten bu hikaye insanı yaşamadığı halde yapmış gibi pişman hissettiriyor. İçimden bir an keşke yapmasaymış dedim. Allah'tan yaşıyormuş :) . Allah herkese böyle şans versin. İşin gerçeği hatalarımızı bir yana bırakıp allah'ın ne olursa olsun bizi affedeceğini bilmeliyiz.


Konu Başlığı: Ynt: Mezardaki Sohbet
Gönderen: -merve-7d- üzerinde 29 Aralık 2013, 21:09:55
Gerçekten güzel bir hikaye.Önemli olan bu hayatta doğru yolu seçerek seçtiğin şeyin peşinden gitmektir.Geri kalan herşey hikayedir.


Konu Başlığı: Ynt: Mezardaki Sohbet
Gönderen: Pelinay üzerinde 03 Ocak 2014, 18:13:34
yine çok güzel ve  ibretlik bir kıssayla karşı karşıyayım.
okurken her kelimeyi içimde hissettim adeta.
acaba o sarhoş gibi biz de mi öyle büyük acılarla feryat edeceğiz,acaba bizim farkına vardığımızda çok mu geç olacak .gerçeğin farkına varabilmemiz için böyle bir olay mı yaşamamız gerekiyor..
Rabbim bizlere bir an bile ansızın bir gün ölümün geleceğini ve bu fani dünyadan göçüp gideceğimizi unutturmasın... :) :)


Konu Başlığı: Ynt: Mezardaki Sohbet
Gönderen: Fatıma34 üzerinde 27 Ocak 2014, 02:33:18
gerçekten çok anlamlı ve güzel bir hikaye.


Konu Başlığı: Ynt: Mezardaki Sohbet
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Aralık 2014, 02:26:27
s.a.. , Âmin insaallah Mevlüde kardesim..Ölüm her an bizimle aslinda çok yakin olabilir..Ona göre yasayip her animizin kiymetini bilenlerden olalim insaallah.


Konu Başlığı: Ynt: Mezardaki Sohbet
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 13 Aralık 2014, 12:03:26
Ve aleykumusselam ve rahmetullahi. Adam sanki ölmuş gibi bu durumları yaşamış. Yalnız bundan ders de almamış. İnsan bu dara gelince duada rahata erince fenada. Rabbim razı olsun.