๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑ => Dini Hikayeler => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mayıs 2010, 19:57:06



Konu Başlığı: Cimriliğin bu kadarı
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mayıs 2010, 19:57:06
Cimriliğin bu kadarı

Bir gün bir kadın, Mevlana Celâleddin-i Rûmî hazretlerine "kuddise sirruh" gelerek kocasının cimriliğinden şikayet eder. Mevlana Hazretleri şöyle cevap verir:
“Tabii ki cimrilik kötü bir huydur. Ama eğer bu cimriler ve cimrilikleri olmasaydı, dünya harab olur, bu dünyanın malı, eşyası bir araya gelmezdi” der ve şu hikayeyi anlatır:


“Zengin fakat cimri bir efendi varmış. Bir gün camiye gitmiş. Birden aklına bir şüphe düşmüş:
“Acaba evdeki kandili söndürmeyi unuttum mu?” Hiç üşenmeden derhal evinin yolunu tutmuş. Kapının önünden hanımına seslenmiş:
“Çabuk kandili söndür, yağı tükenmesin! Ama sakın kapıyı açma!” Hanımı:
“Kapıyı neden açmayayım?” diye sormuş. Cimri efendi cevap vermiş,
“Kapıyı açınca, aşındırırsın" Hanımı:
“Madem bu kadar hesap ederek düşünüyorsunuz, camiden buraya kadar yürümekle ayakkabınızın eskiyeceğini düşünmediniz mi?” Efendi hemen cevap vermiş:
“Düşünmez olurmuyum? Buraya kadar yalın ayak geldim. İşte ayakkabılarım koltuğumun altında!”


Bunları duyan kadın, "Ben, kocama cimri diyordum, ama bunun yanıda benimki cömert sayılır" der ve haline şükrederek oradan ayrılır.