> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Din Psikolojisi > Türkiye'de din psikolojisi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Türkiye'de din psikolojisi  (Okunma Sayısı 8236 defa)
11 Kasım 2010, 12:36:24
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 11 Kasım 2010, 12:36:24 »



III- Türkiye'de Din Psikolojisi
 

Ülkemizde Din Psikolojisi çalışmalarının çok yakın bir geçmişi vardır. Ankara İlahiyat Fakültesi'nde görev yapmış olan Bedii Ziya EGEMEN tara­fından yayınlanan, “Din Psikolojisi, Saha, Kaynak ve Metod Üzerine Bir Deneme, Ankara 1952” isimli küçük hacimli bir eser, bu alandaki yayınların ön­cülüğünü yapmıştır. Kitap iki ayrı bölümden oluş­maktadır. Birinci kısımda, Din Psikolojisi biliminin (Batı Almanya bilim geleneği temelinde) genel bir ta­nıtımı yapılmaktadır. İkinci kısımda ise, psikoanalitik ekolün temel görüşleri ele alınmakta, Freud ve Jung arasındaki görüş farklarına temas edilmekte ve özellikle Freud'un Din Psikolojisi tenkit edilmek­tedir. Egemen, bu eserinde, bağımsız bir İslâm Din Psikolojisi kurulması gereğine dikkat çekmektedir.

Daha sonra Neda ARMANER'in yayınlanan (İnanç ve Hareket Bütünlüğü Bakımından Din Terbiyesi, Ankara-1967; Psikopatolojide Dinî Belirtiler, Ankara-1973; Din Psikolojisine Giriş I, Ankara 1980) ül­kemizde bu bilim dalının tanınma ve gelişmesinde katkıda bulunmuştur.

Belma ÖZBAYDAR'ın, “Din ve Tanrı İnancının Gelişmesi Üzerine Bir Araştırma”, İstanbul-1970” isimli araştırması bu alanda tecrübî metodla gerçek­leştirilmiş ilk çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırma 12 yaşından yaşlılık devresine kadar uzanan gelişim dönemleri içerisinde, çeşitli yaş gruplarına göre Allah inancı ve bazı dinî inanç ve tutumlardaki gelişim özelliklerini konu edinmektedir. Yaş, sosyo-ekonomik durum ve cinsiyet değişkenle­rine göre, bu inançlardaki rasyonel veya irrasyonel olma özellikleri incelenmektedir. Sonuçlara göre; erkek ve kadın, yüksek ve aşağı sosyo-ekonomik gruptan olan deneklerin, arada derece farklan ol­makla birlikte, benzer bir gelişme çizgisi gösterdikle­ri ortaya çıkmıştır. Buna göre, 18, 21, yaşlarına kadar rasyonel inanç şekli fazlalaşmakta, sonra ir­rasyonel inanca dönülmekte, orta yaş civarında ye­niden rasyonel inançta bir yükselme görüldükten sonra, tekrar irrasyonel inanç şekli hâkim olmakta­dır. İnsan hayatında yüce bir Varlığa inanma son derece büyük bir önem ifade etmektedir; öyle ki bir kısım dinî inançların en fazla sarsıldığı çağlarda bile Tann inancı kuvvetini kaybetmemektedir.

Tecrübî metodla yapılan bir diğer çalışma da. Kerim YAVUZ'un, “Çocuklarda Dinî Duygu ve Dü­şüncenin Gelişmesi, Ankara-1983” isimli araştırma­sıdır. Erzurum yöresinde 7-12 yaşları arasındaki çocuklar üzerinde gerçekleştirilen bu araştırmada, anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmacıya göre, ço­cuklarda dini inancın uyanma ve gelişme yaşı 7-9 yaş devresidir. Çocuğun dinî gelişmesinde başta aile olmak üzere, sosyal ortamın ve eğitimin etkisi vardır. Kızların erkeklere göre inanmaya daha yatkın, dinî duygu ve ilgilerinin daha canlı olduğu tesbit edilmiştir. Allah inancı ile çocuğun psikolojik eğilimleri arasında çok yönlü ilişkilerin varlığı gö­rülmektedir. Çocuklarda gerçek bir dinî şüphenin varlığından söz edilemez, ancak öğrenme ve anla­maya dönük yoklayıcı ve araştırıcı soruların varlığı da bir gerçektir. Araştırmacının vardığı sonuçlann hemen hepsi, Batı'lı din psikologlarının tesbitleriyle önemli ölçüde paralellikler göstermektedir. Aynı araştırmacı, “Psikanalizde İlk Dinî Gelişmelerin Değeri, Erzurum 1987” isimli çalışmasında, Freud ve Jung'un Din Psikolojisiyle ilgili görüşlerini tenkit ve değerlendirmeye tâbi tutmakladır.

Din Psikolojisi alanında ülkemizde yapılan bazı araştırmalar henüz yayınlanmamış bulunmaktadır. Bunlardan Erdoğan FIRAT’ın araştırması (Üniversi­te Öğrencilerinde Allah İnancı ve Din Duygusu, Ank. Ü, İlahiyat Fakültesi, Ankara-1977) üniversite genç­liğinin dinî gelişim özelliklerini konu edinmektedir. Ankete dayalı olan bu araştırma sonuçlarına göre, gençlerin büyük bir bölümü (%51.6) Allah'a inan­makla birlikte, inançsız ve inanç aleyhtarı olanların oranı da (%19) önemli bir seviyededir. Üniversite öğ­renimi, inançların aklîleşmesi, inançsızlık, ilgisizlik ve inanç aleyhtarlığı tutumlarının artması yönünde bir etkide bulunmaktadır. Düzenli olarak namaz kı­lanların oranı çok azdır; ancak büyük çoğunluğun namaz tecrübesi vardır. Üniversite öğrencisi dinî pratiklerden çok dinin ahlâki prensiplerine ağırlık vermektedir. Allah'a karşı görev ve sorumluluk duy­gusundan çok, insanlığa karşı bir görev ve sorumlu­luk duygusu taşıdıkları görülmektedir. Bu bakım­dan gençlerin dinî anlayışında, hümanist değerleri ön plânda tutan bir yorumculuk göze çarpmaktadır. İnsanların din bakımından değerlendirenlerin oranı düşüktür. Buna karşılık insanların yalnız Allah'a inanmayı ve buna iyilik etmek ve insanlığa yararlı olmayı katıp, herhangi bir din kaydına bağlanmaksızın cennete girmelerinin gerektiğini kabul edenler, hatta Allah'ın bütün insanları affedebileceğine ina­nanlar önemli bir orana ulaşmaktadır.

Aynı araştırmacının teorik mahiyetteki bir incele­mesi (Şahsiyet Gelişmesinde Tevbe'nin Fonksiyonu, Ank. Üniv. İlahiyat Fakültesi, Ankara-1982) daha bulunmaktadır.

Hüseyin PEKER tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada (Din Değiştirmede Psiko-Sosyolojik Et­kenler, Ank. Üniv. İlahiyat Fakültesi, Ankara-1979) farklı din ya da inanç sahibi kişilerin İslâm'a geçiş yapmalarında etkili olan faktörler incelenmiştir. Mülakat metodu ile yürütülen bu araştırmanın so­nuçlarına göre, kişinin önceki dininden tatmin ol­maması, bazı şüphe ve çelişkilere düşmesi sonucu yaşadığı huzursuzluğun en etkili güdü olduğu anlaşılmaktadır. Cinsî aşk ve sosyal uyum ihtiyacı fak­törlerinin de bu hususta önde gelen güdüler arasın­da olduğu görülmektedir. İslâm'a giriş yapan kişilerin büyük çoğunluğunun (%71.5) uzun süreli bir gelişim sonucu, az bir kısmının ise (%10.7) anî olarak din değiştirdikleri tesbit edilmiştir.

Peker'in bir diğer araştırması (Suçlularda Dinî Davranışlar, Samsun-1987) mahkûmlar üzerinde yürütülen bir anket uygulamasına dayanmaktadır. Araştırmacı, suçlularda Allah, Cennet-Cehennem gibi temel dinî inançlann yüksek bir oran gösterdi­ğini, fakat işlenen suçun niteliğine göre bu duru­mun değiştiğini tesbit etmiştir. Yüz kızartıcı suçlar işleyen kişilerde dinî inanç ve ibadet durumlarının, diğerlerine göre daha düşük seviyede olduğu bulun­muştur; bu kişilerde dinî ilgisizlik ve inançsızlık du­rumları daha yüksektir. Suçluların büyük çoğunluğu ( %73.7), işledikleri suçun günah olduğunu kabul etmekle birlikte, haksız olmadıkları için günah alacaklarını sanmadıklarını ( %21.8 ) belirten­ler de önemli bir yekûn göstermektir.

Tarafımızdan gerçekleştirilen bir araştırmada (Hayati HÖKELEKLİ, Ergenlik Çağı Gençlerinin Dinî Gelişimi, Bursa- 1983) ortaöğretim öğrencilerindeki dinî gelişim özellikleri belirlenmeye çalışıldı. Bu araştırmada, gençlerde büyük bir dinî potansiyelin varlığı müşahede edildi. Ergenlik döneminin çal­kantılı ve iniş-çıkışlı gelişim özelliğine paralel ola­rak, öğrencilerin dinî hayatlarında da bazı düzen­sizlikler vardır. Şuurlu dinî uyanış, geleneksel dinî değerleri tenkit ve sorgulama, dinî şüphe ve karar­sızlıklar, geçici olarak dinden uzaklaşma, dönemin sonlarına doğru yeniden dine dönüş ve kararlı bir dinî bağlanma gibi eğilim ve tutumlar bu çağın dinî gelişim özellikleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bir başka araştırmamızda da [103], genel lise ve imam-hatip lisesi öğrencilerinin davranış özellikleri karşılaştırmalı olarak incelendi. Çeşitli psikolojik durumlar ve özellikler, dinî inanç ve tutumlar, sos­yal ilişkiler ve ilgiler yönünden bu iki okul öğrenci­leri arasında bazı belirgin farklılıklar tesbit edildi.

