> Forum >  ๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑ > Çoçukların Dünyası > Dini Hikayeler > Çoban baba
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çoban baba  (Okunma Sayısı 747 defa)
27 Temmuz 2010, 18:01:01
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 27 Temmuz 2010, 18:01:01 »



Çoban baba

Erzurum’dan çıkıp on, oniki kilometre kuzeybatıya doğru ilerlediniz mi Köse Mehmet geçidiyle karşılaşırsınız
Çok keskin, çok sert iki yamacın meydana getirdiği bu geçit yaz bahar aylarında burcu burcu kekik kokar, kışın ak kürklere bürünür, sırlı, düşünceli, kendini ele vermeyen bir alemdir
Köse Mehmet geçidinin tatlı rüyaları da vardır, karanlık kabusları da
Sevdalılar bu geçidi çokluk geçmişler, kervanlar bu geçidte ateş yakıp mola vermişler, sıla türküleri, sevda türküleri dağdan dağa ulaşmıştır
Erzurum'un Ruslar tarafından kuşatıldığı ve aslanlar gibi dayandığı yıllarda, gönlü kara biri Rus ordularına Köse Mehmet geçidini haber vermiş, geçid oraya açık verdiği için düşman oradan bir yılanın akışı gibi , Erzurum'a akmıştı
Kara günlerdi o günler, bereket çok uzaklarda kaldı Köse Mehmet geçidinin bir yüzü çoban dede dağıdır Çobandede dağında da çiğdemler çabuk açar, kekikler burcu burcu kokar, rüzgârlar ılgıt ılgıt eser
Bu dağda küçük bir mezar vardır Başucunda birkaç çam ağacının nöbet tuttuğu bu mezar, koca dağa adını vermiş olan Çoban dede'nindir
Her akşam, gün kararmadan, Köse Mehmet geçidindeki köyden, Çoban dede'ye gidiyorlar,mezarının toprağını kabartıp mumlarını uyarıyorlar, Allah'a niyazlar, dualar, edip Fatiha'lar okuyup köye öyle dönüyorlar
Ve her gün mezara karşı geçid başında nöbet tutan yiğit Türk erleri onun mumlarının ışığını seyrede seyrede nöbetini tamamlıyor
Kimdi bu çoban Baba?
Sürüsünü almış, otlata otlata dağa doğru çıkıyordu Bazen bir çam altında mekan tutup yanık yanık kaval çaldığı olurdu Derin adamdı,aşık adamdıYıldızların uzaklığına tasaları, düşünceleri vardı İnsanoğlunun nereden gelip nereye gittiğini pek merak ederdi O böyle düşüne düşüne, kendi kendisiyle söyleşe halleşe hayli yol almış, hayli de yorulmuştu
Baktı ki susuzdur, gözünün önüne kara topraktan fışkırmış kol kol billur sular geldi Fakat o yana baktı, bu yana baktı su bulamadı Etrafta ne bir pınar, ne bir patlak vardı
Yürümeye, koyunları da kendisiyle birlikte gelmeye devam ediyor, fakat Çoban aradığı suyu bulamıyordu
Sanki dağlar, âşık Kerem'in, susuz kalasın, kararıp gidesin, diye beddua ettiği Karadağ'a dönmüştü
Çoban'ın susuzluğu gittikçe arttı Dudakları şahrem şahrem yarıldıCiğeri göz gözdağlandı
Çoban baktı ki, susuz olan yalnız kendi değildir
Oğlaklar, kuzular dilleri dışarda meleşiyor Koyunların başları önlerine düşmüş Koçlar huysuz ve öfkeli Gün akşama dönünceye kadar, bütün sürü su arıyor Köpekler ayaklarıyla yeri deşiyor, çoban o çalının dibinden ötekine koşuyor, nafile!
Sonunda yorgun ve takatsiz düştü
Mis gibi kokulu bir mersib kümesinin dibinde toprağa çöktü Başını niyaz secdesine eğdi:
"Rabbim" dedi, "Güzel Rabbim!! Sürüm de ben de susuzluktan mı ölelim? Rahmet deryaların mı tükendi? Sesim sana yabancı mı geliyor? Bu güne kadar bir dediğimi iki etmedin Allahım Benden bir suyunu mu esirgeyeceksin? Ben susuzluktan ölsem bir şey lazım gelmez, ama bu hayvancıkların meleşmeleri sana da acı gelmiyor mu?"
Çoban hem söylüyor, hem ağlıyordu O kadar çok ağlıyordu ki, gözünün yaşı toprağı yıkıyordu Başı hâlâ o toprakta secdedeydi Birden dudaklarına serin ve leziz bir zevk değdi Önce ne olduğunu anlayamadıSerinlik bütün yüzünü kaplayınca başını kaldırdı ve hayretle gödü ki, yerden bir pınar patlamış, gürül gürül kaynıyor Serin, tatlı, ışıl ışıl
Şimdi Çoban daha çok ağlıyordu Niyazı olmuş, Rabbi onun sesini duymuştu
Bu sevinçle, az evvelki vaadini unutacak değildi Çoban onun için tekrar konuştu:
"Artık ölebilirim güzel Allah'ım, dedi Artık ölebilirim Bu su beni ihya etti Değilmi ki sürüm susuzluktan kurtulacak, değil mi ki sen beni duydun, rehmet hazneni benden esirgemedin, artık bu can bana lâzım değil!"
Çoban Dede'nin canı Hakk'a lazımdı, alışverişi oracıkta tamamlayıverdiler Sürü, gidenden, gelenden habersiz suya baş uzatmıştı Yalnız çoban köpekleri huysuz, endişeli, mahzun homurdanıyorlardı
Çobandede dağında, bu su hâlâ akıp gider Yalnız sürülerin dağda olduğu mevsimde Sürüler inince su da kesilir
Düşman o yaylaların üzerine kara bir bulut gibi indiği zaman Köse Mehmet geçidini kendilerine gösteren ağzı karanın köyü de dahil her yeri yakıp yıkmış Çobandede'nin manevi himayesindeki yerlere el sürülememiştir

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çoban baba
« Posted on: 26 Nisan 2024, 18:02:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çoban baba rüya tabiri,Çoban baba mekke canlı, Çoban baba kabe canlı yayın, Çoban baba Üç boyutlu kuran oku Çoban baba kuran ı kerim, Çoban baba peygamber kıssaları,Çoban baba ilitam ders soruları, Çoban baba önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes