๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑ => Dini Hikayeler => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Eylül 2011, 16:52:21



Konu Başlığı: Esir Beyaz Kuş Gibi Özgürlüğe Kanat Açmak
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Eylül 2011, 16:52:21
Esir Beyaz Kuş Gibi Özgürlüğe Kanat Açmak


Avcı tuzağını kurmuş, bekliyordu. İki kuş geldi, gagalarıyla yemleri yemeye başladı. Avcı bir hamle ile ağını attı iki kuş ağa takıldı.

Avcı kuşları ağla beraber alarak evine dönüyordu, iki kuş birbiriyle konuşuyordu. Beyaz renkli, zayıf, cesur, azimli kuş:

“-Ben bir fırsatını bulup kurtulacağım” dedi, diğer şişman ve umutsuz kuş ise:

“-Kurtuluşumuz yoktur, bu avcı bizi esir aldı, ağından kurtulmak çok zor, biz artık hayat boyu esiriz" dedi.

 Beyaz kuş, sürekli düşünüyordu, nasıl ederim de bu ağdan kurtulurum diye düşündü, bu arada avcı eve doğru yaklaşıyordu, son fırsatı iyi değerlendirmeliydi.

Çırpındı, didindi, kanatlarını kanattı, güçsüz kaldı ve zayıf vücudunu ağların üzerine bıraktı.

Şişman kuş:

“-Ben demiştim, bizim ağdan kurtulmamız mümkün değildir.”

İki kuş ağların içinde, avcının elleriyle eve getirildi.

Avcı yorgundu, kafes almak için pazara gidecekti, ama öncelikle açtı, karnını doyurmalıydı, yemeğini yemek için hazırlık yaptı.

Avcı, kuşları da unutmadı, iki kuşa yem verdi, şişman kuş hemen yemleri yemeye başladı, beyaz kuş ise sinirliydi yemedi.

Beyaz kuşun, o anda aklına bir kurtuluş yolu geldi, hemen şişman kuşa:

“-Gel beni dinle buradan kurtuluruz” dedi, şişman kuş:

"-Hayır biz ne yapsak da buradan kurtulamayız" dedi.

Beyaz kuş, yeniden:

“-Gel beni dinle bize verilen yemleri yemeyeceğiz, zayıflayacağız, ağlardan kurtulacağız” dedi.

Şişman kuş, bu söze aldırmadı, önüne atılan yemleri yedi, yedikçe şişmanladı. Ama beyaz kuş yaşayacak kadar yedi, bedenini zayıflattı. Öyle zayıfladı ki, avcının olmadığı yerde ağların deliğini zorlayarak kurtulmak istedi.

Ama başaramadı, delik küçüktü, biraz daha zayıflaması gerekti.

Beyaz kuş, umudunu yitirmedi, gayret etti, yemlerden yemedi, zayıfladıkça gücü de azalıyordu. Ama hedefte bir özgürlük vardı.

Özgürlük her şeyden daha güzeldi. Yarın özgür uçarsa her tür yemleri yer ve şişmanlardı.

Beyaz kuş, çok umutlu idi, gözünü özgürlüğe çevirmişti, kurtulmaya kendini inandırmıştı.

Avcı, pazara çıkmadan önce kuşlar için yine yem attı, şişman kuş, tembel ve umutsuz haliyle hemen yemleri yemeye başladı, ama beyaz kuş açlığa direndi, yemedi, her geçen saat içinde zayıfladı, umutlarını son ana bıraktı.

Eğer avcı pazardan gelirse kafesten kurtulamayacağını iyi biliyordu.

Avcı evden çıktı, beyaz kuş, direnmeye ve çırpınmaya başladı, ağın deliklerini zorladı, bir türlü ağın deliğinden çıkamadı.

Yeniden denedi, yine başaramadı, kanatları kanadı, vücudu güçsüz kaldı.

Biraz dinlendi, son kez büyük bir kuvvetle ağın deliklerini zorladı, artık avcının gelme anı idi, son çırpınışlarını yaptığını biliyordu, öyle bir zorladı ki, kanatları artık yıpranmış, kanamıştı.

Ama birden bir kanadı ağdan dışarı çıktı, çok sevindi, şişman kuş şaşkın şaşkın bakıyordu.

Beyaz kuş, bir kanadını kurtarınca büyük bir kuvvetle, azimle ikinci kanadını da zorladı ve yavaş yavaş onu da çıkardı, kanatları çıkınca uçmak ve güç toplamak için biraz dinlendi.

Artık özgürdü, pencere açıktı, hemen pencereye kondu, pencereden ötelerde uçsuz bucaksız bir sema vardı, arkasını döndü şişman kuşa,

“-Beni neden dinlemedin, neden zayıflamadın, neden umutlarını taze tutmadın, neden özgürlük yolunda direnmedin?” dedi.

Şişman kuş pişman oldu, ağladı, hüzünlendi tek başına ağların içinde kaldı.

Beyaz kuş, şişman kuşa elveda ederek bir kanat çırptı ki, bu kanatlar özgürlüğe doğru uçan esir beyaz kuşun özgürlük uçuşu idi.

Beyaz kuş, bulutlara kadar çıktı, masmavi semada artık özgürdü, avcı ve şişman kuş gerilerde kalmıştı.

Beyaz kuş, umutlu bakışını, azimli çabasını, atılımcı ruhunu, esaretten kurtuluşa ve özgürlüğe dönüştürdü.

Beyaz kuş, kendisi için biçilen şarta boyun eğmedi, direndi, zalime boyun eğmedi, en küçük bir çabayı basite almadı, hedefini ortaya koyarak o hedef yolunda direndi, zayıfladı, aç kaldı.

Beyaz kuş, değiştirmeyi seven, avcının oyununa karşı oyun kuran bir zekâya sahipti.

Beyaz kuş, teslimiyetçi, zulme boyun büken, tembel değildi, aksine atılgan, değişimci, özgürlükçü idi.

Beyaz kuş, avcının oyununu bozan bir kuş olarak bize ne güzel bir örnek değil mi?

Avcının oyununu bozmak gerekir dostlar, bozmak! Çırpınarak, direnerek, zayıflayarak, aç kalarak, davet ederek, umutla hedefimize doğru ilerlemek, asla direnişten taviz vermemek, özgürlüğü yakalamak için kanat çırpmak…

Bugünlerde bu beyaz kuşu anlamak ve hayatından ders almak gerektiğini düşünüyorum.

Beyaz kuş gibi düşünün, kurtuluş yolu arayın, sakın avcının ağına düşmeyin.

Bugün avcılar ağını atmış kuş avlamaktadır. Kanatlarınızı kaptırmayın, zalim avcılara!

Siz esareti sevmezsiniz, esir beyaz kuş gibi uçun.

Avcının oyununu bozmak gerekir dostlar, bozmak!

Çırpınarak, direnerek, zayıflayarak, aç kalarak, davet ederek…

Allah'ın rahmeti, lütfu, yardımı sizlerin üzerine olsun.



Ubeydullah Arslan