Recep YAPAREL'in araştırmasında (Yirmi-Kırk Yaşlar Arası Kişilerde Dinî Hayat İle Psiko-Sosyal Uyum Arasındaki İlişki Üzerine Bir Araştırma, Ank. Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara-1987) din ve ruh sağlığı arasındaki ilişki ilk yetişkinlik döne­mi içerisinde incelenmiştir. Anket metodu ile yürü­tülen araştırmada veriler, korelasyon tekniğini içe­ren istatistiksel analizlere tâbi tutularak değerlendirilmiştir. Sonuçlar, değişik yaş gruplarının dinî duygu ve dua boyutları açısından farklılık­lar gösterdiğini ortaya koymuştur. Ayrıca, dinî hayatın bazı boyutları ile psiko-sosyal uyum arasında olumlu ilişkiler bulunurken, bazı boyutları ile ise olumsuz ilişkiler olduğu tesbit edilmiştir.

Bunların yanında, yayınlanmış bulunan bazı ki­tapların isimlerini de burada anmak gerekir. Osman PAZARLı’nın (Din Psikolojisi, İst. 1968) kita­bı İlk yayınlar arasında yer alır. Hayrani ALTIN-TAŞ'ın, “Maarifetnâme'de Tasavvuf, İst. 1981” isimli eseri, tasavvuf psikolojisi dalında monoğrafık bir in­celemedir. A. Murat DARYAL, “Kurban Kesmenin Psikolojik Temelleri, İst. 1980” ve “İslâm'ın Doğuş ve İlk Yayılışının Psiko-SosyalAçıdan Tahlili, İst. 1989” isimli çalışmalarıyla bu alana katkıda bulun­muştur. Hâbil ŞENTÜRK'ün, “Psikoloji Açısından Hz. Peygamber'in İbadet Hayati İst. Ts” ve Bedri KÂTÎPOĞLU'nun, “Din Psikolojisi Açısından Freud Psikanalizi ve Din, İzmir 1991” isimli kitapları bu alanda en son yayınlanan çalışmalardır.

Görüldüğü gibi, ülkemizde Din Psikolojisi henüz kuruluş safhasındadır, Araştırmalar daha çok dinî gelişim psikolojisi konusunda yoğunlaşmış bulun­maktadır. Yapılan araştırma ve çalışmaların sayısı oldukça sınırlı, bu alanda çalışan elemanlar da ol­dukça azdır. Dolayısıyla bu alanda henüz yeterli bir bilgi birikimine ulaşılabilmiş değildir. Araştırmacıla­rın ortaya koydukları bilgilerin çoğu tasvirî-tanımlayıcı bir niteliktedir ve Batı’lı bilim adamları­nın görüşlerini tekrarlamaktadır. Bu alanda, İslâm'ın kendi değerlerini esas alan kavram ve teorilerin geliştirilmesine ve araştırma konularının buna göre belirlenmesine ihtiyaç vardır. [104]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Türkiye'de din psikolojisi
« Posted on: 19 Mart 2024, 10:01:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Türkiye'de din psikolojisi rüya tabiri,Türkiye'de din psikolojisi mekke canlı, Türkiye'de din psikolojisi kabe canlı yayın, Türkiye'de din psikolojisi Üç boyutlu kuran oku Türkiye'de din psikolojisi kuran ı kerim, Türkiye'de din psikolojisi peygamber kıssaları,Türkiye'de din psikolojisi ilitam ders soruları, Türkiye'de din psikolojisiönlisans arapça,
Logged
07 Ocak 2013, 13:53:59
hamid29

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1


« Yanıtla #1 : 07 Ocak 2013, 13:53:59 »

konuların hangi kitaptan alıntı yapıldığınıda yazarsanız iyi olur. bu şekilde etik değil diye düşünüyorum.tşkkr.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
07 Ocak 2013, 15:42:02
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #2 : 07 Ocak 2013, 15:42:02 »

konuların hangi kitaptan alıntı yapıldığınıda yazarsanız iyi olur. bu şekilde etik değil diye düşünüyorum.tşkkr.

Konularin alindiği kitap yaziyor zaten kardeş dikkatli bakarsaniz anlardiniz  Çeşitli Konularda Eserler bölümünde Din Psikolojisi - Hayati Hökelekli kitabinin konusunu okudunuz.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes