> Forum >  ๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑ > Çoçukların Dünyası > Dini Hikayeler > Cevriye Teyze
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Cevriye Teyze  (Okunma Sayısı 1054 defa)
26 Ocak 2011, 21:31:49
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 26 Ocak 2011, 21:31:49 »



Cevriye Teyze

    O gün çok heyecanlıydım. Büyük bir merak içersindeydim. Annemle birlikte mahallemizde yalnız başına yaşayan ve gözleri görmeyen, yaşlı bir teyzeyi ziyarete gidecektik.
    Arkadaşım Esra’ya bu ziyaretimizden söz ettim. O umursamaz bir tavırla:
    - Ne yapacaksın? Kör bir kadını mı ziyaret edeceksin? diye söylendi.
    Esra’nın bu yakışıksız sözlerine karşılık; yaşlı ve özellikle yalnız yaşayan, hasta ve kimsesizlere yapılan ziyaretlerin, Allah katında çok sevap olduğunu, onun bu sözlerini ise, kendisine hiç mi hiç yakıştıramadığımı söyledim.
    O gün, sürekli bir biçimde Esra’nın sözlerini düşündüm. Üzüldüm, üzüldüm.
    Bir insan hiç bu kadar acımasız, duygusuz olabilir miydi?
    Annemin daha önce bu teyzeye yaptığı ziyaretler sonrasında bana anlattıklarını hatırladım.
    Yaşlı âmâ teyze nasıl da memnun olmaktaydı annemin ziyaretlerinden. Ona dualar ettiğini nasıl da mutlu olduğunu bir bir anlatmıştı annem.
    Evet bu yaşlı âmâ teyzeye gidecektik annemle.
    Anneme, önceki gün Esra’yla konuşmamızdan söz ettim. Kör bir kadını niçin ziyaret edeceğimizi sorduğunu söyledim.
    Annem sözlerimin sonunu bile beklemeden, Esra’nın duyarsızlığına büyük bir tepki gösterdi. Kızdı. İnsanların birbirine karşı sorumlulukları olduğunu söyledi. Peygamber Efendimiz’in komşu haklarına ne kadar önem verdiğini anlattı. °Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’ sözünü her birimizin bir ilke olarak benimsememiz gerektiğini söyledi.
    Annemin anlattıklarını merakla dinliyordum. Bir Müslüman çocuk olarak, insanları sevmemizi, yaşlılara, kimsesizlere, yoksullara yardımda bulunmamız gerektiğini bir kez daha hatırladım. Esra’nın tavrı, bu konuda yeniden düşünmeme neden olmuştu.
    Annem, Esra’nın “Kör kadın” sözüne de çok kızmıştı.
    Bana kör ile âmâ kelimelerinin anlamını ayrı ayrı anlatmaya başladı. O zaman kör kelimesinin, daha çok doğruları, gerçekleri görmeyen, insanlıktan sevgiden uzak olan insanlar için kullanıldığını öğrendim. Annem, Kur’an-ı Kerim’de ilâhi gerçekleri görmeyen insanlar için: “Onların gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri kilitlidir“ ifadelerinin yer aldığını söyledi. Gözleri eşyayı, dünyayı görememek demek olan âmâ kelimesini kullanmanın, daha doğru olacağını anlamıştım.
    O gün, okuldan eve gelir gelmez, önlüğümü çıkardım. Annem de hazırlanmıştı. Ağabeyime bir not yazarak evden çıktık.
    Annem yolda, gideceğimiz teyzeyle ilgili olarak bana bilgi verdi. İnsanları ziyaret etmenin, onları sevmenin herkes için bir görev olduğunu bir bir anlattı.
    Sekiz on merdiven çıktıktan sonra apartmanın giriş katındaki sol dairenin kapısını çaldık.
    Kapı açıldı. Yaşlı âmâ teyze işte karşımızdaydı. Bizi içeriye buyur etti. Bir köşeye oturduk.
    Bugüne kadar, çarşılarda; caddelerde âmâ insanlar görmüştüm. Ellerindeki bastonlarla, dikkatlice yürüyen bu insanların yerine kendimi koyar, onların hallerini anlamak isterdim.
    Görmeden yürümek nasıl da zordur. Bu insanların durumunu düşünmeden yapılan: kaldırımlar, açılıp da kapatılmayan çukurlar, onların hayatını nasıl da zorlaştırıyor kim bilir?
    İşte şimdi karşımda yine gözleri görmeyen, yaşlı ve kimsesiz bir teyze duruyordu.
    Annem, teyzenin hatırını, bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sordu. Güler bir yüz, temiz bir dille:
    - Allah’a şükür yavrum, sağ ol önemli bir ihtiyacım yok. Zaten zaman zaman bir iki komşu da ziyaretime geliyorlar. İhtiyaçlarımı karşılıyorlar sağ olsunlar, cevabını verdi.
    Âmâ teyzenin adının Cevriye olduğunu öğrenmiştim.
    Cevriye Teyze, yıllar öncesinde geçirdiği bir hastalık sonunda yedi defa gözlerinden ameliyat olmuş. Ne yazık ki, ameliyatlar olumlu sonuç vermemiş. Gözleri o yıllardan bugüne görmüyormuş.
    Cevriye Teyze bunları anlatırken, ben bütün dikkatimle onu inceliyor ve dinliyordum.
    Güzel, nurani, temiz bir yüzü vardı. Yavaş yavaş konuşuyordu, ikimizi de görüyormuş gibi konuşuyordu.
    Bir yandan annem ve teyzenin konuşmalarını dinliyor, bir yandan da evin, beni hayrete düşüren, temizliğini düşünüyordum: Bu evi, Cevriye Teyze böyle temizleyemezdi. Mutlaka bir tanıdığı, bir başka komşu teyze gelip evi temizliyordu.
    Ben bu düşünceler içerisinde şaşkın bir haldeyken bana:
    - Boncuk! Sen nasılsın? diye seslendi.
    Beni nasıl fark etmişti bilemiyorum. Hiç sesimi çıkarmamıştım. Yalnızca onları dinlemiştim. Kim bilir...
    Cevriye Teyzenin bana, Boncuk diye seslenmesi, hoşuma gitmişti. Ona iyi olduğumu, teşekkür ettiğimi söyledim. Ben de onun hatırını sordum.
    Cevriye Teyzeyle annem ne kadar konuştu? Bilemiyorum. Ama havanın kararmaya başladığına bakılırsa, birkaç saat olmuştu.
    İzin isteyerek ayrıldık Cevriye Teyzelerden. Ben onun elini öptüm. O da beni yanaklarımdan öptü.
    Teyze’den ayrılıp evimize dönerken, annemle yine onu, Cevriye Teyzeyi konuştuk.
    Şimdi evde yapayalnızdı. Gözleri görmüyordu. Evin işi, yemek, bulaşık... Bir sürü yapılması gereken iş... Hangisini nasıl yapacaktı? Bunları yaparken nasıl da zorlanacaktı? Hele temizlik işi...
    Anneme sordum:
    - Cevriye Teyze işlerini nasıl yapabiliyor?
    Annem, Cevriye Hanım’ın işlerini bizzat kendisinin yaptığını, zor da olsa yapmaya çalıştığını, zaman zaman da bazı komşuların ona yardımcı olduklarını, evin kirlendiğini ise kokudan anladığını söyledi. Herkesin pek çok derdi olabileceğini, önemli olan bu sıkıntıları aşarak yaşayabilmek olduğunu hatırlattı. Bu noktada, daha büyük sıkıntıları, hastalıkları olan insanlara bakarak, halimize şükretmemiz gerektiğini öğütledi.
    Kendimi, ailemizi, ağabeylerimi, anne ve babamı, evimizin şartlarını düşündüm. Ufak tefek sıkıntılara rağmen, önemli problemlerimiz yoktu. Allah’a şükrettim. Sıkıntılı, hastalıklı, yoksul ailelere ise yardım etmesini diledim Allah’tan.
    O akşam, gözlerimde Cevriye Teyze’nin evi, temizliği, güler yüzlülüğü, kulaklarımda ise, annemle konuşurken söylediği sözlerin hemen hepsi kalmıştı. Ama bu sözlerin içinde şu özlü sözü, ömrüm boyunca hiç unutmayacağım:
    - Önemli olan, insanın gözlerinin görmesi değil, asıl önemli olan şey, Allah sevgisini, kardeşliği, insanlığı görememektir. İnsan gönü! gözüyle de dünyayı görebilir. İnsanları sevebilir, insanlara yararlı olabilir.
    Ama asıl körlük: Allah sevgisini, asıl güzellikleri görememektir.


    Rıfkı Kaymaz

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Cevriye Teyze
« Posted on: 19 Nisan 2024, 09:31:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Cevriye Teyze rüya tabiri,Cevriye Teyze mekke canlı, Cevriye Teyze kabe canlı yayın, Cevriye Teyze Üç boyutlu kuran oku Cevriye Teyze kuran ı kerim, Cevriye Teyze peygamber kıssaları,Cevriye Teyze ilitam ders soruları, Cevriye Teyzeönlisans arapça,
Logged
27 Ocak 2011, 19:53:21
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 27 Ocak 2011, 19:53:21 »

Rabbim bizleri Tarif ettiği “Onların gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri kilitlidir“ bu zumreden eylemesin inşaallah.. Maddeye Kudsıyyet katmaksızın asıl yaradanını görebilenlerden esyesin..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes